Aydınlık St. Petersburg'daki tarihî zirveyi yerinde izledi-2: Ödeme yapmak için çok fazla ödüyoruz

St. Petersburg Ekonomi Forumu’nda gündeme gelen en önemli konulardan birisi, dolar saltanatına son verecek ödeme sistemleriydi. Türkiye, Rusya, Küba, Venezuela ve Mısır’ın merkez bankası ve ulusal ödeme sistemi yöneticileri, yeni dünyanın finans alanında da kurulduğunu vurguladılar

Yeni dünyanın inşasının konuşulduğu en önemli zirvelerden biri St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) 2022, 15-18 Haziran tarihlerinde yapıldı. Etkinliği düzenleyen Roscongress’in açıkladığı resmi verilere göre, 130 ülkeden 14 bin katılımcı etkinlikte yer aldı. İş dünyası liderlerinin yanı sıra 81 ülke resmen temsil edildi. Bu, Batı’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırım ve karalama kampanyalarını boşa çıkaran ciddi bir başarı. Yeni bir dünyanın kurulduğunun da göstergesi. Biz de 42 ülkeden genç liderlerle birlikte katıldığımız SPIEF 2022 izlenimlerimizi paylaşmaya devam ediyoruz.

Forumun en önemli oturumlarından biri, 17 Haziran’da açılış töreninin hemen ardından yapıldı. Beş ülkenin merkez bankası ve ulusal ödeme sistemi yöneticileri, Batı’dan dalga dalga yaptırımların geldiği bir dönemde “alternatif ödeme yöntemlerini” konuştular. Panelin tam başlığı, “Uluslararası İşbirliğinin Yeni Biçimi: Ödemeler Nasıl Yapılacak?” olarak belirlenmişti. Ülke bileşimi ise özellikle dikkat çekiciydi. Oturumu birlikte izlediğimiz Moskova Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Perinçek, ortaya çıkan tablonun adını koydu: Washington’dan bakınca “şer ekseni”. En başta Türkiye ve ev sahibi Rusya. Hemen yanında ise Latin Amerika’nın iki asi ülkesi, Küba ve Venezuela. Ve son olarak, forumun bu yılki odak ülkesi, Mısır.

RUSYA, MİR SİSTEMİNE GÜVENİYOR

Rusya’nın Ulusal Ödeme Kart Sistemi (NSPK) Yönetim Kurulu Başkanı Vladimir Komlev, “Bu kriz, içinden girmemiz gereken yeni fırsat pençeleri açıyor. Bunları kapayıp gitmemeliyiz. Tam tersine, bunları değerlendirmek için gereken her şeyi yapmalıyız.” diyerek söze başladı. Rusya şu anda bizim de Türkiye’de kullandığımız Visa ve Master ödeme sistemlerinden çıkarılmış durumda. Onun yerine Rusya’nın kendi icadı olan ve NSPK tarafından işletilen Mir Kart Sistemi kullanılıyor. Mir, Rusçada “barış” demek. Komlev, 7 yıldır bu sistemin hem ülke içinde rahatça kullanılması hem de yurtdışına yayılabilmesi için yoğun bir çalışma yaptıklarını anlatıyor. Çin’in bu alanda kaydettiği başarıyı örnek gösteriyor.

Çin’in de Union Pay adında bir ödeme sistemi var. Son yıllarda küresel pazar payını yüzde 45’lere kadar çıkardı. Komlev, 2000’li yılların başında Union Pay yöneticilerinin ülke ülke gezerek yöneticileri Çinli turistlerin ülkelerine gelmesi için bu ödeme sistemine geçmeye ikna ettiğini anlatıyor. O tarihte Çin’de Master ve Visa yaygınlaşmış değil. Çin de Union Pay’e yatırım yapıyor. Netice, Union Pay’in pek çok ülkede hızla kabul edilmesi oluyor. Komlev, Rusya’nın da yaptırımlar bir tarafa benzer bir konumda olduğunu söylüyor. Rus turistlerin Mir dışında bir çaresi yok. Dolayısıyla seyahat ettikleri ülkelerde Mir sistemine geçme yönünde ciddi bir talep oluşmuş durumda. “Çünkü,” diyor Komlev, “Uluslararası ödeme sistemleri sadece bizi yüz üstü bırakmadı. Mısır’ı, Venezuela’yı, Küba’yı, Türkiye’yi de yüz üstü bıraktı. Bu ülke vatandaşlarının kartları artık Rusya’da çalışmıyor. Nasıl ödeyecekler? Bu yüzden karşılıklı olarak işleyecek olan ödeme araçları yaratmak için birlikte çalışmalıyız.”

YAPTIRIMLARA YANIT MİLLİ TEKNOLOJİ

Calixto Sanchez

Latin Amerika’dan katılımcılar bu pası alıp golü attılar: Çok yakında Mir sistemi hem Venezuela’da hem Küba’da kullanılmaya başlayacak. Ama bu iki ülkeden daha güzel ve şaşırtıcı haberler var. Her ikisi de milli ödeme sistemlerini üretmiş durumda. Venezuela Merkez Bankası Başkanı Calixto Jose Ortega Sanchez, 2017’de yürürlüğe konulan ağır yaptırımlarla birlikte çok zor zamanlar geçirdiklerini anlatıyor. Ödeme sistemi felç olduğu için en temel ihtiyaçların bile karşılanamadığı günler. Ancak bu yaptırımlara cevabı, yeni bir milli politikayla veriyorlar. Kendi yetenekleriyle kendi ödeme teknolojilerini geliştirip sorunu aşıyorlar. Bunun neticesinde Venezuela’da yapılan tüm ödeme işlemlerinin yüzde 95’i elektronik hale gelmiş. Sanchez, tüm yurttaşlarının bu sistemle ödeme kabiliyetine sahip olduğunu söylüyor.

Bu sistemi aynı zamanda uluslararası alana açmak istediklerini belirten Sanchez, Rusya, Türkiye ve Çin’le birlikte çalışıp ciddi ilerlemeler kaydettiklerini ifade ediyor. Türk ödeme sistemlerini de ülkelerinde görmek istediklerini söyleyen Sanchez, “Bu geciktiremeyeceğimiz bir mesele.” diye uyarıda bulunuyor ve ABD’ye karşı işbirliğini hızla güçlendirme çağrısı yapıyor: “Bunu bizim için başkalarının yapmasını beklersek bu Batı’nın tekelini güçlendirmekten başka bir anlama gelmeyecektir. Batı da bu tekeli, benim ülkeme ve diğer tüm ülkelere karşı kullanmaya devam edecektir. Bunun olmasını elimizde olan tüm araçlarla engellemeliyiz.”

VENEZUELA’DAN YENİ SOSYAL AĞ

Sanchez ayrıca yeni bir sosyal medya ağını da yürürlüğe koyduklarını duyuruyor. Facebook, Twitter gibi Batı tekelindeki ağlara alternatif. Henüz çok taze. Maduro birkaç ay önce duyurmuş. Biz de dahil pek çok kişi, bu oturumda öğreniyoruz. Adına ‘Ven’ demişler. İspanyolca “birinin yanına gelmek, uğramak” gibi bir anlam taşıyor. Venezuela’da halk hızla benimsemiş. İnsanlar aileleriyle arkadaşlarıyla burada konuşmanın yanı sıra kamu yöneticilerine şikayetlerini ilettikleri bir platforma da dönüştürmüş. Sanchez “Herhangi bir sorunu olan her vatandaş, bu platformu yetkilileri bilgilendirmek için kullanabiliyor.” diyor.

KÜBA’NIN DİJİTAL DEVRİMİ

Alberto Quinones

Küba Merkez Bankası Sistem Teknolojisi ve Gelişimi Genel Direktörü Alberto Quinones Betancourt da Küba’nın kendi ulusal ödeme sistemini geliştirdiğini belirterek sözlerine başlıyor. Son yıllarda bu sistemin kullanım oranı hayli artmış. En önemli gelişim, telefonla da ödeme yapma kabiliyetinin sisteme kazandırılması. “Venezuela’daki meslektaşlarımızla benzer bir çalışma yaptık ve o düzeye ulaştık.” diyor Betancourt. Küba’nın 60 yıldır ABD’nin yoğun ambargosu altında yaşadığını hatırlatarak bunu aşmak için sanal uzayda yoğun bir çalışma yürüttüklerini söylüyor. Nihayet, Küba’ya gelen turistler uluslararası ödeme sistemlerini kullanabiliyor. Kübalı yönetici, Çin’le yaptıkları işbirliğini özellikle zikrediyor.

Rusya’dan gelen turistlerin arttığını belirten Betancourt, Mir kartlarının bu yıl bitmeden Küba’da kullanılmaya başlayacağını müjdeliyor: “Mir ödeme kartlarına merhaba diyoruz. Bu adımı attığımız ve ülkemizi yeni bir ödeme sistemine açtığımız için çok mutluyuz. Farklı teknolojileri kullanmak için Rusya Merkez Bankası’yla birlikte çalışıyoruz. Hala çok yolumuz var ama doğru yolda olduğumuzu biliyoruz. Ülkemiz bir dijital devrim yaşıyor.”

‘TAHAKKÜME SON VEREN DÜNYA DÜZENİ’

Tarek Raouf

Mısır’ın en önemli bankalar arası ödeme ve e-cüzdan tabanını sağlayan Mısır Bankalar Şirketi’nin CEO’su Tarek Raouf, dünyadaki jeopolitik durumun ve çok kutuplulaşma sürecinin gelişen ülkelerin finans işbirliği alanında da yeni imkanlar açtığını söylüyor. Kısa vadede iki taraflı anlaşmalar çok önemli olduğunu belirten Raouf, bunun gerçek çözüm olmadığını, gerçek çözümün “açık kaynaklı teknolojinin ve standartların gelişen ülkeler tarafından istifade edebildiği yeni bir dünya düzeninin kurulması”ndan geçtiğini ifade ediyor.

Rus turistlerin Mısır için çok önemli olduğunu belirten Raouf, “Şu anda NSPK ile Mir kartını Mısır’da kullanmak için çalışıyoruz.” diyerek kervana katılıyor. Ancak meselenin kart sistemini aktarmaktan ibaret olmadığının altını çiziyor. “İhtiyacımız, SWIFT’te yaşandığı gibi kendi standartlarını ve kurallarını bize dayatan büyük oyuncular tarafından tahakküme uğramadığımız bir dünya düzeninin kurulmasıdır.” diyor. Mısır’dan çok önemli bir çıkış. Nitekim SWIFT, Rusya’dan İran’a, Venezuela’dan Küba’ya ülkelerin para transferlerini engellemekle kalmıyor, diğer ülkelerin de bu ülkelerle iş yapmasına taş koyuyor. Raouf, ABD’nin finansal düzenine göndermede bulunarak “Ülkeleri belirli bazı ülkelerin kısıtlamalarına tabi kılmayan yeni kurallar yaratmalıyız.” diyerek sözlerini bitiriyor.

DİJİTAL PARA, AYRICALIKLILARIN SİSTEMİNE ALTERNATİF

Oturumun en ilgi çeken konuşmalarından birini T.C. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Emrah Şener yaptı. Neşeli üslubuyla salonun ilgisini yakalayan Şener, herkes dijitalleşmeden bahsederken “Nakit iyidir!” diyerek izleyicileri şaşırttı. Nakdin, hala bir numaralı ve en güçlü ödeme aracı olduğunu vurguladı. Çünkü banka hesabına ihtiyaç yok, anında ödeme ve kimse izini süremiyor. Mir kartına sahip olmak içinse bunların tam tersi geçerli. Dolayısıyla öngörülebilir gelecekte nakit paranın yoğun olarak kullanılmaya devam edeceğini söylüyor. “Ancak”, diyor Şener, “Aynı zamanda sürekli olarak inovasyon yapmalıyız.” Ve Mir Kartı işleten NSPK’yı bu konuda takdir ettiğini söylüyor. Türkiye’nin Rus otoriteleriyle çok iyi bir ilişkisi olduğunu belirterek Mir’in de ülkemizde yaygın bir kullanım sahip olduğunu belirtiyor.

‘ÖDEME İÇİN ÇOK FAZLA ÖDÜYORUZ’

Nakitten sonra en yaygın kullanılan ödeme ise kredi kartı. Şener buna “fantastik plastik” ismini takmış. Şöyle açıklıyor: Fransız trenini İspanya’da kullanmaya kalkarsanız bunu yapamazsınız çünkü demiryolları birbiriyle uyumlu değildir. Apple iOS sisteminizi Samsung telefonda kullanmak isterseniz yapamazsınız, çünkü bu sistemler birbiriyle konuşmaz. Ancak Brezilya’da çıkarılan bir kartı dünyanın herhangi bir yerindeki ATM cihazına koyabilir ve nakit çekebilirsiniz. Hikâyenin güzel tarafı bu. “Çirkin tarafı” ise bir hayli dikkat çekici. Şener, para transferi ve ödeme işlemleri yapan gönderici ve alıcıların, bir yılda toplam 2 trilyon dolar ödediğini söylüyor. Bu devasa miktar, Rusya’nın GSYİH’sine yakın. Yurtdışında çalışıp ülkesine para yollayanların gönderdiği miktarın yüzde 10’u da bu ödeme sistemine gidiyor. Bunun toplam rakamı yılda 800 milyar dolar. Dolayısıyla 80 milyar dolar, alın teriyle kazanıp ailesini geçindirmek için memleketine para yollayanların cebinden buharlaşıyor. “Bu para yoksul insanların cebinden alınıyor.” diyor Şener, “Ödeme yapmak için çok fazla para ödüyoruz.” diye ekliyor.

Şener bizim de St. Petersburg’ta yaşadığımız sorunu esprili bir şekilde anlatıyor. Türkiye’de kullandığımız kredi kartları çalışmıyor. Türk lirasını rubleye çevirmeyi de unutmuşuz. Her yerde ruble kabul ediliyor. Müzeye gireceğiz, kahve alacağız, restoranda yemek yiyeceğiz. E nasıl ödeyeceğiz? Misafir olduğumuz için nezaket gösterip ev sahipleri ödüyor elbette. Şoförü, yemeğe davet eden NSPK yöneticisi, sokaktaki bir hanımefendi. “St. Petersburg’ta birden ‘yancı’ oldum ve bu arada çok iyi dostlar edindim.” diyor Şener. Elbette bu işin şakası. İhtiyaç, Türk turistlerin Rusya’da, Rus turistlerin Türkiye’de rahatça seyahat edip harcama yapabilmesi.

‘BİRLİKTE TÜM SORUNLAR ÇÖZÜLÜR’

Şener anında ödeme sisteminden de örnek veriyor. Türkiye, 1,5 yıl önce bu sistemi kurmuş. Aynı sistemden Rusya’da da var. Ancak bu iki sistem birbiriyle “konuşmuyor”. Bunun teknik bir mesele olduğunu, fakat çözümün çok zor olmadığını aktarıyor. Dolayısıyla “Ülkelerin anında ödeme sistemlerinin birbiriyle iletişim halinde olmasını sağlamalıyız.” diyor. Çünkü Türk lirası ve rubleyle karşılıklı ödeme yaptığınızda döviz çevrimine ihtiyaç var. Bir para biriminden diğerine. Kamu düzenleyicileri ve merkez bankaları bu konuda kritik bir rol oynayacaklar.

Şener’in en önemli cümlesi, “Uluslararası işbirliğinin yeni biçimi, içtenlikle birlikte çalışmak.” “Eğer bir taraf benim kazancım en yüksek olsun derse, bu işlemez. Her iki taraf da kazanç elde etmeli.” diyor ve kamu özel işbirliğinde esas sorumluluğun kamuya ve uluslararası alanda da Merkez Bankalarına düştüğünü vurguluyor.

GELECEK DİJİTAL PARADA

Konuşmaların ikinci turunda ise Mısırlı katılımcının “kimsenin ayrıcalıklı olmadığı açık bir sistem” vurgusuna katılan Şener, “Tamamen açık bir sisteme ihtiyacımız var. Hiçbir oyuncunun seni içeri alıyorum, sen dışarıdasın deme gibi ayrıcalığı olamaz.” ifadelerini kullanıyor.

Türkiye’nin Eylül’de ilk dijital nakit denemesini yapacağını, buna “Merkez Bankası Dijital Parası” dendiğini aktarıyor. Dijital dünyada banka hesabına ihtiyaç yok, çevrimiçi olmak da gerekmiyor. Ancak yine de telefondan para harcanabiliyor. Şener “Türkiye’ye Rus dijital parasıyla geldiğinizi hayal edin.” diyor. “Döviz çevrimleri otomatik olarak yapılıyor ve siz dijital Türk lirasına sahip oluyorsunuz. Gelecek burada. Özel sektör ve kamu düzenleyicilerinin büyük rol oynayacağı alan burası. Bu çok sofistike teknolojiler gerektiriyor. Normal nakitte seri numarası var, ışığa bakınca anlaşılıyor. Dijital para yaratmak ve çevirim dışı çalışmasını sağlamak için ise kriptoloji gerekiyor.”

Şener yaşam biçimimizin elektronik bir formata dönüştüğünü her ne kadar nakit parayı çok sevse de nakdin de buna uyum sağlamak zorunda olduğunu teslim ediyor. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Şener, sözlerini şöyle sonlandırıyor: “2-3 yıl sonra kart sistemini değil, fakat dijital paraları konuşuyor olacağız. Çünkü bunun bir masrafı yok, kapsayıcı. Ödeme hep olacak. Ödemenin yeni ve verimli yolunu icat edeceğiz. Bu da dijital paradır.”

Sonraki Haber