Aydınlık yazarı Güzaltan’ın Karabağ’la ilgili değerlendirmeleri Rus basınında

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan’la yaşanan çatışmaların ardından “Türkiye’nin bir büyük güç olarak, Güney Kafkasya’nın komşusu olarak tabii ki de çatışmalar sona erince yapılacak arabuluculuk misyonunda yer almaya tamamen hakkı var. Şimdiki arabuluculuk misyonunun son 28 sene içerisinde herhangi bir sonuca ulaşmadığını da hesaba katarsak duruma pragmatik bakmamız gerektiğine inanıyoruz. Gerilimin azalması, kalıcı bir barış sağlanması için bölgedeki olaylara kim gerçekten olumlu bir etkide bulunabilir? Bana göre tabii ki de en başta Türkiye ve Rusya” açıklamasında bulunmuştu.

Rus resmi haber ajansı Ria Novosti, Aydınlık Gazetesi yazarı Onur Sinan Güzaltan’ın da dahil olduğu uzmanlara Aliyev’in açıklamaları ve Türkiye’nin Azerbaycan siyasetini sordu.

Konuyu değerlendiren Güzaltan şu ifadeleri kullandı; “Türkiye ve Azerbaycan arasındaki ilişki tarihsel ve kültürel bağların yanı sıra ekonomik, siyasi ve jeopolitik gerekliliklerle örülmüştür.

Ankara-Bakü ilişkisi bir yönüyle duygusaldır fakat diğer yanıyla gayet rasyonel bir ilişkidir.

Azerbaycan jeopolitik anlamda Türkiye’nin Kafkaslara ve Orta Asya’ya açılan kapısıdır. Ankara, Bakü’yü Türkiye’nin güvenliği bağlamında adeta bir ön cephe olarak görmektedir. İki ülke arasındaki askeri bağlarda bu duruma işaret etmektedir.

Türkiye, bu kapıyı ekonomik anlamda da kullanmaktadır. Türkiye’nin Orta Asya ülkeleriyle yaptığı ticarette Azerbaycan stratejik önemdedir.”

Güzaltan yaptığı değerlendirmelerde Ankara ve Bakü arasındaki enerji hatlarının önemine de dikkat çekti;

“Türkiye için Azerbaycan’la ilişkiler ve Azerbaycan için Türkiye’yle olan ilişkiler, enerji yolları ve güvenliği anlamında da önem arz etmektedir.

Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi’nin (TANAP) hayata geçmesiyle beraber Azerbaycan gazının Avrupa’ya çıkışında Türkiye önemli bir enerji yolu ve Azerbaycan için bir enerji koridoru haline gelmiştir.

Özetle, Türkiye’nin Bakü’ye olan desteğinin temel nedeni tarihsel ve kültürel bağlar olsa da Ankara’nın güvenlik, ekonomi ve enerji stratejisinde de Azerbaycan kilit bir rol oynamaktadır.”

Rus ajansının haberinde Türkiye’nin Gürcistan’daki faaliyetlerine de değinilirken, Ankara ve Tiflis arasındaki siyasi, ticari ve askeri ilişkiler ele alındı.

Türkiye ve Gürcistan ilişkilerini değerlendiren Gürcü uzman Artur Atayev konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı; “ Sovyetler sonrası siyasetçiler Batı yanlısı ve Rusya yanlısı olarak bölündüler. Kafkaslar’da ise ilginç bir şekilde Türkiye yanlısı siyasetçiler de mevcut (…) İki devlet ve tek millet, pragmatik bir slogan fakat Aliyev tarafından da kabul ediliyor.”

Öte yandan işgalci Ermenistan’ın Azerbaycan’a saldırması üzerine süren çatışmalar sürüyor. Azerbaycan’ın askeri üstünlüğü ele geçirmesi üzerine Ermenistan hükümeti üst üste ateşkes çağrıları yapsa da, son olarak Moskova’da ilan edilen ateşkesi de ihlal ederek güvenilmezliğini bir kez daha dünyaya ilan etmiş oldu.

Azerbaycan Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, Ermenistan ordusunun birliklerinin, insani ateşkesi ihlal ederek Azerbaycan’ın en büyük ikinci şehri olan Gence’de sivil yerleşim birimlerine yönelik saldırı gerçekleştirdiği ifade edildi. Azeri acil sağlık ekipleri, saldırı sonucu yıkılan bir binada en az 5 kişinin cenazesine ulaşıldığını bildirdi.

Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı da konuyla ilgili açıklama yaptı ve şu ifadeleri kullandı , "Ermeni ordusunun sivilleri ve şehirleri bombalanması barbarlığın açık örneğidir (…) "Ermenistan saldırıları uluslararası insani hukuk ve Cenevre Sözleşmeleri de dahil olmak üzere uluslararası hukukun temel normlarına aykırıdır."