Aydınlıkçı şehitlerimiz-4: Diyarbakır’dan Sivas’a kaybettiklerimiz

HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın, Kontrgerilla tarafından evinden alındı cesedi köprü altında bulundu. Vedat Aydın’ın cenaze törenine 11 Temmuz 1991 günü Sosyalist Parti Genel Başkanı Doğu Perinçek de katıldı.

Doğu Perinçek 21 Temmuz 1991 günü Sosyalist Parti İstanbul İl Merkezinde olayları değerlendiren bir konuşma yaptı. Konuşmanın bir bölümü şöyle: “Diyarbakır’da Vedat Aydın’ın cenaze töreninde halkın taranması olayını tahlil etmek için 15 gün öncesine bir göz atalım.

HEDEFTE LEGAL KİŞİ VE KURUMLAR VAR

Hilal Belediye Başkanı Yakup Kara, dört yakınıyla birlikte otomobilden indiriliyor. 100-150 metre götürülüyor ve orada kurşuna diziliyor. Yakup Kara, ANAP’lı Belediye Başkanı ama 1983’ten beri korucu olmayı reddediyor. Direnen bir ailenin ve aşiretin üyesi...

Sosyalist Parti Cizre İlçe Örgütü üyesi İbrahim Sarıcan’ı evinden alıyorlar ve sokakta vatandaşların gözü önünde kurşuna dizerek öldürüyorlar.

Dargeçit Belediye Meclisi üyesini de aynı şekilde öldürüyorlar.

Vedat Aydın’la birlikte bölgede birkaç hafta içinde 11 insanı öldürdüler. Topluma meydan okuyarak, apaçık kurşuna dizdiler…

Şimdi bütün bunların bileşkesini aldığınız zaman şu çıkıyor: Legal insanlara ve legal örgütlere karşı bir terör kampanyası başlatılmıştır…

Olgular gösteriyor ki, bu terör eylemleri devletin gizli illegal örgütleri yaptı. Türk Gladyo’su yani Kontrgerillanın çok açık bir şekilde yeni bir politika uygulamaya başladığı gözüküyor. (1)

Halit Gürgen. Teori dergimizin Şubat 1994 tarihli 50. Sayısının arka kapağında Halit Gürgen’in fotoğrafı altında şöyle yazıyor; Halit Güngen (1971-1992) Şırnak İl Yönetim Kurulu üyemiz ve Aydınlık Diyarbakır Bürosu sorumlusu arkadaşımız, Halit Gürgen 18 Şubat 1992 günü Kontrgerilla tarafından katledildi. Katiller hesap vermekten kurtulamayacaklardır. Halit arkadaş halkların kardeşliği ve sosyalizm mücadelesinde yaşıyor.

MİT’İN HİZBULLAH İTİRAFI

“Halit Gürgen benim Şırnak İl Başkanım idi. Aynı zamanda Aydınlık dergisinin muhbirliğini yaptı ve Hizbullah’ın Diyarbakır Emniyeti’nden yönetildiğini ispatlayan yayınlardan sonra Aydınlık dergisi bürosu basılarak orada şehit edildi. Fakat yıllar sonra MİT Müsteşarı, Hizbullah’ı biz kullandık diyerek, Halit’in haberinin doğru olduğunu en yetkili ağızdan teyit etmiş oldu… Bu da bizim suçsuzluk kanıtımızdır. Bütün hayatımız, Gladyo ya da Kontrgerilla denilen bu örgütlerle mücadele içinde geçmiştir.”(2)

Turan Dursun: Bilinmeyen İslam’ın Öğretmeni (1934-1990)

Teori dergisine yazılarını getirirdi, başka bir yayın organında yayınlaması imkânsızdı. Üç ciltlik Din Bu, Kulleteyn, Allah, Kuran eserleri Kaynak Yayınları’ndan çıktı. 4 Eylül 1990 günü evinin önünde arkadan kurşunlanarak öldürüldü, cenazesi 2000’e Doğru dergisinin önünde yapılan anma töreninden sonra kaldırıldı.

Doğu Perinçek, onun için Gönül Defteri kitabında şöyle yazdı:

“Turan Dursun öldürüldüğü zaman Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde tutukluydum. Ona halkın duyduğu büyük sevgiye orada tanık oldum… Ne var ki, arkadan sıkılan kurşunlar, Turan Dursun Üniversitesi’nin öğretimini durduramadı. Sanki toplumumuzda İslam’ı ve dinleri öğrenme merakı böyle bir kurşun sesini bekliyordu. Turan Dursun’un öğrencilerinin sayısı on binlerden yüz binlere yükseldi. (3)

2 Temmuz 1993 günü Sivas’ta Madımak Otelinde 35 canımız yanarak can verdi. Onlarda aydınlanma şehitlerimizdir. Onlar da Gladyo tertibiyle katledilmiştir. Metin Altıok, şair yazar ve Hasret Gültekin bağlama ustası bir ozan ikisi de İşçi Partisi üyesiydi. Teori dergimizin Ağustos 1993 tarihli 44. sayısının arka kapağında bir ilan gördüm. Fotoğraflarıyla birlikte.

AYDINLANMA ŞEHİTLERİ

Metin Altıok (1941- 9 Temmuz 1993, Hasret Gültekin (1967-2 Temmuz 1993).

Diğer 35 Sivas şehidi ili beraber bağımsızlık, devrim ve sosyalizm mücadelesinde yaşayacaklar…

Muhyettin Öksün (1968-2008), Diyarbakır’ın Bismil ilçesinin Aslanoğlu (Cumhuriyet) köyünde ağalara karşı toprak mücadelesi verdiler. İşçi Partisi o köye gitti, köylüleri örgütledi. Muhyettin Öksün, Parti’nin önder kadrosundaydı.

İşçi Partisi’nin 17-18 Nisan 2008 yılında topladığı Genel Kurultayına adını veren Cumhuriyet şehidi. 29 Ekim 2005 tarihinde Genel Başkan Doğu Perinçek’in liderliğinde yüzlerce aydın Cumhuriyet Bayramını Aslanoğlu köyünde köylülerle birlikte kutlamış, evlerin damlarına Türk bayrakları asılmış, köylüler topluca İşçi Partisine üye olmuş ve köyün adını “Cumhuriyet Köyü” olarak değiştirmişlerdi. İşçi Partisi Genel Başkanı tarafından rozeti takılan Muhyettin’in örgütlü mücadelesi o gün başlamıştı. Cumhuriyet Bayramı kutlama töreninde “Yıkılsın ağalık Yaşasın Cumhuriyet, Köylüye Toprak, Millete Birlik, Vatan Bütünlük” sloganları atıldı.

“Bugün 17 Temmuz. İşçi Partisi’nin Diyarbakır İli, Bismil İlçesi, Cumhuriyet (Arslanoğlu) Köyü Temsilcisi Muhyettin Öksün ve yeğeni Ömer Öksün, 3 yıl önce bugün Bismil yolunda ağanın adamları tarafından kurşun yağmuruna tutularak şehit edildiler. İki arkadaşımız son nefeslerine kadar bu saldırıya karşı koydular, vuruşa vuruşa can verdiler.

Kürt sorununda halkın devrimci seçeneği Muhyettin Öksün, Bismil köylülerinin “Köylüye Toprak, Millete Birlik, Vatana Bütünlük” sloganlarıyla yürüttükleri mücadelenin önderlerindendi ve Kürt sorununun çözümünde devrimci seçeneği temsil ediyordu. Devrimci seçeneğin özü, Kürt yurttaşlarımızın bütün Türkiye halkıyla birlikte, yerelden merkeze kadar hükümet olmasıdır.”(4) SON

Kaynaklar

(1) Teori, Kasım 1991, sayı: 23, s.29.
(2) Doğu Perinçek. Gladyo ve Ergenekon, Kaynak Yayınları, s.294.
(3)Doğu Perinçek, Gönül Defteri, Kaynak Yayınları, s.82-88.
(4)Doğu Perinçek, Aydınlık, 17 Temmuz 2010.
Sonraki Haber