Ayhan Bora Kaplan davası: İfadeden önce organize şube polisleriyle görüşmüş

Suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla tutuklanan Bora Kaplan ile bu suç örgütüne mensup olmakla suçlanan 20'si tutuklu 61 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki salonda görülen duruşmaya sanıklar ve avukatları katıldı. Duruşmanın başında mahkeme başkanı, müşteki ve tanıkların dinleneceğini belirtti. Müştekilerden Erkan Doğan ifadesinde şunları söyledi:

"Benim olayımla ilgili temel sebep Barış Kurt'tur. Şirketinin her işine koşturduğum için Kurt bana güvenirdi. Yasal olmayan işlere karıştıkları için vicdanen rahat değildim. Daha sonra yanından ayrılmayı kafama koydum. Bana o tarihte hakkımı vermek istemediler. Yanından ayrıldıktan sonra iletişimimiz kesilmedi. Ben daha sonra bir büfe aldım. Kurt'a mesaj atıp alacağımı istedim. Görüştüğümüzde arabasına bindim. Yanında Ayhan Bora Kaplan vardı. Araca binip Ayhan'ın sahibi olduğunu bildiğim mekana gittik. Ayhan bana Barış'ın canını sıkmamamı söyledi. Ben de bir daha aramayacağımı söyledim. Lafım biter bitmez Barış Kurt silahı kafama dayadı. Daha sonra oradaki güvenlikler beni darp etti."

DARP EDİLDİĞİNİ İDDİA ETTİ

Bir araç içerisinde elleri ve ağzı bağlı şekilde başka bir yere götürüldüğünü iddia eden Doğan şöyle konuştu:

"Beni götürdükleri yerde de darp ettiler. Daha sonra buraya Ayhan geldi. Ayhan dişlerimi çekti. 21 Temmuz 2016'da Ayhan yine geldi. 'Beni öldür ama eziyet etme' dedim. Ancak hiçbiri dinlemedi. Ertesi gün sabah Muhammed Kaplan, Adnan Kaplan uyuşturucu içip uykuya daldı. Ben de bir plan yapıp ellerimi çözdüm. Aşağı kata inmeyi başardım. Ardından polisler geldi. Polislere uzun uzun derdimi anlatamadım ama o binada eziyet gördüğümü anlattım. Emniyette bir makam odasında polis, Ayhan Bora Kaplan'ı tanıdığını böyle bir şey yapmayacağını söyledi. Daha sonra Esat Karakoluna götürüldüm. Polis beni koruyamayacak diye düşünmeye başladım."

'SİYASİ GÜÇLERİNİ ANLADIM'

Doğan ifadesine şöyle devam etti:

"Emniyette işi bitince daha sonraki gün her şeyi organize şubede görevli polislere anlatıp Samsun'a gittim. Bir süre sonra yeniden Ankara'ya döndüm. Emniyet, adliye, siyasi güçlerini anladım. Savcı, Ayhan Bora'nın ifadesini aldığını, Kaplan'ın benim para koparmak için bunları söylediğimi belirttiğini söyledi. 15 Temmuz akşamı fotoğrafım çekilmiş. İbrahim Kalın beyin klipi var. O klipte herkes şehit bir canlı benim. 15 Temmuz’da sokağa çıktım. Canımı ortaya koydum. Ancak karşı tarafın siyasi gücü kolumu kanadımı kırmıştı. Şimdi mahkemeden adalet bekliyorum. Sanıklardan şikayetçiyim."

FİRAR ETTİĞİ ORTAYA ÇIKTI

İfadesinin ardından sanıklar ve avukatları Doğan'a bazı sorular yöneltti. Sanıklardan Barış Kurt'un, "2000 yılından itibaren kaç sabıkanız var? Cezaevinden firar ettiniz mi?" sorularına Doğan, "Beni Samsun’dan çağırdığında sabıkam olduğunu biliyordu. Yaralama suçundan 18 ay ceza aldım. Ruhsatsız silah taşıma, evrakta sahtecilik suçlarından sabıkam var. Cezaevinden firar da ettim." cevabını verdi. Sorular sırasında Bora Kaplan araya girip müşteki ifadesine tepki gösterince mahkeme başkanı, Kaplan'ı salon dışına çıkarttı. Mahkeme başkanı Kaplan'ın müştekiye soru soracağı sırada yeniden salona alınacağını belirtti.

‘SENİ YÖNLENDİRMİŞLER’

Sanık Muhammed Kaplan ise, "15 Temmuz'la ilgili videoyu Cevheri Güven'e gönderdiniz mi?" sorusunu sormak istedi. Mahkeme başkanı davayla ilgisi olmadığı için bu soruya cevap verilmesini istemedi. Kaplan'ın "Organize polisleri yakın zamanda ulaştı mı?" sorusunu ise Doğan, "Ulaştı. Ulaştıysa ne oldu?" diye yanıtladı. Kaplan da buna karşılık, "Yönlendirmişler seni." şeklinde konuştu.

'MURAT ÇELİK İLE MAKAMINDA EL SIKIŞTIM'

Sanık avukatları da, "Bir hafta önce polislerle iletişime geçtiğinizi söylediniz. Tutuklanan emniyet müdürlerinden biriyle iletişime geçtiniz mi?" şeklinde bir soru yöneltti. Doğan bu soru üzerine, "Ben tutuklananları bilmiyorum. Sadece M.S., R.A. ve Ç. isimli polislerle iletişime geçtim. Ayrıca makamında Murat Çelik ile el sıkıştım o kadar. Diğer yandan Muhammed Kaplan 2-3 gün önce hangi polislerle iletişime geçtiğimi soruyor. 3 gün önceki olayı cezaevindeki insan nasıl biliyor? O zaman siz örgütsünüz." ifadelerini kullandı. Doğan başka bir soru üzerine de daha önce gazeteci Uğur Dündar ile temasa geçtiğini de söyledi.

'BEN GÖZALTINDAYKEN İFADESİ ALINMIŞ'

Bora Kaplan'ın, "İfadenizde Bora Kaplan'ın uyuşturucu işi yaptığını biliyorum dediğiniz doğru mudur?" sorusu üzerine Doğan, "Bunu bütün Ankara biliyor, ben de öyle duydum" dedi. Bunun üzerine Kaplan da, "Çok affedersiniz ben de senin kadın pazarladığını duydum." şeklinde konuştu.

Kaplan devamında, "Gözaltına alınan organize şube müdürünün ifadeleri düştü. 'Murat Çelik savcıyla görüştü bir müşteki bulacağım diyor' şeklinde ifadeler var. Ben gözaltındayken ifadesi alınmış bu arkadaşın." ifadelerini kullandı. Kaplan'ın "Yakın zamanda verdiğin ifadeyle ilgili polislerle görüştün mü?" sorusuna karşılık, Doğan, "İfadeyle ilgili değil ama görüştüm." dedi. Kaplan'ın hangi polisle görüştüğünü sorması üzerine Doğan görüştüğü polisin ismimi verdi. Kaplan da, "Görüştüğün kişi Murat Çelik'in adamı." dedi.

'ORGANİZE ŞUBE KUMPAS İÇİN SENİ BULMUŞ'

Bora Kaplan daha sonra müşteki Erkan Doğan'a tepki gösterdi. Kaplan, "Kumpas yapmak için organize şube seni bulmuş, ifadelerini almış, buraya getirtmiş. Savcı da kumpasa katılmış." ifadelerini kullandı.

BORA KAPLAN'IN TALEBİ REDDEDİLDİ

Bora Kaplan, "Organizede görevli polislerin salondan çıkarılmasını istiyorum. Çünkü müşteki onların yönlendirmesiyle ifade vermiş. Burada o polisler olduğu için doğru şekilde ifade verebilir mi? O yüzden organize şube polislerinin salondan çıkarılmasını talep ediyorum" diyerek mahkemeden talepte bulundu.

Mahkeme başkanı ise benzer talebin daha önce reddedildiğini, bu yüzden yeni bir karar alınmasına gerek olmadığını, kolluk kuvvetlerinin salonda bulunmalarının kendileri için sorun teşkil etmediğini bildirdi.

Davada, şüpheli şekilde hayatını kaybeden Semih Arslan'ın annesi Adalet Arslan da müşteki sıfatıyla dinlendi.

'OĞLUM SENİN KARA KUTUNDU'

Arslan, şunları söyledi: "Oğlumun intihar ettiğine inanmıyorum. Oğlumu öldürdüler. Oğlumun Bora Kaplan'ın yanında çalışmasını istemiyordum. Ne iş yaptığını da bilmiyordum. Bize bir şey söylemezdi. İki tane silahı vardı. Bunlar Bora Kaplan'ın silahlarıydı. 2 buçuk yıl orada çalıştı. 6-7 gibi gider sabah 4-5 gibi gelirdi. Onun parasını evime sokmadım çünkü paranın nereden geldiğini bilmiyordum. Benim oğlum suçlu, oğlumun suçunu adalet versin. Onların infaz etmeye hakkı yok. Bana 'Semih adam vurmuş' dediler. Ben öldüğünü bilmiyordum vurduğu kişinin yaralı olduğunu sanıyordum. Oğlumun ölümünden 4 ay sonra adliyeye gittim. Savcıya gidip adli tıp raporu isteyince savcı beni azarladı 'oğlun intihar etti' dedi. Bora Kaplan sen benim oğlumu kullandın, yok ettin. Oğlum senin kara kutundu."

'BEN YAPTIYSAM ALLAH BENİ KAHRETSİN'

Bunun üzerine Bora Kaplan da, "Ben yaptıysam Allah beni kahretsin" şeklinde konuştu.