Ayhan Bora Kaplan soruşturmasında FETÖ ve Nurcu Okuyucu parmağı… O polis kimden talimat aldı?

Ayhan Bora Kaplan dosyasıyla ilgili FETÖ’cülere bilgileri sızdıran polisin Nurcu tarikatının Okuyucu kolundan olduğu iddia edildi. Gazeteci Nedim Şener bu polislerin kendi başlarına hareket etmediğini üstlerinden talimat aldığını söyledi.

Ayhan Bora Kaplan davası Türkiye’nin gündeminde. Konu herhangi bir suç örgütü davası olmanın ötesine geçti. Hem örgütün ikinci adamı olan hem de davanın gizli tanığı olan Serdar Sertçelik’in itirafları dosyanın ağırlığını değiştirdi.

Ayhan Bora Kaplan

Serdar Sertçiçek, AK Parti ve MHP’li isimleri suç örgütüyle bağlantılı gösterecek ifade vermesi için Ankara Emniyet Müdürlüğündeki bazı polislerden baskı gördüğünü söyledi. O polisler gözaltına alındı Bugün gözaltılara yenileri eklendi. Konuyu mülkiye başmüfettişleri inceliyor.

CEVHERİ GÜVEN’E BELGE SIZDIRAN POLİS

Olayın bu denli büyümesinin ardından birkaç ay önce yaşanan gelişmeler de anlam kazandı. Örneğin FETÖ’cü Cevheri Güven’e belge sızdırdığı için Ocak ayında MİT tarafından yakalanarak tutuklanan narkotik polisi… Serkan Dinçer, Ankara Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube’de görevli sıradan bir polis memuru olarak görülüyordu. Ancak Dinçer, gizli yürütülen kritik soruşturmalarla ilgili bilgileri bile FETÖ’nün etkin propagandacısı olan firari Cevheri Güven’e sızdırıyordu. Bunlar bir polis memurunun ulaşamayacağı bilgiler… Emniyet Dinçer’e bu bilgileri kimin aktardığını, kimden talimat aldığını araştırıyor.

Serkan Dinçer’in belge sızdırdığı dosyalardan biri de Ayhan Bora Kaplan davasındandı. Gazeteci Nedim Şener’e göre Cumhur İttifakı’na kumpasa dönüştürülmek istenen Ayhan Bora Kaplan davası buralardan beslenerek yönlendirdi. Şener, sızdırmanın bir narkotik polisinin işi olamayacağına dikkat çekerek talimat aldığı kişilere işaret etti.

Katıldığı TV 100 yayınında FETÖ’cü Cevheri Güven ve Emre Uslu’nun kumpastaki rolünü aktaran Şener “Detaylı bir şekilde Ayhan Bora Kaplan operasyonunun gitmesi gereken noktaları tarif eden haberler yazdılar, videolar doldurdular, kamuoyu oluşturdular.” dedi.

‘AYHAN BORA KAPLAN’IN KİMSEYLE PAYLAŞILMAYAN İFADESİNİ GÖNDERDİ’

Şener, bilgi sızdıran Narkotik Şube polisinin Nurcuların Okuyucular kolundan olduğunu da söyledi. Şener şunları anlattı:

Ayhan Bora Kaplan

“Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde Narkotik Şube'de, Nurcu Okuyucu birtakım tipler ne yapmış? Cevheri Güven’e kimseyle paylaşılmayan Ayhan Bora Kaplan'ın 140-150 sayfalık ne bir ifadesi var onu göndermiş. Düşünebiliyor musunuz? Bu yapının içindeki alt eleman, Narkotik Şube'deki bir polis memuru...

‘TALİMAT ALMASA NASIL GÖNDEREBİLİR?’

“Bunu onların haberi olmadan nasıl gönderebilir? Narkotikten bir polis. Nurcu Okuyucu da olsa… Niye, nasıl göndersin? Talimat almasa onu gönderebilir mi?

“Biz bunu nereden öğrendik? O polis yakalandı. Dijitallerine el kondu. O içinde cinsel hayatıyla ilgili de, değişik bir cinsel hayat tercihi varmış, onlar dahil olmak üzere leş gibi ortaya çıktı hepsi. Cevheri Güven'le o pis ilişkileri de çıktı.

‘ANKARA EMNİYET MÜDÜRÜ’NÜN HABERİ OLMAZ MI?’

“Belgeler de çıktı. Ondan sonra tutuklandı. Şimdi diyorum ya, o narkotikçi bunların haberi olmadan bunu nasıl yapsın? Peki bunlar Ankara Emniyet Müdürü'nün haberi olmadan bu operasyonu yapabilir mi sizce? Yapamaz. Kim o? Engin Dinç. Şu anda halen görevde. Biz ne konuşuyoruz yani?
“Şimdi bu kişiler hakkında gözaltı kararı verildi, tutuklamaya sevk edildi. Tutuklanır tutuklanmaz biz bilmiyoruz. E peki bunların amiri, bunlardan bir tanesi Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Murat Çelik bu.

Engin Dinç

‘CEVHERİ GÜVEN OLAYINI SEYRETTİ’

“Benim altımda bu adamlar bunu yapmış olacaklar. Ben alırım silahı, onların üzerine yürürüm. Var mı öyle bir tepkisi? Hiçbir açıklama yapmadı. Tek bir ses yok. Ankara Emniyet Müdürlüğü her şeye internetten açıklama yapıyor. Kaldı ki o Cevheri Güven olaylarında falan sen ne yaptın? Mesela Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde bu işler oldu… Sen teftiş görevlendirdin mi? Ya da Bakanlığa yazı yazdın mı? Yok. Sen oturdun seyrettin. Ta ki şu iki numaralı eleman M7 konuşana kadar. O konuşmaya başladığı zaman da hepiniz sustunuz. Gazeteciler dahil…”

Sonraki Haber