AYM Başkanı yine gözünü kapattı

HDP'li Osman Baydemir TBMM kürsüsüne çıktı, “Kürdistan temsilciyim” diyerek millete meydan okudu. Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Zühtü Arslan ise Baydemir'e disiplin cezası verilmesinin “hak ihlali” olduğunu ileri sürdü; “Milletvekilleri ifade özgürlüğünden yararlanmalı.” dedi.

Eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı ve eski HDP Milletvekili Osman Baydemir TBMM’de "2018 Yılı Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Kesin Hesap Kanunu Tasarısı"nın ikinci tur görüşmelerindeki konuşmasında “...Ben Kürt halkının bir evladı olarak, kürdistandan gelen bir temsilci olarak benim şöyle bir rolüm var...” dedi. O dönemki TBMM Başkanvekili, Baydemir hakkında Meclisten geçici çıkarma cezası verilmesini teklif etti. Disiplin cezası TBMM Genel Kurulunun 13 Aralık 2017 tarihli 36. birleşiminde oy çokluğuyla kabul edildi. Baydemir'in Meclisten iki birleşim geçici çıkarılmasına ve bunun sonucu olarak da bir aylık ödenek ve yolluğunun üçte ikisinin kesilmesine karar verildi. Baydemir de Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundu. Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, başvurunun konu bakımından yetkisizlik nedeniyle kabul edilemez olduğuna oy çokluğuyla karar verildi.

AYM BU KARAR İÇİN YETKİLENDİRİLMEDİ

Anayasa Mahkemesi kararında gerekçe şöyle açıklandı: “Parlamento kararları TBMM'nin kanun dışındaki yasama işlemleridir. Yasama işlemlerinin yargısal denetimi Anayasa'da ayrıksı olarak düzenlenmiş ve denetim görevi münhasıran Anayasa Mahkemesine verilmiştir. Başka bir ifadeyle anayasa koyucu hangi yasama işleminin ne tür bir yargısal denetime tabi olabileceğini tek tek belirlemiş, denetimi gerçekleştirecek merciyi de bizzat kendisi yetkilendirmiştir.

“2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 7 Kasım 1982 tarihinde halk oylaması sonucu kabul edildiği tarihten itibaren, birer yasama işlemi olan parlamento kararları arasından TBMM içtüzük değişikliklerine, milletvekilliğinin düşmesine ve yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin kararlar Anayasa'nın 85. ve 148. maddeleri ile yargısal denetime tabi tutulmuştur. Anayasa'da bu üç parlamento kararı dışında diğer parlamento kararlarının yargısal denetimlerinin yapılacağına yönelik bir düzenleme bulunmamaktadır. Anayasa Mahkemesinin yetkilendirilmediği alanda bir yargısal denetim gerçekleştiremeyeceği kuşkusuzdur.”

KARARA 6 ÜYE KATILMADI

Diğer yandan Anayasa Mahkemesi kararına katılmayan Başkan Zühtü Arslan, Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan, üyeler Engin Yıldırım, Muhammed Emin Kuz, Yusuf Şevki Hakyemez ve Kenan Yaşar da karşı oy gerekçesi yazdı. Zühtü Arslan karşı oy gerekçesinde, yukarıdaki gerekçenin aksine kararın yargı denetimine açık olduğunu savundu: “Anayasa’da herhangi bir yasama işleminin yargı denetimi dışında bırakıldığına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu kapsamda İçtüzük uygulanarak milletvekillerine disiplin cezası verilmesi şeklindeki işlemlerin yargıya kapalı olduğuna dair de herhangi bir anayasal düzenleme yoktur. Milletvekillerinin temel hak ve özgürlüklerini kişisel olarak ve doğrudan etkileyen parlamento kararları bireysel başvuruya konu olabilir.”

'MİLLETVEKİLLERİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNDEN YARARLANMALI'

“Milletvekilleri temsil ettikleri seçmen kitlesinin görüş, düşünce ve taleplerini parlamentoya yansıtma görevini deruhte eden kişilerdir. Bu görevin ifası milletvekillerinin başta ifade özgürlüğü olmak üzere anayasal hak ve özgürlüklerden yararlanmalarına bağlıdır. Temsil ettikleri kişilerin benzer durumda (sözgelimi kamu görevlilerinin maruz kaldıkları disiplin cezalarına karşı) sahip oldukları bireysel başvuru hakkının milletvekilleri tarafından kullanılamayacağını söylemek ne demokratik toplum anlayışıyla ne de bireysel başvurunun amacıyla bağdaşır.”

Arslan gerekçesinde, Anayasa Mahkemesi'nin disiplin cezasının dayanağı olan TBMM İçtüzüğündeki “…Meclisten geçici olarak çıkarma cezasına çarptırılan milletvekilinin bir aylık ödenek ve yolluğunun ikisi (kesilir)” bölümünü, İçtüzükte yer alan “…Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü esasında Anayasada düzenlenen idari yapısına aykırı tanımlamalar yapmak…” hükmü yönünden Anayasa’ya aykırı bularak daha önce iptal ettiğini hatırlattı.

Arslan sadece kararın denetlenir olup olmadığıyla ilgili bir itirazda bulunmadı. Başvurunun kabul edilebilir olduğunu ve başvurucunun ifade özgürlüğünün ihlal edildiğini düşündüğünden çoğunluğun kararına katılmadığını bildirdi.

Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Hasan Tahsin Gökcan ise, başvurunun esası hakkında inceleme yapılarak sonuçlandırılması gerektiğini belirtti. Engin Yıldırım karşı oyunda, "Başvurucunun Anayasa’nın 26. maddesinde korunan ifade özgürlüğüne yönelik müdahale kanunilik şartından yoksundur. Bu nedenle çoğunluk kararına katılmıyorum." değerlendirmesinde bulundu. Muhammed Emin Kuz, başvuru konusu disiplin cezasına karşı bireysel başvuruda bulunulmasına bir engel bulunmadığını ifade ederken Yusuf Şevki Hakyemez, Baydemir'in Anayasa’nın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade hürriyetinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerektiğini belirtti. Kenan Yaşar da karşı oy gerekçesinde şu ifadeleri kullandı:

“Başvuruya konu disiplin cezası TBMM İçtüzüğü'nün hükmünün uygulanması niteliğinde olup başvurucunun ifade özgürlüğüne haksız müdahale yapıldığı iddiasını içerdiğinden bu hükme karşı bireysel başvuruda bulunulmasına herhangi bir engel yoktur.”

Sonraki Haber