AYM için ‘Kandilin kuyruğu’ benzetmesi

Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP'nin Hazine yardımının bloke edilmesi talebinin reddedilmesine tepki göstererek, ‘AYM Kandil kuyruğundan ayrılmalıdır.’ ifadelerini kullandı

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) HDP'nin Hazine yardımının bloke edilmesi talebini reddetmesine tepki göstererek, “AYM Kandil kuyruğundan ayrılmalıdır.” dedi.
MHP lideri Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. "Üniversite sınavlarını kaldıracağımız günler çok uzakta değildir." diyerek, öğrencilerin kaderinin sınavlara indirgenemeyeceğini söyledi. Yerel seçimlere ilişkin "MHP bu seçimlere hazırlık sürecini başlatmıştır" mesajını verdi. MHP'nin faize karşı duruşunun belli olduğunu ifade eden Bahçeli, yeni ekonomi yönetimine dönük mesajlar verdi. Faize ilişkin "Bugünkü külfete katlanmak kaçınılmaz hale gelmiştir." diyen Bahçeli, yeni yasama döneminde Türkiye'ye yeni anayasanın kazandırılmasının gerektiğini de söyledi.

Bahçeli özetle şöyle konuştu:

“Sapkın akımlarla, yozlaşmaya nezaret eden ters akıntılarla başa çıkabilmenin ana cephesi Türk gençliğidir. Biz gençliği sınavlarla veya karnelerle bulmadık, bu yolla da kaybetmeyiz, kaybedemeyiz, kaybetmeyeceğiz. Ümit ediyorum ki, geniş ve gerçekçi bir mutabakat ortamı kurularak üniversite sınavlarını kaldıracağımız günler de çok uzak değildir.

YEREL SEÇİMLER İÇİN İKİ HEDEF

“Her an seçim olacakmış gibi bütün demokratik ihtimallere hazır olmak zorundayız. Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimleri tamamlanmış olsa da, Türkiye yeni bir seçime doğru ilerleyiş kaydetmektedir. Nitekim Mahalli İdareler Seçimleri 31 Mart 2024 tarihinde yapılacaktır. Böylelikle peş peşe eklemlenen seçim gündemi milli iradenin tercihiyle noktalanmış olacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi bu seçimlere hazırlık sürecini başlatmıştır. Mahalli İdareler Seçimlerinde takip edeceğimiz birinci stratejik hedefimiz mevcut belediye başkanlıklarımızı muhafaza ederek bunun üzerine yenilerini ve hatta daha çoğunu eklemektir. İkinci stratejik hedefimiz, Cumhur İttifakı’nın doğasına ve ruhuna muvafık hareket edip; muhalefet partilerinin yönetimindeki belediyelerin yürek yaralayan makus ve meyus hallerine son vermektir. 14 Mayıs ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde elde edilen demokratik başarıyı mahalli idarelerle perçinlemek, Türk ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşüne ivmek vermek boynumuzun borcudur. İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediyeleri başta olmak üzere, diğer tüm büyükşehir belediyelerinin, il belediyelerinin, ilçe ve belde belediyelerinin Türkiye’nin yükselen itibarına ve marka değerine müzahir şekilde yönetilmesi tarihi önemdedir.

FAİZE BAKIŞIMIZ DEĞİŞMEDİ

“Son günlerde politika faizinin artışı hususunda beklentileri yükseltmek amacıyla iç ve dış lobilerin son derece faal oldukları da gözlemlenmektedir. Küresel finans çevreleriyle iç piyasa aktörleri Para Politikası Kurulu’nun 22 Haziran 2023 tarihinde yapacağı toplantıya kilitlenmiştir. Bize göre bu durum ahlaki, doğru ve hakkaniyetli bir gelişme değildir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin faize bakışı bellidir, değişme göstermemiştir. Teorik ve pratik uygulamada, faiz artışı yatırımı caydıran, üretim çarkına çomak sokan, müteşebbislerimizin gücünü zayıflatan, kredi ihtiyacını pahalandıran politik bir tercihtir. Ancak Türkiye’nin ekonomik istikrarı ve ekonomik huzuru elde etmesi için de alınması gereken kısa dönemli ve bazen de can yakan tedbirler vardır ve parlak geleceğimiz için bugünkü külfete katlanmak ister istemez kaçınılmaz hale gelmektedir.

CHP’YE ‘KADAVRA’ BENZETMESİ

“Hançer üstüne hançer yiyen CHP’li yöneticilerin pişmanlık içinde özür dilemesi yararsız ve miadı dolmuş bir sitem ve sızlanmadır. Mensuplarının birbirine güvenmediği, birbirine inanmadığı, arkadan dolaşmanın, fitne yaymanın geçer akçe sayıldığı bir siyasi bünyenin içten içe çürüyüp kadavraya dönüşmesi kaçınılmaz bir siyaset ve hayat gerçeğidir. Bugünkü muhalefet partilerinin durumu aynısıyla budur. Türkiye’nin kadavraya değil, kaderine yön veren, Karabağ’da zaferi, küresel diplomaside zekayı, Kıbrıs’ta iradeyi, Akdeniz ve Ege’de milli duruşu, güney sınırlarımızın mücavir bölgelerinde yüksek mücadeleyi temsil ve tebliğ eden Cumhur İttifakı’na ihtiyacı vardır ve bu artık kesinleşmiştir.”

‘KARARI ŞİDDETLE KINIYORUM’

Bahçeli, toplantı çıkışı gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14 Mayıs'taki seçimlere katılmaması nedeniyle HDP'ye ödenen Hazine yardımına tedbirden bloke konulması talebine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına hükmetti. Konuya ilişkin değerlendirmesi sorulan Bahçeli şunları kaydetti:

“Anlaşılıyor ki Anayasa Mahkemesi Başkanı ve kurul üyeleri söylediklerimizi hiç kale almıyor. HDP'nin istekleri doğrultusunda hareket etmeyi Türkiye'ye tercih ediyor. Bu konumdan kurtulması için mutlak suretle yeni bir Anayasa hazırlanmalı, Anayasa Mahkemesine şekil verilmeli. Milli düşünceye sahip, vatanını seven bir anlayışla Anayasa Mahkemesinin faaliyetlerini sürdürmesidir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesi kadar Türkiye'nin önemli bir kurumudur. Cumhuriyet Başsavcısı'nın uyarılarını dikkate almayan bir Anayasa Mahkemesi, haddizatında yargı müessesesini dikkate almıyor demektir. Cumhuriyetin kurucusu Yargıtay cumhuriyet savcısını dikkate almıyor demektir. Onları şiddetle kınıyorum. Şu Kandil kuyruğundan ayrılmaları lazım.”

MAHMUD ABBAS’IN
AÇIKLAMALARINI HEDEF ALDI

Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın Çin Halk Cumhuriyeti’ni ziyaret ettiğini anımsatan Bahçeli, Abbas’ın “Bazılarının gündeme getirdiği Uygur meselesi bir insan hakları meselesi değildir. Bu Çin’in terörizm, aşırılık ve ayrılıkçılıkla mücadelesidir. Filistin her zaman Çin’e inandı. Filistin-İsrail ihtilafının bir an önce sona erdirilmesinde Çin’in arabulucu olması gerekmektedir.” ifadelerini okudu. Bahçeli, şu değerlendirmede bulundu:

“Uygur Türklerine terörist demek haksızlıktır, bühtandır, günahtır, cinayettir, rezalettir, melanettir, Türk milletine iflah olmaz bir saygısızlıktır. Filistin Devlet Başkanı numune de olsa PKK’ya, FETÖ’ye sesini hiç çıkardı mı? Hiç tepki gösterdi mi? Ülkemizle dayanışma mesajı paylaştı mı? Hiç birisini yapmadı, yapamadı, yapmayı aklından geçirmedi. Çünkü konu Türkiye ve Türk milletiydi. Uygur Türklüğünü terörle eşitlemek potansiyel Türk düşmanlığının açık seçik beyanıdır. Herkesi uyarıyorum, Türk’e kefen biçmenin sonu korkunçtur. Sayın Abbas terörizmin kanlı yüzünü görmek istiyorsa, mesela 17 Haziran 2023 tarihinde Uganda’da bir okula saldırı düzenleyen ve çok sayıda masum çocuğu katleden teröristlere şereflice bakmayı ve ders almayı bilmelidir. Mahmut Abbas yanlış yerde, yanlış üslupla, doğru davasını anlatacağını zannediyorsa aldandığını ve yanıldığını mutlaka görecektir. Kudüs sadece onların değil, bütün Müslümanların kutsal mabedi ve ilk kıblemizdir, müdafaa etmek de namus meselemizdir.”

Sonraki Haber