AYM ret kararının gerekçesini açıkladı

Anayasa Mahkemesi, CHP'nin başvurusunda, 'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçuna 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesini öngören düzenlemenin iptal istemini reddetmişti.

Yüksek Mahkeme, ret kararının gerekçesi açıklarken Zühtü Arslan ile birlikte toplam 6 üyenin karşı oy kullandığı görüldü. CHP, dezenformasyonla (bilgi bozma) mücadele düzenlemesi olarak bilinen 7418 sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 29. maddesi ile Türk Ceza Kanunu'na (TCK) eklenen 217/A maddesinin iptali ve yürürlüğünün durdurulmasını istemişti. Anayasa Mahkemesi (AYM) Genel Kurulu, "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunu işleyenlerin 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasına ilişkin düzenlemenin iptal istemini oy çokluğuyla reddetmişti. AYM kararının gerekçesi de Resmi Gazete'nin dünkü sayısında yayınlandı.

'ÖLÇÜLÜLÜK İLKESİYLE BAĞDAŞMAYAN YÖNÜ YOK'

AYM kararının gerekçesinde şu ifadelere yer verildi: "Bir eylemin kural kapsamındaki suçu oluşturduğu yargı makamlarınca değerlendirilirken kamu barışını bozmaya elverişliliği delil ve/veya olgularla ortaya konulacaktır. Son olarak suç ancak gerçeğe aykırı olduğu fail tarafından bilinen bir bilginin sırf halk arasında endişe, korku, panik yaratma saikiyle yayılması halinde oluşacaktır. Bu itibarla anılan şartlardan herhangi birinin gerçekleşmemesi durumunda kuralda düzenlenen suçun oluşmayacağı açıktır. Ayrıca suçun temel şekli için öngörülen yaptırımın türü ve miktarı, suçun nitelikli hâllerinin tehlike düzeyi dikkate alınarak belirlenen artırım oranı, verilen hükme karşı ilgililerin istinaf ve temyiz kanun yollarına başvurma imkânının bulunduğu gözetildiğinde kuralın öngördüğü sınırlamanın orantılılık ilkesiyle çelişmediği, bu çerçevede kuralın ölçülülük ilkesiyle bağdaşmayan bir yönünün bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır."

KARŞI OY YAZDILAR

Diğer yandan Zühtü Arslan ile birlikte Hasan Tahsin Gökcan, Engin Yıldırım, M. Emin Kuz, Yusuf Şevki Hakyemez ve Kenan Yaşar da karşı oy yazdı. Zühtü Arslan karşı oy gerekçesinde şu görüşleri paylaştı: “Dava konusu kural, tanımlanması ve somut olaylara uygulanması oldukça güç kavramlarla ifade özgürlüğünü sınırlayan bir soyut tehlike suçu oluşturmuştur. Üç yıla kadar hapis cezası öngören kuralın ifade özgürlüğünü kullananlar üzerinde caydırıcı bir etki doğuracağı da açıktır. Bu haliyle kuralın zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık geldiği, dolayısıyla demokratik toplum düzeninde gerekli olduğu söylenemez.”

Sonraki Haber