AYM'den Ceren Özdemir kararı: Ailenin başvurusu kabul edilemez bulundu

Anayasa Mahkemesi, cezaevi firarisi Özgür Arduç tarafından öldürülen Ceren Özdemir'in ailesinin, olaydaki ihmal iddialarıyla ilgili başvurusunu karara bağladı. Yüksek Mahkeme, yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddiayı başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez buldu

Üniversite öğrencisi Ceren Özdemir, 2019 yılında evine giderken cezaevi firarisi Özgür Arduç’un bıçaklı saldırısı sonucu hayatını kaybetmişti. Olay hakkında soruşturma başlatılırken fail olduğu tespit edilen Arduç 4 Aralık 2019 tarihinde yakalanarak tutuklandı.

Yürütülen soruşturma ve kovuşturma süreçleri sonunda Arduç, canavarca hisle kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edildi. Bu karar kanun yolu incelemelerinden geçerek 5 Ekim 2021 tarihinde kesinleşti.

Anayasa Mahkemesinin yayınladığı karara göre Arduç yargılama sürecindeki savunmalarında özetle yetimhanede büyüdüğü için birtakım psikolojik sorunları olduğunu, bu nedenle anne ve babasıyla mutlu bir aile hayatı olan insanları gördüğünde onları öldürme isteği duyduğunu, ceza infaz kurumundan firar ettikten sonra birkaç kişiyi daha öldürme maksadıyla takip ettiğini ancak vazgeçtiğini, caddede yürürken tesadüfen gördüğü Özdemir'i de bu şekilde takip ederek bir binaya girmesinin ardından öldürme maksadıyla göğsünden bıçakladığını, öldürmekten zevk aldığını ve eyleminden pişman olmadığını, serbest kalması halinde yeniden öldüreceğini beyan etti.

İHMAL İDDİALARIYLA İLGİLİ SUÇ DUYURUSU

Diğer yandan Ceren Özdemir'in ailesi, 7 Şubat 2020 tarihinde Ordu Cumhuriyet Başsavcılığına verdikleri bir dilekçeyle olayın meydana gelmesinde kamu makamları ile görevlilerinin ihmali olduğunu öne sürdü.

Sözü edilen dilekçede Arduç'un açık ceza infaz kurumundan firar eden bir hükümlü olduğu belirtilerek gerekli şartları taşımadığı halde Arduç'un açık ceza infaz kurumuna ayrılmasına karar veren, firar etmemesi için gerekli önlemleri almayan, firarının ardından yakalanması için hızlı ve etkili bir çalışma yapmayan kamu görevlilerinin cezalandırılması gerektiği ifade edildi.

KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞI KARARI VERİLDİ

Başsavcılık Arduç'un iyi hal tespiti görüş bildirme ile açık ceza infaz kurumlarına ayrılma kararlarında imzası bulunan ceza infaz kurumu personeli, Arduç'un firar ettiği ceza infaz kurumunda olay tarihinde görevli olan personel, firarın ardından yakalama kararı düzenlenmesinde görevli olan adliye personeli ve yakalama kararının infazıyla görevli kolluk personeli hakkında soruşturma başlattı.

Soruşturma neticesinde 17 Temmuz 2020 tarihinde, belirtilen kamu görevlilerinin görevlerini ihmal ettikleri ya da kusurlu davrandıklarına dair delil bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

Bu karara yapılan itiraz 24 Ağustos 2020 tarihinde reddedildi ve karar kesinleşti. Özdemir'in ailesi de bunun üzerine Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.

'YARGISAL YOLLAR TÜKETİLMEDİ'

Başvuruyu inceleyen AYM Birinci Bölümü, yaşam hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle kabul edilemez olduğuna karar verdi. Kararın gerekçesinde şöyle denildi:

"Başvurucuların iddia ettikleri ihmali nitelikteki eylemlerin etkili yargısal sistem kurma yükümlülüğünün ceza soruşturmasını gerektirdiği istisnai hâllerden olmadığı, etkili yargısal sistem kurma yönündeki pozitif yükümlülüğün somut olayda hukuki tazmin yollarıyla da yerine getirilebileceği sonucuna varılmıştır.

"Başvurucular bu yolları tükettiklerine ilişkin bilgi ve belgeleri Anayasa Mahkemesine sunmadıkları için hukuk sisteminde mevcut yargısal yolların bireysel başvuru öncesinde tüketilmediği değerlendirilmiştir."

BİR ÜYEDEN KARŞI OY

AYM Üyesi Selahaddin Menteş ise karara katılmayıp karşı oy yazdı. Menteş karşı oy gerekçesinde şu ifadelere yer verdi:

"İyi hal kararının alınma sürecinde kamu görevlilerinin yetimhanede kalıp kalmadığını psikolojik sorunlarının ne düzeyde olduğunu cezaevinde kaldığı sürenin cezaevinden çıktıktan sonra suç işlemeyeceğine dair nasıl bir kanaat oluşturduğu konusunda kamu görevlilerinin görevin gerekliliği niteliği ve bilimselliği konusunda yeterli araştırma yapmadıklarını ortaya koymaktadır.

"Yine açık ceza evinde firarın bu şekilde tehlikeli bir hükümlü tarafında kolayca gerçekleştirilmesi açık cezaevleri bakımından cezaevi yönetiminin sorumluluğunu gerektirmektedir. Cumhuriyet Savcılığınca 'tehlikeli hükümlü' statüsünde değerlendirilebilecek bir mahkumun cezaevinde mevzuatın aradığı nitelikte gözetlenemediği cezaevindeki hükümlü statüsünün tam belirlenemediğinden açık cezaevine ayrılmasının sağlandığı anlaşılmaktadır.

"Kamu makamlarınca bu süreçte görevli olan kamu görevlileri ile ilgili etkili bir soruşturma yükümlülüğü bulunmaktadır. Yaşam hakkı bağlamında yaşamı koruma yükümlülüğünün ihlal edildiği gerekçesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmadım."

2 KEZ FİRAR ETTİ

Ordu Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi öğrencisi Ceren Özdemir, 3 Aralık 2019'da Ordu'nun Altınordu ilçesinde evine giderken Özgür Arduç'un bıçaklı saldırısına uğramıştı. Özdemir, uğradığı saldırı sonucu ağır yaralanırken kaldırıldığı hastanede 4 Aralık 2019'da hayatını kaybetmişti.

Olayın faili Özgür Arduç'un, çocuğa karşı bıçakla kasten öldürmeye teşebbüs ve nitelikli hırsızlık dahil 10 ayrı suçtan toplam 23 yıl 79 ay 148 gün kesinleşmiş hapis cezası bulunduğu, nakledildiği açık cezaevinden iki kez firar ettiği ve ikinci firarından 4 gün sonra Ceren Özdemir'i öldürdüğü belirlenmişti.

Sonraki Haber