AYM'den 'şarlatan' kararı

Anayasa Mahkemesi, eski Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'na, bir profesöre 'şarlatan' dediği için verilen manevi tazminat cezasını haksız buldu. Yüksek Mahkeme, Karaosmanoğlu'nun başvurusunu kabul ederek ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğretim üyesi olup Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı başkanlığı görevini yürüten Prof. Dr. O.H., "Kocaeli'nin Dilovası ve Kandıra İlçelerinde Yaşayan Gebelerden Doğan Bebeklerde Ağır Metal Maruziyeti ile Büyüme ve Gelişme Durumu" isimli bir proje yürüttü. O.H. bu proje kapsamında bir gazeteciye röportaj verdi. Bu röportajı yerel bir gazete "Annelerin sütü bile zehirli çıktı", "Çocuklar kanser eşiğinde" başlıkları ile haberleştirdi. Diğer yandan dönemin Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu'nun farklı tarihlerdeki beyanları da gazetelerde yayımlandı. Karaosmanoğlu bu beyanlarında, "Bilim adamı belgelerle konuşur. Onun bu yaptığına ise şarlatanlık denir, şov yapmak denir. Bilim adamı şarlatanlık, şov yapmaz ve ideolojik davranmaz..." ifadelerini kullandı.

BİREYSEL BAŞVURU YAPTI

Prof. Dr. O.H., Karaosmanoğlu'nun açıklamalarında geçen ifadeler nedeniyle kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiasıyla 2 Şubat 2011 tarihinde manevi tazminat davası açtı. Davanın görüldüğü Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi 26 Mayıs 2016 tarihinde davanın kısmen kabulüyle Karaosmanoğlu'nun 5 bin TL manevi tazminat ödemesine karar verdi. Yargıtay'ın bu kararı onamasının ardından Karaosmanoğlu da Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.

'AÇIKLAMALARINA CEVAP NİTELİĞİNDE'

Başvuruyu inceleyen AYM Genel Kurulu, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine oy çokluğuyla karar verdi. AYM ayrıca, Karaosmanoğlu'na 20 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Kararın gerekçesinde şöyle denildi:

"Başvurucunun kullandığı ifadelerin alaycı, sert, abartılı hatta bir akademisyen olan muhatabı açısından rahatsız edici olduğu kabul edilse bile çevre ve halk sağlığı bağlamında kamu menfaatine yönelik bir tartışmaya ilişkin olduğu da tartışmasızdır. Ayrıca belediyelerin halk sağlığı hususundaki sorumlulukları dikkate alındığında başvurucunun yaptığı açıklamaların davacının açıklamalarına cevap niteliğinde olup sebepsiz saldırı teşkil etmediği sonucuna varılmıştır."

Sonraki Haber