AYM'den sürücü belgesi kararı

Anayasa Mahkemesi, karıştığı trafik kazasında alkollü olduğu iddiasıyla sürücü belgesinin geçici olarak alınmasına karar verilen kişinin başvurusunu haklı bularak özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verdi.

İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri (İETT) bünyesinde otobüs şoförü olarak çalışan Mahmut Aslanbay 5 Haziran 2020 tarihinde bir yayaya otobüsün dikiz aynası ile çarptı. Bunun üzerine olay yerine trafik polisi ve ambulans çağıran Aslanbay'ın saat 17.54'te alkolmetre ile yapılan nefes ölçümü sonucunda 0,64 promil alkollü olduğu belirlendi. Aslanbay hakkında İdari Para Cezası Karar Tutanağı ile Geçici Olarak Sürücü Belgesi Geri Alma Tutanağı düzenlendi. Aynı tarihli Kaza Tespit Tutanağında yaya E.K.'nın yakındaki yaya geçidini kullanmadan taşıt yoluna çıkması nedeniyle Karayolları Trafik Kanunu'nun 68. maddesinin (1) numaralı fıkrasını ihlal ettiği tespit edildi.

KANINDA ALKOL BULUNMADIĞI TESPİT EDİLDİ

Aslanbay, hiçbir zaman alkol kullanmadığını belirterek anılan tutanağa itiraz etti ve kan tahlili yapılması talebinde bulundu. Kolluk görevlileri refakatinde aynı gün Haydarpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesine götürülen Aslanbay'ın saat 19.08'de yapılan kan tahlilinin sonucunda kanındaki alkol oranının sıfır (0) promil olduğu, bir başka deyişle kanında alkol bulunmadığı belirlendi. Aslanbay, 8 Haziran 2020 tarihinde İstanbul Anadolu 1. Sulh Ceza Hakimliğine başvurarak sürücü belgesinin iadesine karar verilmesini talep etti. Hakimlik 9 Temmuz 2020 tarihinde itirazın reddine karar verdi. Bu karara yaptığı itiraz da reddedilen Aslanbay, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu.

MANEVİ TAZMİNAT ÖDENECEK

Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Yüksek Mahkeme ayrıca Aslanbay'a 20 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Kararın gerekçesinde şu ifadelere yer verildi:

"Başvurucunun hastaneden aldığı rapor sonucuna dayanarak alkolmetrenin hatalı ölçüm yaptığına ilişkin -yargılamanın sonucuna etki edebilecek nitelikteki- iddia ve itirazlarına dair bir araştırma yapılamadığı gibi ilgili ve yeterli bir gerekçenin de ortaya konulmadığı dikkate alındığında başvurucunun özel hayata saygı hakkına yönelik müdahale, demokratik bir toplumda gerekli olma ve ölçülülük ilkelerine uygunluk koşulunu sağlamamaktadır."

Sonraki Haber