AYM’ye kapatma çağrısı! ‘Kararın gecikmesi vicdanları yaralıyor’
HDP hakkında açılan kapatma davasında 2 yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen karar aşamasına gelinememesi, hukukçuların tepkisine neden oldu. HDP’nin bu süre içinde hazine yardımı aldığını, isim değiştirdiğini ve seçimlere girdiğini hatırlatan avukatlar Anayasa Mahkemesi’ne bir kez daha çağrı yaptı
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan HDP kapatma davasında dosyanın bir türlü karar aşamasına gelmemesi tepkilere neden oldu. Son olarak esas hakkındaki raporun hazırlanması için dosya Anayasa Mahkemesi (AYM) raportörüne gönderilmişti. Raportörün rapor yazma işlemi devam ederken hukukçular da Aydınlık’a yaptığı açıklamada dosyanın karar aşamasına gelmemesine tepki gösterdi.
Vatan Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Nusret Senem şunları söyledi:
“Anayasa Mahkemesi’nin tavrı hukukla bağdaşır bir tavır değil. Bu kadar sürüncemede bırakıldıktan sonra zaten HDP’nin içi boşaltıldı. Dolayısıyla HDP’nin kapatılmasının artık sadece yazılacak gerekçeler açısından önemi kaldı. Fiili olarak çok fazla bir önemi yok. Yeşil Sol Parti’nin milletvekilleri içinde veya yöneticileri içinde Anayasa Mahkemesi’nce siyasi yasak uygulanacak kişi çıkarsa onlar partinin yönetimi veya milletvekili listesindeyse, kararın onlarla ilgili sonuçları olacak.”
‘KLASÖRLERCE BELGE MEVCUT’
Aydınlık’a konuşan Avukat Begüm Ece Pazarcı ise şu açıklamayı yaptı:
“HEDEP’in tüm kongrelerinin, Anayasa ve yasalara göre kurulmuş bir siyasi partiden ziyade terör örgütünün propagandasının yapıldığı, terör örgütüne açıktan destek beyanlarında bulunulan, Anayasal düzenimize ve üniter devlet yapımıza yönelik düşmanca tutumların sergilendiği toplantılar haline geldiğini görüyoruz. HEDEP kapatma davası iddianamesinin ekinde kapatma kararı verilmesini gerektirecek klasörlerce belge de zaten mevcut. Bunun yanında parti eş genel başkanlarının bugüne kadar açık kaynaklara yansıyan beyanları dahi tek başına delil niteliğinde. En son Ağrı milletvekili adına tescilli bir araçtan terör örgütüne katılma niyetinde olan 2 PKK’lı çıkıyor. Sırf bu durum bile aradaki bağa ilişkin delil niteliğinde olup HEDEP’in terör örgütüne mesafe koymadığını bizlere göstermektedir.”
‘ÖZERKLİK İLANLARI SUÇ TEŞKİL EDEN EYLEMDİR’
Anayasanın 68. maddesinde, “Siyasi partilerin tüzük, program ve eylemleri devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı olamaz” ifadesinin yer aldığını aktaran Pazarcı şöyle devam etti:
“Siyasi Partiler Kanunu’nun 80. Maddesi de Anayasanın bu düzenlemesine dayanmakta ve ‘Siyasi partiler, Türkiye Cumhuriyeti’nin dayandığı devletin tekliği ilkesini değiştirme amacı güdemezler ve bu amaca yönelik faaliyette bulunamazlar’ demektedir. Terör örgütünün cebir ve şiddete dayanan özerklik ilanları ve bu yöndeki faaliyetleri suç teşkil eden eylemlerdir. HEDEP yöneticileri ve milletvekillerinin bu eylemlere destek veren, açık kaynaklara yansıyan eylem ve söylemleri mevcuttur. Eldeki delillere ve kanunlarımıza bakıldığında kapatma kararı verilmesi hukukun gereği olsa da nihai kararı Anayasa Mahkemesi verecektir. Bununla birlikte önemle belirtmek gerekir ki; Anayasa Mahkemesi tarafından verilecek olan kararın gecikmesi vicdanları yaraladığı gibi, demokrasimize de zarar vermektedir.”
‘GÜÇLÜ CEZAİ MÜEYYİDESİ OLMALI’
Birlikte İleri Derneği Başkanı Avukat Latif Cem Baran ise şu ifadeleri kullandı:
“HDP dediğimiz parti kapatılacağını öngörerek kendisine iki yedek parti açmıştı. Birisi Demokratik Bölgeler Partisi, diğeri de Yeşil Sol Parti. Amacına ulaşıp seçime girdiler. Milletvekilleri Meclis’te yerini aldı. Her ne kadar seçimde beklediği oranları yakalayamasa da kapatılma davası açılmış bir parti olarak her şeyi kullandılar. Bunların içinde kendisine verilen hazine yardımı da var. Bu hazine yardımları yarın bu parti kapatıldığında kimden istenecek? Diğer yandan gidip dalga geçer gibi HEDEP yaptılar partinin ismini. Dolayısıyla, kapatmanın hukuksal sonuçlarının, HDP kapatılsa dahi karşılığının olmayacağı bir ortama gelindi. Ancak şu olabilir. HDP içerisindeki siyasi kişilerin hepsinin siyasi yasaklı olması gerekiyor. Bu nedenle kapatma davasında güçlü cezai müeyyidelerin olmasını millet olarak bekliyoruz. Dosya tekemmül ettiği halde neden karara çıkmıyor merak ediyorum.”
İDDİANAME HAZİRAN 2021’DE KABUL EDİLDİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamenin 21 Haziran 2021’de kabul edilmesiyle başlayan süreçte son olarak dosya esas hakkındaki raporunu hazırlaması için raportöre gönderilmişti.
Bundan sonra ise AYM raportörü, esas hakkındaki raporunu tamamlayacak. Raporun Yüksek Mahkeme üyelerine dağıtılmasının ardından Başkan Zühtü Arslan toplantı için bir gün belirleyecek. AYM üyeleri belirlenen günde kapatma istemini esastan görüşecek. Karar, toplantıya katılan üyelerin 3’te 2 oy çokluğuyla, yani 15 üyenin 10’unun oyuyla verilebilecek.
HDP KAPATILSIN NÖBETİ
Daha önce HDP’nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına 4 kez başvuru yapan Vatan Partisi son olarak Anayasa Mahkemesi önünde 26 Aralık 2022’de “HDP Kapatılsın Nöbeti”ne başlamıştı. Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, Anayasa Mahkemesi önünde, “HDP kapatılacak. PKK’ya beyaz bayrak çektireceğiz, ülkemizi bu kararlılıkla aydınlık geleceğe taşıyacağız.” açıklamasını yapmıştı.