Azerbaycan'daki mezarlar Amazonların tarihine ışık tutuyor!

Amazonlar, Karadeniz bölgesinde yaşayan bir kadın topluluğuydu. Ata binişleri ve ok kullanışları ile isimlerini tarihe yazdırmayı başarmıştı. Birçok kaynakta isimleri geçen Amazonlar tarihçilerin tartışma konusu olmaya devam ediyor. Peki Amazonlar kimdir?

AMAZONLARIN KÖKENİ

Amazonların kökeni, birçok Türk tarihçiye göre İskitlere veya diğer adı ile Sakalara dayanıyordu. Sakalar veya İskitler birçok tarihçiye göre Türk toplumuydu. Bu düşünceyi destekleyen en önemli kaynaklardan biri ise Dîvânu Lugâti’t-Türk’te geçen neredeyse herkesin bildiği Alp Er Tunga Sagusudur:

Alp Er Tunga öldi mü?
Issız ajun kaldı mu?
Ödlek öçin aldı mu?
Emdi yürek yırtılur.

Alp Er Tunga, Tomris Khatun gibi Türk tarihi için çok önemli hükümdarların yönetimi ile parlamıştı İskitler.
Karadeniz bölgesinde yaşayan bu Türk topluluğu Amazonlar hakkında bu kadar tartışma konusu varken, Tarihçi Bettany Hughes “ancient-origins” adlı web sitesine, Azerbaycan’da Amazonlar hakkında kanıtlar bulduklarını açıkladı. Azerbaycan’daki mezarlar Amazonlar hakkında neyi gösteriyordu?

AZERBAYCAN MEZARLARINDA AMAZONLAR

Hughes, bazı iskeletlerin kadınların yay ve okları yoğun şekilde kullandığını gösterdiğini kaydetti. Parmaklarında muhtemelen uzun süreli ok kullanımından kaynaklanan şekil bozuklukları bulunduğunu, bunun da sürekli ve yoğun bir çalışma olduğunu gösterdiğini açıkladı. Gözlemlerine göre parmak eklemlerindeki bu değişiklikler yalnızca avcılık faaliyetlerinden kaynaklanmıyor. Ayrıca, kemik kanıtlarının, eyerde geçirilen uzun sürenin açık işaretlerini ortaya çıkardığını ve kadınların leğen kemiğinin ata binme nedeniyle genişlemiş göründüğünü belirtti. Açıkçası kemiklerinin şekli yaşam tarzlarının etkisini yansıtıyordu. Buna ek olarak, genellikle yüksek rahibeler veya tanrıçalarla ilişkilendirilen yarı değerli bir taş olan akik taşının varlığı, kadınların yüksek statüye sahip olduğunu gösteriyordu. Topuz başları aynı zamanda statü sahibi kadınların göstergesiydi.

RUSYA'DAKİ DÖRT KADIN SAVAŞÇI

Bölgede yapılan daha önceki keşiflerle birlikte değerlendirildiğinde bu kanıtın önemi daha da artıyor. 2019'da Rusya'da ok uçları ve mızraklarla gömülmüş dört kadın savaşçının kalıntıları ortaya çıkarıldı. 2017 yılında arkeologlar, bacağına saplanan bir ok ucunun kanıtladığı, savaşta yaralanan bir kadının kalıntılarını ortaya çıkarmıştı. IE'nin haberine göre, 1990'lı yılların başına kadar, Kazakistan sınırı yakınında, hançerle gömülmüş bir kadının kalıntıları ortaya çıkarılmıştı. Bu bulgular toplu olarak eski toplumlarda savaşçı kadınların varlığına dair iddiayı güçlendiriyor. Aslında, çeşitli bölgelerde silahlarla gömülen kadınların sürekli varlığı, münferit olaylardan ziyade yaygın bir olguyu akla getiriyor; kadınların eski çağlarda savaşa aktif olarak katıldığı ve dövüş faaliyetlerinde önemli roller üstlendiği fikrini destekleyen ikna edici kanıtlar sunuyor.