Azerbaycan'dan Türkiye'ye destek bildirisi
Azerbaycan Milli Meclisi'nin Parlamentolar arası İlişkiler Çalışma Grubu, ABD’deki bir grup senatörün Başkan Joe Biden'a gönderdikleri ve Türkiye'yle ilgili eleştirilere yer verdikleri mektuba cevaben bir bildiri yayımladı.
Azerbaycan Milli Meclisi Basın ve Halkla ilişkiler Ofisi tarafından servis edilen bildiride, söz konusu mektupta yer alan ifadelere tepki gösterildi. Bildiride, ABD Kongresine yasadışı olarak giren protestocuların "terörist" olarak adlandırılıp, 15 Temmuz 2016'da Türkiye'de demokratik yolla seçilmiş hükumeti devirmeye çalışan darbecileri destekleyenlerin “insan hakları savunucusu” gibi gösterilmesi önyargılı yaklaşım olarak nitelendirildi.
Türkiye’nin desteğinin övüldüğü bildiride, “Türkiye'nin Güney Kafkasya'daki istikrar sağlayıcı rolünü, bölgedeki barış ve ekonomik kalkınma faaliyetlerini takdir ediyoruz” ifadeleri kullanıldı. Bildiride ABD Senatosu, Azerbaycan ve Türkiye'nin Güney Kafkasya’da kalıcı barış ve istikrarın sağlanması yönündeki çabalarını desteklemeye ve katkıda bulunmaya çağrıldı.
“9 Şubat 2021'de ABD Senatosu'nun bazı üyeleri tarafından Başkan Joe Biden'e hitaben yazılan mektup, ciddi bir şaşkınlık ve pişmanlık yarattı. Bu bağlamda Azerbaycan-ABD Parlamentolararası İlişkiler Çalışma Grubu üyeleri olarak şunları beyan ediyoruz” denilen bildiriye şöyle devam edildi:
Mektubu imzalayan ABD'li senatörlerin çoğu, Ermenistan'a Azerbaycan Cumhuriyeti'nin uluslararası alanda tanınan topraklarının 30 yıl boyunca işgalini sona erdirme çağrısında bulunmadı. Pek çok ABD senatörünün işgali, yüzbinlerce insanın topraklarından sürülmesi, ciddi insan hakları ihlalleri, köylerin ve kasabaların yıkılması ve yağmalanması nedeniyle Azerbaycan halkına karşı etnik temizlik politikasının uygulanması, antik köyler ve Azerbaycan'ın zengin kültürel mirası hakkında o dönemde endişelerini ifade etmedi; Birçok ABD senatörü, Ermenistan'ın Azerbaycan halkına karşı işlediği çok sayıda katliamı, savaş suçlarını, özellikle 29. yıldönümünü anacağımız Hocalı soykırımını kınamadı; Azerbaycan Cumhuriyeti sınırlarının toprak bütünlüğüne, egemenliğine ve dokunulmazlığına saygı gösterilmesi ve Ermenistan'ın işgaline son verilmesi talebi BM Güvenlik Konseyi kararlarına yansıdı ve Washington lehte oy kullandı.
Bu kararlar; Uluslararası hukuka uygun olarak Azerbaycan Cumhuriyeti, Vatan Muharebesinde 44 gün sonra topraklarını özgürleştirmiş ve böylece malum BM Güvenlik Konseyi kararlarının uygulanmasını sağlamıştır;
Ermenistan'ın bir sonraki askeri saldırısına cevaben başlatılan barışa zorlama operasyonu, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin uluslararası alanda tanınan sınırları içinde istisnasız biçimde gerçekleştirilmiştir;
ABD senatörlerinin, Azerbaycan'ın toprak bütünlüğünü yeniden sağlayan ihtilafın çözümüne yönelik suçlamaları kabul edilemez;
Bu tür ifade ve açıklamalar Güney Kafkasya'da barış ve güvenliğe hizmet etmez, aksine Ermenistan'daki radikal ve intikamcı güçleri durumu tırmandırmaya teşvik edebilir;
Türkiye'nin meşru mücadeleye verdiği siyasi ve manevi desteği nedeniyle uluslararası hukukun norm ve ilkelerine saygısını eleştirmek haksızlıktır;
İnsan haklarının giderek siyasallaşması ciddi bir endişe konusudur; Senatörlerin, egemen bir devlet olan Türkiye'nin içişlerine müdahale etmek kabul edilemez bir girişimdir;
ABD Kongresine yasadışı olarak giren protestocular "terörist" adlandırılırken, 15 Temmuz 2016'da Türkiye'de demokratik yolla seçilmiş hükumeti devirmeye çalışan bir operasyonu desteklemek ve bu operasyonu temsil eden kişileri "insan hakları savunucusu" olarak göstermek önyargılı bir yaklaşımdır;
Bulunduğu bölgede çok sayıda tehditleri önlemek için kendini savunma hakkından yararlanan, ülke içinde ve dışında teröre karşı mücadele yürüten, tarih boyunca çeşitli etnik grupların barış ve huzur içinde yaşadiğı Türkiye'yi herhangi bir etnik gruba karşı mücadeleyle suçlama girişimleri iflasa mahkumdur;
Türkiye'nin Güney Kafkasya'daki istikrar sağlayıcı rolünü, bölgedeki barış ve ekonomik kalkınma faaliyetlerini takdir ediyoruz;
ABD Senatosunu, Güney Kafkasyada kalıcı barış ve istikrarın sağlanması yönünde Azerbaycan ve Türkiye'nin çabalarını desteklemeye ve katkıda bulunmaya çağırıyoruz.”