Babakale’de kadınların ‘ekmek teknesi’ mücadelesi
Kadın mücadelesi ama öyle genel, sıradan değil. Babakale Köyü kadınları, on yılda dişleriyle, tırnaklarıyla kurdukları bir imeceyi, dönüşümlü çalışıp para kazandıkları ortak ekmek teknelerini yaşatma kavgası veriyorlar.
Çanakkale’nin Ayvacık İlçesi’ne bağlı Babakale Köyü’de sımsıcak bir mekan... Burası köyün kadınlarının kurduğu Babakale Güzelleştirme Kültür ve Dayanışma Derneği Lokali. Derneğin 86 üyesi var. Üyelerden isteyenler dönüşümlü olarak lokalde çalışıp para kazanabiliyor. Aktif olarak nöbetleşe çalışan kadınların sayısı on üç. Köy kadınlarının 10 yıllık emekle iktisadi işletmeye dönüştürdükleri lokalde yapılan satışlardan, hem lokalde çalışan kadınlar kazanıyor, hem de dernek gelir elde ediyor.
Yıllarca köyün bağnaz erkekleriyle, ardından yerel yöneticilerle mücadele ede ede bugüne gelmişler. Kaymakamlıktan gelen ‘mekanı boşaltın’ tebligatıyla başlayan idari müdahaleler ise fiili işgalle, yıkım kararlarıyla sürmüş. Aleyhte karara bağlanan, süren davalar cabası.
20 Mayıs 2019 sabahı, lokali açmaya gelen kadınlar, muhtarlığın işgaliyle karşılaştılar: Muhtarlık lokal bahçesine taş döktürmüştü, taş döşeniyordu.
Kadınlar lokali açamadılar...
Ancak Babakale Köyü’nün kadınları, 10 yılda dişleriyle, tırnaklarıyla kurdukları imeceyi yaşatıyorlar. Aynı zamanda bir ortak ekmek teknesi haline getirdikleri lokali bırakmaya da hiç niyetleri yok.
Şimdi bir 10 yıl geriye gidip bakalım:
YIL 2009...
Şükran Erkan, arkadaşlarına ‘birlikte bir şeyler üretip satalım’ dediğinde, 2009 başlarıydı... Limana bakan ve kalenin altında yer alan bir yıkıntıyı gözlerine kestirdiler. O zaman sadece birkaç kişiydiler. Yıkıntıyı elleriyle, tırnaklarıyla kazıyarak, birlikte temizlediler. Küçük bir çay ocağı kurdular, temizledikleri yıkıntıya birkaç masa sandalye atıp, çay satmaya başladılar. Ardından evlerinde pişirip getirdikleri börekleri, çörekleri, kekleri...
ERKEKLER TOPLANTIYI BASIYOR
Aynı yıl içinde kadınlar, ‘dernek kuralım’ diye düşünmüşler ve vakit geçirmeden hazırlıklara başlamışlar... Kadınların anlattığına göre, dernekleşme için yaptıkları ilk toplantıyı, köyden bazı erkekler basmış. "Bu derneği kuramazsınız" demişler Babakaleli erkekler, "Çünkü mekanı biz istiyoruz!"
O engeli de aşmışlar. Derneğin ilk genel kurulunu 29 Ekim 2009’da yapmışlar.
ESKİ MUHTARIN DESTEĞİ
Köy Muhtarı Aziz Erkan (Şükran Erkan’ın eşi), yıkıntıyı kadınlara aylık 20 liraya 20 yıllığına kiralamış. Böylece hem dernek bir mekana kavuşmuş hem de lokal olarak hizmet vermeye başlamışlar. Kadınların anlattığına göre, dernek kurulduktan bir ay sonra bir gece, yönetim odasının kapısını kırarak içeri giren birileri, tahsilat makbuzlarını ve yasal defterleri çalmışlar...
2014 yerel seçimlerinde muhtarlık el değiştirmiş, Bekir Vargün muhtar seçilmiş.
YIL 2015...
Babakale Köyü kadınları, 2015’ten beri, muhtarı kaymakamıyla, il özel idaresi mahkemesiyle, neredeyse bütün bir idareyle, sıfırdan kurdukları imeceyi yaşatma mücadelesi veriyorlar.
O yıl, dönemin Ayvacık Kaymakamı’ndan, binanın derhal boşaltılması yönünde bir tebligat alıyorlar. Kadınlar, yeni muhtarın Kaymakamlığa giderek kendilerini şikayet ettiğini söylüyorlar... Ancak kadınlar boyun eğmiyorlar, tebligata itiraz ediyorlar, idare mahkemesinde dava açılıyor. Kadınlar davayı kaybediyor ama mücadele sürüyor. Kadınlar, lokali teslim etmiyorlar.
ELEKTRİKLERİ, SULARI KESİLİYOR
Aralık 2018’de Çanakkale İl Özel İdare’den bir mühendis gelip lokal binasının etrafında ölçüm yapıyor. Mühendis, Tarihi Eserleri Koruma Kurulu’na kaçak yapı ihbarı yapıldığını, yerinde tespitine geldiğini söylüyor. Kadınlar, muhtarlığa 3 bin 500 lira ceza kesildiğini haber alıyor...
Muhtar yer tespiti tutanağıyla Çanakkale İl Özel İdaresine gidip, binayla ilgili yıkım kararı çıkarttırıyor. Dernek de bu kararın iptali için dava açıyor...
Dava sürerken lokalin önce elektriği ardından suyu kesiliyor. Kadınlar buzdolabındaki tüm malzemeleri evlerine götürüyorlar, tüm yemekler evlerde pişiriliyor, lokale getiriliyor... 6 Mayıs 2019’dan beri de kağıt bardak, tabak ve plastik çatal, kaşık, bıçak kullanmaya başlıyorlar. Kredi kartı pos makinesini etraftaki restoranlarda şarj ediyorlar. Elektrik olmadığı için akşamları lokali açamıyor, sadece gündüz hizmet veriyorlar... O güne, 20 Mayıs 2019’da sabahına kadar.
O sabah lokalin işgaliyle karşılaşıyorlar.
SOSYAL FAALİYETLER
Kadınlar kazandıkları parayla sadece evlerini geçindirmemiş, köyün girişindeki bir taş yapıyı aslına uygun tekrar yaptırmışlar. Ardından plaja giyinme kabini yaptırmışlar ve ilkokula bir projeksiyon cihazı almışlar.my
PANSİYONCULUĞA ADIM
Sosyal faaliyetleri ihmal etmemişler, birçok yere gezi düzenlemişler. İlk gittikleri yerler; Körfez ve Adatepe olmuş. Oralarda benzer işletmeleri, ev pansiyonculuğunu örnek almak istemişler. Kurs düzenlemişler, kadınlar sertifikalarını alıp yavaş yavaş pansiyonculuğa da başlamış. Kadınların anlattığına göre, bu yıl takı kursu düzenlemek istemişler. Eğitmen bulup anlaşma da yapmışlar ancak muhtar kursun dernekte verilemeyeceğini söyleyip, eğitmeni alıp köyün başka bir yerinde kurs açtırmış. Katılım sağlanamadığı için kısa bir süre sonra kurs kapanmış.