Baerbock'a sorular

Alman Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un üyesi olduğu Yeşiller Partisi'ne kısaca bir bakalım:

Yeşiller'in Rusya düşmanlığı yakında Almanların sadece evlerin ısısını değil, Yeşiller'e ve başrolde temsil ettikleri ultra liberal zihniyete karşı olan tutumlarını da soğutacaktır.

Yeşiller yabancı uyruklu vatandaşların haklarını ve özgürlüklerini korumakla övünür. Doğrusu; sadece ve sadece kendi liberal-globalist ajandalarının yararına olacak yabancı uyrukluları kolluyorlar. Bu da demektir ki, yabancı uyrukluların büyük çoğunluğu Yeşiller tarafından tamamıyla dışlanıyor. Neticede bugün Yeşiller, yıllarca parti eğitim programlarından geçmiş tek tük vitrinlik Afrika, Türk vs. kökenli oportunistler dışında, Alman partileri arasında en aryan, yani Nazi'lerin ideallerine uygun, en sarı saçlı mavi gözlü partidir. Sadece fizyonomik olarak da benzemezler Nazi atalara. Fanatizm konusunda da Nazi'lerin hiç gerisinde kalmıyorlar. Sadece siyasi içerik ve program 180 derece değişti. “Çevreci, doğayı ve iklimi koruma partisi” diye bilinirler. Somut verilere bakıldığında ise bu artık sadece bir kamuflajdır. Rus düşmanlığı çevre dostluğunu iyice bitirdi. Yeşiller artık ultra liberalizmin ve Atlantikçiliğin kalesi haline gelmiştir. Başka bir fonksiyonları yoktur.

Baerbock da transatlantikçi Young Leaders (Genç Liderler) programından geçti. Böylece geçen yıl Almanya'da büyük skandal olan kitabı da kariyerine zarar vermedi. Baerbock kitabını kaynak belirtmeden sayfalarca alıntıyla doldurup özgeçmişinde kendini pohpohlamak üzere olan veya abartı şeyler uydurmuştu. Arkanda Biden'cılar varsa en büyük rezalete ve her tür akademik yetersizliğe rağmen bugün Almanya'da dışişleri bakanı olabilirsin işte. Mandalıcığın zirve noktası.

ALMAN BURJUVAZİSİ YEŞİL BURJUVAZİDİR

Naziler ırklarını hastalık derecisinde her türlü dış etkenden korumak istiyordu, Yeşiller ise kendi ırklarını ortadan kaldırmak peşinde. O da bir hastalık değil mi? Yeşiller Partisi 3 nesil ardından Nazi'lerin aşırı şovenist milliyetçilliğini aşırı liberal ve kendi geçmişini bir suçlar tarihi olarak algılayan bir zihniyete çevirmekle uğraşıyor. Yetmedi, Nazi atalar gibi, sapık mantık dışı ideolojilerini bir de başka ülkelere dayatmak peşindeler.

Çiftçi ve Tarım Bakanı Cem Özdemir, PKK yandaşı toplantılara katılıyor.

"Bu Almanlar'ın hiç ortası yok mu yahu" diyeceksiniz şimdi belki de. Cevap: var, onu temsil edenler henüz uyuyor, ancak sonbahardan itibaren tarih sahnesine çıkabilirler. Nedeni apaçık ortada: Mevcut hükûmeti sarmış Yeşiller'in halktan kopuk aşırı liberal bu zihniyetinin ürettiği politikalar her gün daha fazla Almanın yaşamını zora sokmakta. Bugün Almanya'da burjuvazi demek, Yeşil burjuvazi demektir. Liberal dogmatizimlerinin gereği rasyonaliteyi ve mantık ve sükûnetle karar verme kabiliyetini tamamıyla kaybetmiş Yeşiller'in Rusya düşmanlığı yakında Almanların sadece evlerin ısısını değil, Yeşiller'e ve başrolde temsil ettikleri ultra liberal zihniyete karşı olan tutumlarını da soğutacaktır.

BUNLARA NE DİYORSUNUZ?

Yeşiller tarafından dışlanan yabancı uyrukluların büyük çoğunluğunun bir mensubu olarak başka herhangi bir yoldan Baerbock Hanım'a ulaşamayacağımdan dolayı, bu vesileyle sayın Çavuşoğlu ile yaptığı basın toplantısındaki "PKK'yı terör örgütü olarak görüyoruz" söylemine ilişkin bir kaç soru sormak istiyorum:

  • PKK'yı terör örgütü olarak görüyorsanız, parti arkadaşınız Çiftçi ve Tarım Bakanı Cem Özdemir'in ve parti arkadaşınız Hannover Belediye Başkanı Belit Onay'ın, PKK yandaşı toplantılarda veya yürüyüşlerde PKK'ya ait flamaların altında konuşmacı veya katılımcı olarak görünmelerine ne dersiniz?
  • Yeşiller'in gençlik örgütünün veya Yeşiller Frankfurt İl Örgütü'nün açıkça Suriye'deki PKK yapılanmalarını desteklemelerini ve Türkiye'yi adeta terörist devlet olarak nitelendirmelerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
  • Birkaç hafta önce Afganistan ve Pakistan gezinizde, milyonlarca seyircinin önünde "Türk askeri Suriye'de DAEŞ gibi kafa kesiyor, tecavüz ediyor ve insan satıyor" söyleminde bulunan ve açıkça PKK/YPG propagandası yayan şahsı Alman hükümetinin delegasyonunun parçası olarak neden yanınızda götürdünüz? (Kışkırtmamak için adını yazmıyorum - bilen bilir, öğrenmek isteyen öğrenir)

Şimdilik bu kadar soru olsun Baerbock Hanıma, ama şundan emin olabilir: Sorular bitmez, vatanlar bölünmez. Vatansızlar hükümette kalamaz.

Sayın Çavuşoğlu'nu eksik tercüme edip Türkiye'nin Yunan adalarını istemesi yalanını yayan ve Baerbock Hanım'ın Türkiye ziyaretini büyük bir diplomatik zafermiş gibi pazarlayan Atlantikçi Alman medyası da bunu değiştiremeyecektir.

Sonraki Haber