Bahçeli terörün kaynağına işaret etti: Washington!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısındaki konuşmasında, "Biz terörizmin kaynağını sınırlarımızın mücavir alanlarında değil, Washington başta olmak üzere yabancı ülkelerin başkentlerinde olduğunu biliyor ve görüyoruz." dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli konuşmasında, "Terör sorunu ülkemizin henüz kabuk bağlamamış yarasıdır. Fakat bu alanda çok ciddi neticelerin alındığı da malumlarınızdır. Sınırlarımızın mücavir alanlarında, dağlarda, şehirlerde, mezralarda, belediyelerde, bürokraside ve Gazi Meclis’te bölücü teröristleri temizlemedikten, bunlarla her anlamda hesaplaşmadıktan sonra rahat bulamayız, güvende olamayız. Terör örgütleri muhasım çevrelerin, Türkiye üzerinde hesabı olan ülkelerin çıkarına kullanılan kiralık katiller sürüsüdür. Parayı veren kim olursa olsun teröristlere ya tetiği çektirmekte ya da tuzaklanmış bombayı patlattırmaktadır. Türkiye ne zaman yükselişe geçip ayağına vurulan prangaları kırmaya başlasa terör eylemleri aracılığıyla karşı ve kanlı bir cevap almaktadır. Olanı, olmuşu ve olacağı bütüncül şekilde yorumlayıp, analitik bakış açısıyla ele aldığımızda asıl tehdidin çok boyutlu, çok aktörlü, dış kaynaklı, küresel politik, diplomatik ve ekonomik mücadelelerle bağlantılı terörizm musibeti olduğu hemen fark edilecektir." ifadelerini kullandı. Bahçeli konuşmasında şunları söyledi:

'TBMM’DE TERÖRİST GÖRMEYE DAYANAMIYORUZ'

"Türkiye siyasetinde de teröre sıcak ve sevimli mesajlar verenler millet ve tarih önünde suç ortağıdır, işlenmiş cinayetlerde pay sahibi olan alçaklardır. Bu nedenledir ki, her muhit ve mecrada olduğu gibi, TBMM’de de bölücü sima istemiyoruz, terörist görmeye dayanamıyoruz. Biz terör örgütüne eleman devşiren, sözde Kürdistan propagandasıyla sabırlarımızı kevgire çeviren HDP’nin Türk siyaset ve demokrasi hayatında bir saniye yer almasına tahammül edemiyoruz. HDP, PKK’nın menfur ve melun eylem yoldaşıdır. HDP, CHP’nin ikiz kardeşi, diğer marjinal partilerin çıkar ortağıdır. İstiklal Caddesi’nde Türkiye’ye kanlı mesaj vermek için kiralık katillerini üzerimize salanlara misliyle cevap vereceğiz."

'HDP'NİN TAZİYE MESAJIYLA ALTILI MASA MESAJI ARASINDA FARK VAR MIDIR?'

"Güney sınırlarımız boyunca icra edilen askeri harekatların zamanlama bakımından ne kadar tarihi bir karar olduğu her türlü izah ve ifadeden varestedir. Sınır ötesi operasyonlara izin ve icazet veren tezkerelere karşı çıkan, karşı gelen, itiraz eden CHP’sinden HDP’sine kadar kim varsa millet huzurunda sorumludur. Bunlar bölücü terörün hizasındadır. Türk askerine kimyasal silah iftirası atan, sonra da PKK’lı Mustafa Karasu tarafından 'Türkiye halkının onuru' diye alkışlanan Tabipler Birliği Başkanıyla diğer bölücü terör yandaşları ihanetlerinin bedelini en ağır şekilde ödemek durumundadır. CHP yönetimine çağrım, terörizmle aralarına kesin bir mesafe koymalarıdır. Dün zillet ittifakının yeni bir toplantısı İstiklal Caddesi saldırısının gölgesinde yapılmıştır. Altı parti başkanının altına imza attıkları müşterek toplantı sonuç bildirisinin hiçbir satırında şu işe bakınız ki, PKK yoktur, YPG yoktur, PYD yoktur. HDP’nin sözde taziye mesajıyla altılı masanın mesajı arasında hiç fark var mıdır?"

'TERÖRİZMLE HESAPLAŞMAK EMPERYALİZMİN VARLIĞIYLA HESAPLAŞMAK DEMEKTİR'

"ABD’nin bölücü teröre bakışıyla zillet ittifakının bakışı arasında bir fark göreniniz var mıdır? ABD’nin sahte ve samimiyetsiz taziye mesajlarıyla zillet ittifakının bu neviden mesajı arasında en küçük bir çelişki göreniniz olmuş mudur? Suriye veya Irak’taki terörist kamplarda eğitilip terör eylemi amacıyla canlı ceset gibi Türkiye’ye sızan ya da sızdırılan canilere hedef listesi veren, stratejik ve kalabalık mahallere gönderen hiçbir ülke dost değildir, dürüst değildir, esasen müttefik de değildir. Terörizmle hesaplaşmak emperyalizmin bizatihi varlığıyla hesaplaşmak demektir. Biz terörizmin kaynağını sınırlarımızın mücavir alanlarında değil, Washington başta olmak üzere yabancı ülkelerin başkentlerinde olduğunu, bunun da saklanacak gizlenecek bir yanının kalmadığını biliyor ve görüyoruz."

'İSTİKLAL CADDESİ SALDIRISI SEMERKANT ZİRVESİNE BOMBALI CEVAPTIR'

"İstiklal Caddesi saldırısı, Türkiye’nin Rusya ile Ukrayna arasındaki başarılı diplomasisine, aynı şekilde Semerkant Zirvesi’ne bombalı cevaptır. İstiklal Caddesi saldırısı, bölgesel güç küresel aktör olan Türkiye’nin hızını kesme, istikbaline ve istikrarına darbe vurma saldırısıdır. İstiklal Caddesi saldırısı, tıpkı Gezi Parkı gibi, tıpkı 6-8 Ekim olayları gibi, büyüyen ve güçlenen Türkiye’yi terör aparatlarıyla engelleme, geriye düşürme, istiklali üzerinde kuşku uyandırma tertibi ve girişimidir. 7 Haziran 2015’ten 1 Kasım 2015’e kadar denenen hunhar eylemlerin aynısıyla tekrarı için faaliyet halinde olanlara diyorum ki, geleceğiniz varsa göreceğiniz de vardır ve o gördüğünüz yer gömüldüğünüz yer olacaktır. ABD menşeli bir gazetenin 'her yıl on binlerce turistin ziyaret ettiği İstiklal Caddesi’nin bombalandığını' haber niteliğinde servis etmesi psikolojik harekâttır, skandal bir paylaşımdır, bayağı bir algı oyunudur, kirli bir kampanyadır. Beyoğlu’nun en işlek caddesinin seçilmesi tesadüfi değildir. Terörizmin amacı korku üretmektir. İstiklal Caddesi saldırısını yaklaşan seçimler sebebiyle iktidarın yaptırdığını söyleyenler, bunu yazıp çizenler, sadece namussuz değil, aynı zamanda aramızda dolaşan casuslardır. Bunlar hakkında teröristlere hangi muamele yapılıyorsa aynısı yapılmalı, doğduklarına bin pişman edilmelidir. Pusmayacağız, susmayacağız, sinmeyeceğiz, geri gitmeyeceğiz, terör ihanetinin üzerine üzerine yürüyeceğiz."

'DİPLOMATİK MÜCADELE EYLEM PLANI HAZIRLANMALI'

"Teröristin eylem yöntemlerinin değişmesi süreçlerinde ön alarak ilgili güvenlik kuvvetlerini yeni şart ve durumlarla uyumlu olarak devamlı eğitecek, donatacak ve yönetecek 'teröristle mücadele taktik eğitim ve icra programı' oluşturulmalı ya da oluşmuşsa kademe kademe olgunlaştırılmalıdır. Terörle ve terörizmle mücadele yalnızca askerimize, polisimize ve korucularımıza ihale edilmiş basit bir asayiş olarak değerlendirilemeyecektir. Sorunun içten ve dıştan alabileceği bütün desteklerin kesilmesini sağlayacak kadar kapsamlı 'diplomatik mücadele eylem planı' hazırlanmalı, eşgüdüm halinde de uygulanmalıdır."

YUNANİSTAN'A TEPKİ

"Yunanistan’ın Türkiye’ye yönelik tacizkar, tahripkar ve tehditvari siyasetinde herhangi bir azalma yoktur. Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın ülkesinin karasularını genişletmeye devam etme niyetini telaffuz etmesi küstahlıktır, ateşle oynamaktır. Bu bakanın haddini ve sınırını aşarak Türkiye’yi zorbalık ve aldatıcı davranmakla itham etmesi de akıl dışılık ve gerçekleri saptırmaktır. Yunanistan’ın karasularını 6 milin üzerine çıkarma amacı savaş çağrısı, korkaklığın meydan okumasıdır. Hele karasularını 6 mile bir çıkarsınlar da görelim, el mi yaman, Türkiye mi yaman hep birlikte şahit olalım."

'KKTC'YE GÖZLEMCİ STATÜSÜ VERİLMESİ TARİHİ BİR ADIM'

"Özbekistan’ın Semerkant kentinde düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı 9’uncu Zirve Toplantısı hepimizi umutlandıran, heyecanımıza heyecan katan gelişmelere vesile olmuştur. Cezayir’de yapılan 31’inci Arap Birliği Zirvesi fiyaskoyla sonuçlanırken, Türk Devletleri Teşkilatı Toplantısı Süheyl yıldızı gibi parlamış, Turan illeri diriliş ruhuyla şahlanmıştır. Kıbrıs Türklüğü Türk Dünyasının bir parçası görüldüğünden dolayı KKTC’ye Türk Devletleri Teşkilatı Gözlemci Statüsü verilmesi tarihi bir adım olmuştur. Artık KKTC’nin dünya çapında tanınmasının önündeki engeller birer birer kaldırılmaktadır. Kıbrıs Türk’tür, yeri Türk Birliği’nin içindedir. AB Komisyonu sözcüsüyle AB Dış ilişkiler Servisi tarafından KKTC’nin bu yeni statüsünün reddedildiğinin telaşla açıklanması Rum ağzıdır, Yunan dilidir, hükümsüzdür, hukuksuzdur, ahmakça bir sızlanmadır. Semerkant Zirve Bildirisinde de ifade edildiği üzere, Kıbrıs Türkleri Türk dünyasının ayrılmaz bir parçasıdır, Türk Devletleri ile her alanda ilişki kurup geliştirmesi en doğal hakkıdır."

Sonraki Haber