‘SGK altyapısını yeniden kuracağız’

Yenidoğan skandalının ardından özel hastanelere aktardığı paraları yeterince denetlemediği gün yüzüne çıkan SGK’nın teknolojik altyapı sisteminin ‘saat başı çalışma sistemine uydurulmak’ üzere yeniden kurulacağı bildirildi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Işıkhan, Yenidoğan soruşturmasındaki hastanelerle ilgili olarak “Sağlık Bakanlığının ruhsat iptaliyle özel hastanelerin ödemeleri durduruldu" dedi. AA Editör Masası’na konuk olan Işıkhan "SGK'nın teknolojik altyapısını saat başı çalışma sistemine uydurmak zorundayız. Ocak ayından başlayarak iki, üç aylık dönem içerisinde bir sistem kurulması önemli" ifadelerini kullandı.

Yenidoğan skandalının ardından, büyük paralar aktarılarak özel hastanelere haksız kazançlar sağlandığı gün yüzüne çıkan SGK’da denetimlerin yetersiz kaldığı, işlemlerin yüzde birinin bile tam anlamıyla kontrol edilemediği, eleştiri konusu olmuştu.

YETKİSİZ ‘HEKİM’ AMELİYAT YAPMIŞ

Öte yandan Yenidoğan çetesinin telefon görüşmelerinden, diploması askıya alınmış olan bir doktorun obezite ameliyatı yaptığı da iddianamede yer aldı.

Diploması askıya alınmış olan Dr. E.V., soruşturmada adı geçen ve ruhsatı iptal edilen Bağcılar Özel Şafak Hastanesi'nde, başka bir doktorun imzasını kullanarak 18 Aralık 2023'te tüp mide ameliyatı yaptı. Hasta S.A. hayatını kaybetti. Hastane kayıtlarında ise sorumlu hekim olarak başka bir hekim gösterildi.

İddianamede, makas kullanma yetkisi dahi olmayan E.V'ye, ameliyatlarda hastaneye para ödemesi sebebiyle bilerek ve isteyerek göz yumulduğu, obezite ameliyatı için gelen hastaların canlarının tehlikeye atılmasının hiç önemsenmediği vurgulandı.

TELEFON GÖRÜŞMELERİNE YANSIDI

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, suça konu 197 eylem sıralanırken, eylemlere ilişkin şüpheliler arasında gerçekleşen telefon görüşmeleri de yer aldı. Şüpheli Murat Mantuş'un bazı görüşmelerinde olaya ilişkin konuşmalar yer aldı. Mantuş’un konuştuğu E.O., olayı şöyle anlattı:

“Abi iki gün önce ameliyat yapmış sabah taburcu etmişler hastayı hastaneden. Hasta eve gittikten sonra E.V. Bey'i aramış işte hani bulantısı var kusması var falan diye. E.V. de çok şey yapmamış telefonda bunlar normal olabilecek şeyler falan filan demiş. Ondan sonra tekrar aramışlar demişler ki bu çok kötü işte biz hastaneye getiriyoruz hastaneye gel filan diye. Getirdiklerinde zaten tam kendinde değilmiş. İşte müdahaleye başlamışlar, bilgi vermiş şimdi müdahale ediyoruz diye, bir saat sonra da başınız sağ olsun diye bilgi vermişler."

‘ZATEN SENİN KAŞENİ KULLANIYOR’

İddianamede, şüpheli şahıslar arasında geçen görüşmelerde, Bağcılar Özel Şafak Hastanesinde işletme müdür yardımcısı olarak çalışan M.K'nin aynı hastanede genel cerrahi uzmanı olan A.F.Y'ye, ameliyata katılması teklifinde bulunurken, "Tamam vaka yaparız sorun değil de girer misin yani zaten senin kaşeni kullanıyor." diyerek E.V'nin hastanede yaptığı ameliyatlarda usulsüz bir şekilde farklı doktorun kaşesini kullandığını itiraf ettiği kaydedildi.

İddianamede, ameliyatın ardından hasta S.A'nın hayatını kaybetmesine ilişkin düzenlenen şüpheli ölüm evrakının Yüzyıl Polis Merkezine iletildiği anlatılarak, hastaneden ölümün yaşandığı güne ait kamera görüntülerinin talep edildiği, ancak M.K'nin "kamera görüntüsü yok" şeklinde cevap verdiği kaydedildi.

İddianamede, ifadesi yer alan E.V, 2015'te yaptığı obezite cerrahisi nedeniyle Sağlık Bakanlığı tarafından 2019'da geçici süreyle kendisine meslekten men cezası verildiğini, aktif olarak ameliyatlara katılmadığını, hastaları sadece takip ettiğini öne sürdü.

PARA ALDILAR MAKBUZ VERMEDİLER

İddianamede, bebeklerini kaybeden babaların ifadelerine de yer verildi.

Çocuğunu yoğun bakımda kaybeden babalardan M.H.K, 13 Kasım 2023'te 28 haftalık hamile olan eşi Z.K. ile tansiyon rahatsızlığı üzerine önce Esenyurt'taki Özel Esencan Hastanesine gittiklerini sonra eşinin Esenler Güney Hastanesine nakledildiğini anlattı.

Hastaneye gelir gelmez hayati tehlikesinin olduğunu ve acil doğuma aldıklarını söyleyerek, kendisinden 8 bin lira istediklerini belirten M.H.K, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Eşimin durumunu merak ederken, benden ilk olarak para ödememi istediler. Ben de yanımda bulunan banka kartı ve kredi kartı ile hemen ödeme yapmak istedim, banka kartım ile 8 bin lirayı ödemek istediğimde, 4 bin liranın nakit, 4 bin liranın banka kartı ile ödenmesini istediler. Akabinde istedikleri paranın nakit olan 4 bin liralık kısmını yakınlarda bulunan bir ATM'den çekerek veznede bulunan personele elden teslim ettim. Bana para karşılığında herhangi bir makbuz ya da işlem yapıldığına dair bir belge verilmedi."

2 AY YOĞUN BAKIMDA KALDI

Bebeğini kaybeden babalardan Y.K, Yalova'da 2023 yılı ağustos ayında eşi S.K'nin, erken doğum yapacağı gerekçesiyle bebek yoğun bakımı olan İstanbul'daki Özel Bağcılar Medilife Hastanesi'ne sevk edildiğini kaydetti.

Y.K, 15 Ağustos'ta dünyaya gelen bebeğinin bağırsaklarının anne karnında çürüdüğü söylenerek ameliyat edildiğini, yaklaşık 2 ay yoğun bakımda kaldıktan sonra 19 Ekim 2023'te vefat ettiğini belirtti.
Herhangi bir usulsüzlük hissetmediğini dile getiren Y.K, kendisinden ameliyat için ücret alınmadığını ancak dışarıdan getirilen kalp ve göz doktorunun muayene parasını verdiğini ifade etti.

ÜÇ GÜN SONRA SÖYLEDİLER: ‘BEBEĞİN BURADA ÖLÜR!’

Yabancı uyruklu baba B.N.O. tercüman aracılığıyla alınan ifadesinde, 5 aylık kızını öksürük ve soğuk algınlığı şikayetiyle 14 Ocak 2024'te Beylikdüzü Medilife Hastanesine götürdüğünü, yapılan testler sonucu bebeğinin hastaneye yatırılmasının uygun görüldüğünü söyledi.

Bebeğinin bir gün normal odada kaldığını, ertesi gün yoğun bakım ünitesine alındığını belirten B.N.O, üçüncü günün sonunda doktorun, "Burası bir aylık bebekler için. Sizin bebeğiniz burada kalırsa ölür. Ona yeni bir hastane bulun." dediğini dile getirdi.

B.N.O, yoğun bakımdan sorumlu doktorun ise kendilerini günlük ücreti 7 bin lira olan Beylikdüzü Birinci Hastanesine yönlendirdiğini ve bebeğin 2 hafta tedavi sonucunda sağlığına kavuşacağını söylediğini aktardı. Bebeğinin 17 Ocak'ta ambulansla sevk edildiğini ve 5 günlük yatış ücreti olan 35 bin lirayı peşin ödediğini kaydeden B.N.O, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Bebeğimi yenidoğan yoğun bakım ünitesine aldılar. Orada kuvöze koyduklarını gördüm. Ertesi gün hastaneye gittiğimde bebeğimin sabah 06.00 sıralarında öldüğünü, geri döndürmeye çalıştıklarını ama başarılı olmadıklarını söylediler. Bebeğimi görmek istediğimde, yenidoğan yoğun bakım ünitesinde kuvözde bebeğimin ölü halini gösterdiler."

HEP-SEN’DEN KAMULAŞTIRMA İÇİN İMZA KAMPANYASI

Sağlık çalışanlarının örgütlü olduğu Hep-Sen, ‘Bebeklerin Öldürüldüğü Özel Hastaneler Kamulaştırılsın!’ çağrısıyla imza kampanyası başlattı. Sendika, sosyal medya üzerinden yaptığı çağrıda şu ifadelere yer verdi:

“Hep-Sen olarak, masum bebeklerimizin katledildiği özel hastanelerin kamulaştırılması için başlattığımız imza kampanyasına sen de katıl! Birlikte sesimizi yükseltelim, farkındalık yaratalım ve bu acı katliamları durdurmak için el birliğiyle harekete geçelim! Her imza, bir umut demektir. Geleceğimiz için birlikte adım atalım!”

Sonraki Haber