Bakan Akar'dan F-16 ve F-35 değerlendirmesi
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD'den talep edilen F-16 ve verilmeyen F-35 savaş uçaklarıyla alakalı değerlendirmede bulundu.
Hürriyet gazetesinden Fatih Çekirge'ye konuşan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD'den talep edilen F-16 ve verilmeyen F-35 savaş uçaklarıyla alakalı değerlendirmede bulundu.
F-16 ve F-35 meselelerinin birbirinden tamamen farklı konular olduğunu dile getiren Bakan Akar, F-35 savaş uçaklarıyla ilgili bir sonraki toplantının Washington'da yapılacağını söyledi:
"F-16 ayrı bir kulvar, F-35 ayrı bir kulvar. Ayrı konular. Biz Yabancı Askeri Satışlar kapsamında prosedürü uyguladık. F-16'larla ilgili gerekli istişareyi yaptık, yazı yazıldı. Bu yönde çalışma devam ediyor. F-35 meselesi ile ilgili ekimde ABD heyeti Türkiye'ye geldi. Problemler konuşuldu. Bir heyetimiz yeni yılın başında gidecek, tekrar bu konuyu konuşacak. Bu görüşme muhtemelen Washington'da olacak. Pozisyonumuzu açıkça ortaya koyduk, sonuçlarını bekliyoruz. Madem bir NATO, bir savunma paktı var, Türkiye'nin gücü kuvveti NATO'nun gücünün katma değeri, siz Türkiye'nin gücünü açık-kapalı ambargolarla engellerseniz nasıl olacak diye NATO'da söylüyoruz."
Çekirge'nin Milli Savunma Bakanı Akar ile söyleşisinden satır başları şu şekilde:
HANGİ ÜLKELER TERÖRÜ DESTEKLİYOR
Ve konu Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG yerleşimine geliyor:
“Terör örgütü elebaşlarının açıklamalarından da PKK/PYD-YPG’ye verilen dış desteğin ve teşvikin de devam edeceği anlaşılmakta ve yine terör örgütü elebaşları tarafından YPG’nin PKK olduğu açıkça ifade edilmektedir. PKK ve onun Suriye kolu olan YPG’ye kim destek verirse versin, bunlar kimden destek alırlarsa alsınlar, en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadele etmekte kararlıyız.
Irak’ın kuzeyinde icra edilen Pençe serisi harekâtlar ile “Girilemez” denilen yerlere girildi, bölgede yıllarca teröristler tarafından kullanılan barınak, sığınak, depo ve sözde karargâhlar kontrol altına alındı, alınmaya devam ediliyor.”
ÇANAKKALE RUHU
“Batılıların çatışmaların durdurulmaması yönündeki telkinlerinin kıymetiharbiyesi yok. Terörle mücadele zorlu arazi ve coğrafya şartlarında devam ediyor, bunu yapan Mehmetçiğin fedakârlığının görülmesini istiyoruz. Tüm samimiyetimle söylüyorum, bu ruh gücü nereden geliyor, şaşırıyorum. Görüyoruz, hepsi heyecanla faaliyetlerine devam ediyor. Müthiş bir şey, Çanakkale ruhu bu.”
Soru: Sincar Kandil’den daha mı önemli?
Cevap: Sincar, teröristlerin yeni yuvalanma yeri. Kandil’den Sincar’a ve tersine terörist geçirgenliği var. Terörist nerede ise hedef orası.
HUDUT NAMUSTUR
Türkiye’nin hudut güvenliğiyle ilgili bazı eleştiriler hatırlatılınca Bakan Akar şöyle diyor:
“‘Hudut, namustur!’ sözlerini alaya alan bazı konuşmalar oldu. ‘Afganlar geliyor, sınır kevgir oldu’ gibi söylemler. Hudutların Cumhuriyet tarihinin en sıkı kontrol edildiği bir dönemini yaşıyoruz. Hem alınan fiziki tedbirler hem oradaki birliklere yaptığımız takviyeler. Modüler beton duvarlar, 4 metre genişliğinde, 4 metre derinliğinde hendekler, tel çitler, kuleler, gözetleme kuleleri, yollar yapıldı. Orada kaçakçılar, teröristler, sığınmacılar var. Bunlardan bir kısmını daha hududa gelmeden engelliyoruz veyahut giriyor, yakalıyoruz. Jandarmaya teslim ediliyor. Ayrıca teröristler var, yakalanıyor, onlara da gerekli işlem yapılıyor. Orada ciddi mücadele var.”
SURİYE SINIRI
Soru: Türkiye DEAŞ’la mücadelede eksik kalıyor diye eleştiriyorlar, bu konuda ne diyorsunuz?
Cevap: Suriye niye karıştı? DEAŞ niye karıştı? Kim mücadele etti? Koalisyon kuvvetleri. Ne yaptı? Hava gücü oluşturdu, orada havadan vurdular. Binlerce sivil hayatını kaybetti. Türkiye ise 15 Temmuz hain darbe girişiminden bir ay sonra 24 Ağustos’ta Fırat Kalkanı Harekâtı’nı başlattı. ABD’lilerle birlikte yapacakken vazgeçtiler, biz girdik. Yaklaşık 3 bin 500’den fazla DEAŞ’lı teröristi göğüs göğüse mücadele ederek etkisiz hale getirdik. DEAŞ ile göğüs göğüse mücadele eden tek ülke Türkiye, tek ordu TSK. Türkiye’nin DEAŞ ile mücadelede sicili temiz ama bunu bazı insanlar anlamak istemiyor. Fırat Kalkanı Harekâtı bitti, ardından Zeytin Dalı Harekâtı yapıldı. Yabancı firmalar oraya istasyon kuruyor, barınakları, sığınakları betondan yapıyor. Bir üst akıl olmadan yapılacak bir şey değil. Boyundan ve gücünden büyük işlere girişenlerin yaptığı şeyler.
AFRİN’DE NE İŞİMİZ VAR
Konu harekâtlara gelince Bakan Akar Afrin’i hatırlatıyor:
“Birileri bizim ne işimiz var Afrin’de diyorlar. Afrin’deki teröristler insanları adım atamaz hale getirdiler, Kilis’in, Reyhanlı’nın halini düşünün. Vatandaşlarımız camilere, okullara, tarlalara düşen roketler nedeniyle buralara gidemiyor ve çalışamıyordu. Oranın teröristlerden temizlenmesi gerekiyordu. Sonrasında Barış Pınarı Harekâtı’nı yaptık. Daha sonra anlaşma yapıldı.”
RUSYA VE ABD SÖZÜNÜ TUTMADI
“Barış Pınarı’nda ABD’liler ve Ruslar söz verdi. PKK/YPG boşaltacak. Söz vermelerine rağmen boşaltmadılar. Bu nedenle mücadele devam ediyor, tacizler de devam ediyor.
Bizim İdlib’de ne işimiz var! Rejim Ruslarla birlikte oradaki kendi insanını bombalıyor, insanlar evini barkını terk edip kaçıyor. Derdimiz herkes yerinde dursun, baskı yapmayın. Orada bir hat oldu, kuzeyine rejim geçmiyor. Sulhu ve sükûnu sağlamaya çalışıyoruz. Sahada generallerimiz, gerektiğinde de biz Sayın Şoygu ile görüşüyoruz. Biz orada o koridora müdahale etmeseydik Irak sınırından Akdeniz’e kadar bir koridor oluşacak ve çok daha farklı gelişmeler olacaktı. Zamanında verilen karar ve operasyonla bu oluşum engellenmiş oldu.”
PKK/YPG İLİŞKİSİNİ ELEBAŞLARI SÖYLÜYOR
2021’in büyük bölümünde Türkiye, YPG ile PKK’nın aynı terör örgütü olduğunu anlatmaya çalıştı. Belgeler sundu.
İşte o sözler:
“PKK ve YPG’nin aynı örgüt olduğunu açık ve net şekilde teröristlerin elebaşı söylüyor. Bunu ABD’li dost ve müttefiklerimize kabul ettiremiyoruz. Onlarla konuşuyorlar, görüşüyorlar. Bu müttefiklik ruhuna, işbirliğine orta ve uzun vade işlere olumsuz etki eden bir konu.”
Soru: Ruslar, sözlerini tutmadıklarını söylediğinizde ne diyor?
Cevap: Biz mutabakatlara uyuyoruz ve muhataplarımızın da uymasını bekliyoruz. Çalışıyoruz diyorlar.