Bakan Elvan’dan 128 milyar dolar açıklaması: Yöntem tartışılabilir ama yolsuzluk söz konusu değil
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, ‘128 milyar dolar’ tartışmalarına ilişkin, “Yöntem eleştirilebilir, tartışılabilir ama ‘yolsuzluk var’ ithamları doğru bir yaklaşım değil” dedi. Elvan, “Ben bu verilerin yayımlanmasında fayda görüyorum, tabii ki takdir Merkez Bankası’nın” açıklamasını yaptı.
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, ‘128 milyar dolar’ tartışmalarıyla ilgili olarak, “Hazine hesapları üzerinden döviz alım ve satım işlemi Merkez Bankası tarafından gerçekleştirilmiştir, burada MB’nin muhabir bir banka aracılığıyla bu alım ve satım işlemlerinin elektronik işlem platformlarında gerçekleştiğini görüyoruz. Burada kesinlikle yasal olmayan bir durum söz konusu değil, kesinlikle bir yolsuzluk söz konusu değil” dedi.
Ankara NTV İstihbarat Şefi Ahmet Ergen’in sorularını yanıtlayan Lütfi Elvan, Merkez Bankası’nın döviz alım ve satım ihalelerini önceden açıklandığını, doğrudan alım ya da satım müdahalelerinin ise olağanüstü oynaklık söz konusu olduğunda gerçekleştirildiğini ve sonuçlarının da kamuoyu ile paylaşıldığını anlattı. Elvan, bu yöntemlere ilave olarak, 2017’den beri o zamanki Hazine Müsteşarlığı ile Merkez Bankası arasında bir protokol imzalandığını ve bu protokol çerçevesinde Hazine hesapları üzerinden Merkez Bankası’nın döviz alım ve satım işlemleri gerçekleştirdiğini söyledi.
İŞLEMLER YASALDIR
Protokolün yasal altyapısına da değinen Elvan, Hazine Müsteşarlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun’un 2. maddesinde “Türk parasının dolaşımı ve istikrarını sağlamaya yönelik politikaları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ile oluşturmak ve uygulamak” ifadesinin yer aldığını bildirdi. Elvan, bu çerçevede Hazine Müsteşarlığı’na Türk parasının dolaşımı ve istikrarını sağlamaya yönelik politikaları oluşturmak için yasal olarak yetki verildiğine dikkati çekti. Elvan, “Yapılan protokol ve bu protokol çerçevesinde yapılan işlemler de tamamıyla yasaldır. Herhangi bir şekilde yasalara aykırı bir durum söz konusu değildir” dedi.
Hazine hesapları üzerinden döviz alım ve satım işleminin MB tarafından gerçekleştirildiğini belirten Elvan, MB’nin kamu bankası olan muhabir bir banka aracılığıyla alım ve satım işlemlerinin elektronik işlem platformlarında gerçekleştirdiğini aktardı. Elvan, bu platformda piyasaya yapıcı, yerli ve yabancı bankaların yer aldığını söyledi.
PLATFORMDA ŞAHIS YOK
Bu platformda herhangi bir şahıs olmadığına işaret eden Elvan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Peki döviz alım-satım işleminde taraflar birbirlerini biliyorlar mı? Hayır, kesinlikle taraflar birbirlerini bilmiyorlar, kimin ne kadar aldığını karşı taraf bilmiyor, bu işlem gerçekleştirildikten sonra kimin ne aldığını, hangi bankanın ne aldığını görebiliyorsunuz. Burada bir döviz satım işlemi gerçekleştirilmişse diyelim ki Türkiye’deki yerli ve yabancı bankalarımız o günkü kur üzerinden belirli miktarda alım işlemi gerçekleştirmiş ve bunun karşılığında MB’ye Türk lirası ödemesi gerçekleştirmiştir. Dolayısıyla şunu özellikle vurgulamak istiyorum: ‘Bu para nereye gitti, acaba bunla ilgili ne tür yolsuzluk var’ gibi birtakım ifadeler maalesef kamuoyunda kullanıldı. Bu elektronik işlem platformunda bulunan bankalar gerekli ödemelerini MB’ye yatırdıktan sonra MB’de de bir Türk lirası likiditesi söz konusu oluyor. Bu Türk lirasını da doğal olarak bilançolarında görebiliyorsunuz.”
DÜNYADA ÖRNEKLERİ VAR
Bir muhabir banka aracılığıyla merkez bankalarının alım ve satım işlemi gerçekleştirmesi uygulamasının örneğinin dünyada da bulunduğuna dikkati çeken Elvan, özellikle Uzak Doğu olmak üzere birçok ülke örnekleri olduğunu bildirdi.
Elvan, kasım ayından bu yana böyle bir döviz alım-satım işleminin gerçekleştirilmesinin söz konusu olmadığını da belirterek, şöyle konuştu: “Siz bu yöntemi tartışabilirsiniz, bu yöntemle ilgili görüşlerinizi, düşüncelerinizi ifade edebilirsiniz ama kimseyi yolsuzlukla suçlayamazsınız.”
VERİLERİN AÇIKLANMA KARARI, MB UHDESİNDE
Bu verilerin açıklanma kararının MB uhdesinde olduğunu da vurgulayan Elvan, hem siyasi malzeme olarak kullanılmasının önüne geçilmesi hem de bilgi kirliliğinin ortadan kaldırılması açısından bu verilerin yayınlanmasında fayda gördüğünü, takdirin Merkez Bankası’nda olduğunu bildirdi.