Bakan Kurum: Hiçbir TOKİ konutu yıkılmadı

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, deprem bölgesindeki çalışmalara ilişkin son durumu değerlendirdi. Bakan Kurum, hiçbir TOKİ konutunun yıkılmadığını vurguladı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, CNN Türk'te Ahmet Hakan ile Tarafsız Bölge programında deprem bölgesindeki çalışmaları ve gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Bakan Kurum'un açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

İlk andan itibaren önce Ankara'da AFAD Koordinasyon Merkezi'ne gittik. İlgili bakan arkadaşlarımızın hepsi illerde görevlendirildi. Biz Gaziantep'te görevlendirildik. Bu süreç devam ediyor. Buradaki arama kurtarma çalışmalarının ardından diğer illere de gittik. Diğer illerin ihyası bizi bekliyor. 11 ilde eş zamanlı yürütüyoruz. 04.17'den 2 saat sonra hepimiz Deprem bölgelerine gittik. Yolda gelirken de kurguluyorsunuz ne yapacağınızı. Gaziantep'te koordinasyon merkezleri kuruldu. Koordinasyon merkezlerinin önemi ne? Koordinasyon merkezlerinde, Türkiye Afet Planı çevresinde süreci yönetmek. AFAD'ın koordinasyonunda yürütmek. Bu koordinasyonun içinde ne var. Arama kurtarma var. 34 bin arama kurtarma ekibiyle 11 ilde çalışmalarımızı yürüttük. Tabii bu sayı arta arta devam etti. Her koordinasyon merkezinde sorumlu valimiz süreci yürüttü. AFAD, STK ve yardımseverlerle süreci yürüttü. Hem yurt içinden, hem yurt dışından gelen arama kurtarma ekiplerini yönettik. En önemli önceliğimiz bu.

"360 BİNİN ÜZERİNDE ÇADIR KURULDU"

Bir taraftan da geçinme barınma dediğimiz çadır kent ve gıda ihtiyaçlarını karşılayacak gruplar devreye girdi. Gaziantep'te 25 bini aşkın çadır kuruldu. Bunu yaparken de bölgedeki kalıcı barınma ihtiyacını gidermemiz lazımdı. Geçici barınma çadırdan bir tık öte. Etap etap oluyor. Türkiye'de 360 binin üzerinde çadır AFAD'ın koordinasyonunda kuruldu. Çadırı verdiğimiz gün konteynerin kurulumuna başladık. İlk önce altyapısını yapmak zorundasınız. Su, elektrik, telefon gib altyapılar için hazırlıklara başladık. Depremzede olarak o pencereden bakın, 'Konteynerde neye ihtiyaç var ise onu giderin' dedim ekiplere. Vatandaşlarımızı çadırlardan, konteynerlere alacağız. Altyapıya bakılmaksızın çadır kuruldu. Enkazın başına çadır kurduk. Eşim de çadırda kaldı Düzce depreminde. Çadır ne kadar iyi de olsa, konteyner gibi değil. Vatandaşımızın yaşam standardını belki normale getiremeyiz ama en iyisini yapmakla mükellefiz. Konteyner kentleri sadece konteynerden yapmıyoruz. Yığma, çelik, prefabrik malzemelerden yapıyoruz.

Vatandaşlarımız daha iyi şartlarda yaşasın diye yaptık. Bunların hepsini eş zamanlı yürütüyoruz. AFAD'ın koordinasyonunda yapıyoruz.Eş zamanlı çelik prefabrik yapıların kurulumunu başlattık. Burada sadece konteyner yok. Çelik var, tuğla var. Yol, çocuk oyun alanları, kuaför, kreş hepsini yapıyoruz. Eğer kamu mülkiyetinde varsa kamu, değil ise kiralayarak yapıyoruz. E-devletten bir süreç yürütülüyor AFAD koordinasyonunda. Evi hasar görmüş vatandaşlarımıza taşınma yardımı 15 bin TL, ev sahiplerine 5 bin TL, kiracılara 3 bin TL yardım yapılıyor. Vatandaşımıza 'kira yardımı mı, konteyner mi istiyorsunuz' diye soruyoruz. Konteynerde kalmak istiyorsa para yardımı yapmıyoruz. Daha önceki depremlerde konutları 6 ay sonra teslim ettiğimiz oldu. Biten konutlara etap etap taşınmalarını yapacağız. Ağır hasarlı yıkık binaların tamamını 1 yıl içerisinde inşa sürecini yürütmek istiyoruz. Konteynerden kalıcı konutlara geçilecek.

"1 MİLYON 700 BİN BİNA İNCELENDİ"

5 ilimizde hasar tespit çalışması bitti. 9 bini aşkın personelimiz oldu. Arkadaşlarımız gidip inceleme yapıyorlar. Binaların taşıyıcı sisteminde hasar var mı yok mu, az hasar mı almış, acil yıkılacak mı diye tespit yapıyoruz. Büyük bir çoğunluğu bitti. Artçı depremler yaşıyoruz. Artçı depremler yeniden hasar tespiti yapmamız gerekiyor. 1 milyon 700 bin bina incelendi. Hasarlı VE hasarsız binaları inceledik. Bu 5 milyon 10 bin bağımsız bölüme tekabül ediyor. 277 bin 971 binamız ve bunun karışlığı 817 bin 48 bölüm acil yıkılacak, ağır hasarlı, yıkık veya orta hasarlı olarak tespit edildi. 653 bin konutumuz acil yıkılacak, ağır hasarlı, yıkık veya orta hasarlı. Bu binaların tespitini yapıyoruz ve konutların yapımı için süreci başlatıyoruz. Biz depremin ilk günlerinde bir simülasyon yaptık. Orta hasarı saymadık ve 500 bin konutun olacağını öngördük. Az hasarlıları yıkmayacağız. Az hasarlı demek, sıva çatlağı, kapının kırılması gibi şeyler demek. 1 milyon 700 bin binanın 277 bini acil, orta ve ağır hasarlı.

"653 BİN KONUT YAPACAĞIZ"

Ayakta kalan binaların yüzde 20'si yıkılması gerekiyor. Cumhurbaşkanımız 'Güçlendirme işini yapmayalım, orta hasarlı binaları da aynı ağır hasar gibi güçlendirme yapmadan yeni bina yapıp vatandaşımıza teslim edelim' dedi. Orta hasarlıları da ağır hasarlı statüye koyduk. 653 bin bağımsız yapı yapıp vatandaşa teslim edeceğiz. Bunun için de 1 yıla ihtiyaç var. Daha önce de teslim edeceğimiz konutlar olacak. Ulusal Risk Kalkanı Projesi'nde bilim insanlarının önerilerini alıyoruz. Bu işleri yapan hepsi mühendis ve mimar. Zemin etütlerini yaparak, ayrıntılı jeolojik etütleri yaparak yapıyoruz. Kırıkhan'ı görüyorsunuz. Faya yakın ve yıkımı görüyorsunuz. Zemini buna göre tespit ediyoruz. Sıvılaşma yıkımın etkisini artırmış.

"HİÇBİR TOKİ KONUTU YIKILMADI"

11 ilimizde 143 bin TOKİ konutumuz vardı. 1 tane vatandaşımızın burnu kanamadı. TOKİ yetkin bir kuruluşumuz. Ben de eski bir TOKİ çalışanıyım. Biz sahayı iyi biliyoruz. Bir inşaat nasıl yapılır, nasıl yapılmalı. En doğru zemine, en doğru teknik ile yapıyoruz. Temel sisteminizi ve tekniğinizi doğru seçmeniz gerekiyor. Perdelemenin yoğun olduğu bir sistem ile inşaları gerçekleştiriyoruz. Bu binaların hepsi yapılırken sıvılaşma riski var mı yok mu? Hepsine bakıyoruz. Biz İzmir'de de bina yaptık. Ancak zemin sıvılaşması olduğu için zemin güçlendirmesi yaptık. Hasar alan binalar elbette oldu ancak yıkılan binamız yok. Burada bina görevini tamamlandı vatandaşımızın can ve mal güvenliğini sağlayarak.

Sonraki Haber