İntikam politikası FETÖ'ye yarıyor

Türk ordusunun FETÖ tarafından hedef alındığı Balyoz kumpasında yıllar sonra yeniden mahkumiyet kararı çıktı. 8 yıl önce bugün, 236 komutanın yargılandığı Balyoz Davası sanıklarının beraat etmesiyle kumpas sonlanmıştı. Ancak 2021’de Yargıtay’ın sanık 7 komutan hakkındaki kararı bozmasının ardından başlayan yeniden yargılamada skandal bir karara imza atıldı. İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, komutanlardan birinin vefat etmesi üzerine kalan 6 komutana “suç için anlaşma” suçundan ceza verildi.

24 Mart Cuma günü görülen duruşmada, davada sanık olan komutanlar Çetin Doğan, İhsan Balabanlı, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç’a hapis kararı verildi.

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların sözde seminer çalışmasında yönetimin devralınmasına, iktidar partisine mensup belediye başkanları, siyasetçiler ve bir kısım yöneticilerin tutuklanacağına yönelik konuşma içerikleri olduğunu ileri sürdü.

Org. Çetin Doğan hakkında "suç için anlaşma" suçundan 6 yıl 8 ay, Behzat Balta'ya 5 yıl 10 ay, Mehmet Kaya Varol ile İhsan Balabanlı'ya 5 yıl 5 ay, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç'a da 5’er yıl hapis cezası verildi.

Kumpasın beraatle sonuçlanmasının yıl dönümünde kararı Aydınlık’a değerlendiren hukukçular, mahkemenin hükümetin intikam politikasının sonucu olarak bu kararı verdiğini belirterek FETÖ kumpasının tamamlandığını ifade ettiler.

‘DELİLLERİ GÖTÜREN FETÖ’DEN TUTUKLU’

Vatan Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Avukat Nusret Senem, delilleri mahkemeye götüren kişinin FETÖ tetikçisi Mehmet Baransu olduğuna dikkat çekerek şöyle konuştu:

“Bu karar asla kabul edilemez. Tamamen hukuksuzdur. Sanıkların tamamı hakkında beraat kararı verilmelidir. Balyoz kumpasının FETÖ tarafından Türk ordusuna kurulduğu bilinmektedir ve bu yargı yoluyla da ortaya çıkarılmıştır. Bu su götürmez bir gerçektir.

“Yargıtay bozma kararı vererek zaten yerel mahkemeyi yönlendirmiş oldu. Yani yerel mahkemeye ‘TCK 316’dan ceza vereceksin, bu sanıklar suç için anlaşma suçu işlemişlerdir’ demiş oldu. Bu davanın tüm delillerinin sahte olduğu kanıtlandı. Delilleri mahkemeye götüren Mehmet Baransu isimli şahıs da şu an cezaevinde tutukludur. Baransu, kumpas dönemlerinde FETÖ’nün tetikçiliğini yaparak Taraf gazetesinde vatanseverlere açıkça iftiralar atmıştır.

“Daha önce 236 komutanımız hakkında beraat kararı verilmişti. Şimdi bu kararla FETÖ kumpasının tamamlanmış olduğunu görüyoruz. Ancak karar hukuki değil tamamen siyasidir. AK Parti hükümeti, geçmişte de FETÖ’yle birlikte bu kararı almış, vatanseverleri mahkum etmeye çalışmıştı. Bunu şimdi de sürdürmektedir. Bu karar FETÖ’cüleri sevindirmiştir. AK Parti bu gelişmeyle kendi kamuoyunu da yanıltmaktadır. FETÖ’nün hazırladığı iddianame ve yalan delillerle darbe iftirasını sürdürerek hiçbir yere varamayız. Balyoz kumpasından 2023 yılında hala bir mahkumiyet kararı çıkması utançtır, asla kabul edilemez.”

‘HUKUKA AYKIRI KARARIN ALT YAPISI OLUŞTURULDU’

Avukat Hüseyin Ersöz de dava sırasında duruşma savcısının değiştirilerek hukuka aykırı kararın alt yapısının oluşturulduğunu kaydetti ve şunları ekledi:

“Balyoz Davası, hukuka aykırı karar ve uygulamalar bir döneme damga vurmuş bir komplo davadır. İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2015 senesinde verdiği beraat kararı sonrasında, Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin verdiği bozma kararı, sahte delileri, dinlenen tanıkları, beraat kararının gerekçelerini ve hukuki değerlendirmeleri görmezden gelen bir içeriğe sahiptir. Bu Karar dayanak kabul edilerek verilen mahkumiyet kararı ise geçmişin komplo davasının yeniden canlandırılması anlamına gelmiştir. Bu karar öncesinde mahkeme başkanının, esasa ilişkin mütalaa öncesinde ise duruşma savcısının değiştirilmesi verilecek hukuka aykırı kararın altyapısı olmuştur. Bu kararın hukuken değil, bir dönem iktidar mensubu siyasilerin ifade ettiği ‘Balyoz bal gibi vardı’ söyleminin içini doldurmak için verilmiş bir karar olduğu kanaatindeyim. Bu durum hukuk devleti ve hukuk güvenliği yönüyle çok acı bir tablodur.

“Mehmet Baransu ve Balyoz Davası Mahkeme Başkanı Ömer Diken hali hazırda Balyoz Davası ile bağlantılı ceza davalarında yargılanmaktadır. Bu davanın arkasında duranlar, Balyoz ve türevi komplo davalar eliyle TSK'yı şekillendiren, sonuç olarak da 15 Temmuz Darbe Teşebbüsüne zemin hazırlayan bir oluşumu temsil etmektedirler. Bu oluşumun adı FETÖ olmakla birlikte, geçmişte olduğu gibi bugün de bu davanın arkasında siyasi iktidarın desteği bulunmaktadır. Yargının siyasetin elinden kurtarılamadığı müddetçe Balyoz ve benzeri davaların sonunun gelmesi de mümkün olamayacaktır.”

‘İNTİKAM VE GÖZDAĞI’

Ergenekon kumpası avukatlarından Zeynep Küçük, kararın gerekçesinin “intikam ve gözdağı” olduğunu belirterek şu değerlendirmede bulundu: “Balyoz gibi FETÖ’nün kumpas davalarının tamamının hukuksuz olduğu yargı kararlarıyla ortaya çıkarıldı. Eğer bugün hala böyle bir karar çıkarılıyorsa bunun sadece ve sadece intikam alınmak için yapıldığı ya da birtakım kişilere gözdağı verilmek için yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu karar, hukukun kendi amaçları için araçsallaştırıldığının göstergesidir.

“2008-2014 yılları arasındaki Ergenekon, Balyoz gibi davalarda darbe iddiası gerekçesiyle suçlama yapılamaz, böyle bir hukuksal alt yapı oluşturulamaz. Çünkü bu davaları hazırlayanlar hukukçu değil FETÖ terör örgütünün mensubuydu. Onların her biri ya ihraç edildi ya da firar ettiler. Terör örgütü üyelerinin hazırladığı iftirayla böyle bir karar çıkarılamaz.”

MEDYA FETÖ’YÜ GÖRMEDİ

Gelişmeyi haberleştiren medya organlarının haberlerine “Yeniden görülen 'Balyoz Planı' davasında karar açıklandı”, “Balyoz davasında karar çıktı... Çetin Doğan’a 6 yıl 8 ay hapis”, “Balyoz davasında altı sanığa ceza” başlıklarını attığı görüldü. Haberlerde Balyoz’un FETÖ kumpası olduğu ifadesine ise yer verilmedi.

Öte yandan kararın firari FETÖ’cüleri sevindirdiği de görüldü.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Anayasa Mahkemesinin "hak ihlali" kararının ardından yeniden görülen "Balyoz Planı" davasında, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi 31 Mart 2015'te 236 sanığın, yüklenen suçu işledikleri sabit olmadığından beraatine karar vermişti.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcıvekili Mehmet Aydın ise sanıklar Çetin Doğan, İhsan Balabanlı, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, Metin Yavuz Yalçın, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç'ın beraat etmelerinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle temyiz başvurusunda bulunmuştu.

Dava kapsamında 229 sanığın beraati kesinleşirken, hakkında temyiz başvurusunda bulunulan 7 sanığın dosyası ise Yargıtay'a gönderilmişti.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, 14 Haziran 2021'de oy birliğiyle aldığı kararında Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığa verilen beraat kararının bozulmasına hükmetmişti. Kararın bozulmasının ardında 7 komutan yeniden yargılanmaya başladı.