Barbie ile ‘kazan kazan’
Barbie filmi vizyona gireli beri bütün dünyada tartışılmaya devam ediyor. Bunun yanında Barbie’ye benzemek için bıçak altına yatanlardan çılgın haberler geliyor.
Geçen hafta New York Post gazetesinde çıkan haberin başlığında “İkizim ve ben Barbie olmak için göğüs, popo ve vajina ameliyatlarına 200 bin dolar harcadık” deniyor. Haberde İngiltere’de yaşayan iki kız kardeşin Barbie’den esinlenerek geçirdikleri estetik ameliyatların detayları anlatılıyor. Ayrıca internette ve sosyal ağlarda ‘BarbieNose’ etiketiyle etkileşim kuran150 milyondan fazla kadının burun estetiği yaptırdığı iddia ediliyor. Amerika’nın Long Island adasında uyanık bir estetik cerrah tarafından vücut, yüz ve saç modifikasyonları içeren ‘Barbie dönüşüm paketi’nin 120 bin dolardan pazarlandığını, hastaların kuyruk olduğunu yazıyor.
ABD FİLM ENDÜSTRİSİ AMACINA ULAŞTI
Diğer yandan filmin seyredilmesini yasaklayan ülkeler kervanına Lübnan, Kuveyt ve Vietnam’dan sonra Cezayir de katılıyor. Suudi Arabistan ve BAE’de ise filmin gösterimine, bazı değişikliklerden sonra izin veriliyor. Yasaklara gerekçe olarak ‘sapıklıklara övgü’, ‘LGBT propagandası’, ‘ailenin hedef alınması’, ‘dini ve kültürel değerlere aykırılık’ ifadeleri, devletlerin resmî açıklamalarına giriyor.
Amerikan Film Endüstrisi, Barbie ile amacına ulaşmış görünüyor. Film, gişe hasılatının ötesinde, estetik, kozmetik başta olmak üzere piyasaların hareketlenmesini sağlıyor. Batı menşeli ürünler ve değerler milyarlarca insanın algısına sunuluyor. Bu değerlere direnç gösterebilecek ülkelerin yönetimleri karıştırılıyor. Onların sanat düşmanı, medeniyet düşmanı, yasakçı ilan edilmesine gerekçe hazır ediliyor. Bu tartışmalarla film, herkes tarafından seyredilmese de seyredilmiş kadar oluyor.