Basın Ahlak Esasları düzenlendi: Hedef aileyi koruma ve terörle mücadele
Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Kurulu tarafından en son 1994 yılında belirlenen Basın Ahlak Esasları 28 yıl aradan sonra yeniden düzenlendi.
“Basın Ahlak Esaslarına Dair 216 Sayılı Genel Kurul Kararı” Resmi Gazete’de yayımlandı. Yürürlüğe giren Basın Ahlak Esasları'nın çocuk haklarının korunması, kadın-erkek eşitliği, kadına şiddet ve cinsiyet ayrımcılığı başta olmak üzere her türlü ayrımcılığın önlenmesini hedeflediği kaydedildi.
SOSYAL MEDYADA İHLALLER
Doğruluğu teyit edilemeyen içerik ve dezenformasyona yönelik ihlallere de düzenlemede yer verildi. Daha önce uygulanmasına başlanan gazetelerin internet haber sitelerinin Basın Ahlak Esasları çerçevesinde değerlendirilmesine ilişkin kapsam genişletildi. gazetelerin sosyal ağ hesaplarının da tıpkı internet haber sitelerinde olduğu gibi benzer sorumlulukları üstlenmesine karar verildi.
ŞİKAYET BAŞVURULARI
Basın Ahlak Esaslarına aykırılık iddiasına dair başvuruların, yayın tarihinden itibaren 60 gün içinde yapılması gerekecek. Yönetim Kurulu’nun resen harekete geçeceği durumlarda da önceden olduğu gibi bu süre geçerli geçerli olacak. İnternet haber siteleri ve sosyal ağ hesaplarıyla ilgili yapılacak başvuruların süre yönünden hesaplanmasında ise ilk yayın tarihi esas alınacak. Şikâyetler, BİK internet siteleri üzerinden elektronik başvuru yoluyla da yapılabilecek. Yönetim Kurulu’nun Basın Ahlak Esaslarına yönelik kararları, önceden olduğu gibi 10 gün içinde yargıya taşınabilecek.
TERÖR ÖRGÜTLERİNİ MEŞRU GÖSTERMEK
Yapılan düzenlemelerden bazıları şöyle:
- Suça tahrik veya teşvik edecek, suçu ve suçluyu övecek, halkı kin ve düşmanlığa tahrik edecek ve suç ile mücadeleyi etkisiz kılacak yayın yapılamaz.
- Şiddet ve terörü özendirecek; uyuşturucu veya uyarıcı maddeler ve her türlü örgüt suçları ile mücadeleyi etkisiz kılacak yayın yapılamaz.
- Terör örgütleri, bunların üyeleri ve olaylar hakkında bilgi ve görsellere bu örgütleri meşru gösterecek şekilde yer verilemez.
Suçsuzluk ilkesi başlığında yer alan 8. Maddenin ilk fıkrasında ise “Hiç kimse, suçlu olduğu kesin yargı kararıyla sabit olmadıkça suçlu olarak ilan edilemez; cezai soruşturma aşamasında veya devam eden davaların konusu olan olaylarla ilgili haber veya yorumlarda suçsuzluk ilkesi ve lekelenmeme hakkı ihlal edilemez; soruşturma ve yargılamanın doğal ve yasal akışını, özellikle hakimlerin kararını etkileyecek beyan ve yorumlarda bulunulamaz, soruşturmanın gizliliği ihlal edilemez” denildi.
“Çocukların korunması” başlığındaki 9. Maddenin 1. fıkrasında, “Çocukların ve gençlerin toplum içinde kişiliklerinin gelişmesini ve korunmasını olumsuz etkileyecek veya onlara yönelik cinsel istismar ve cinsel tacize teşvik eden ve şiddeti özendiren yayın yapılamaz” ifadelerine yer verildi.
ÇOCUĞUN YARARI KAMU YARARININ ÜSTÜNDE
2. fıkrada ise “Çocukların konu edildikleri yayınlarda, çocukların üstün yararı gözetilir. Yayınlarda geleceklerinin olumsuz etkilenmemesi amacıyla kimlik ve yerleşim bilgilerine açık veya dolaylı olarak yer verilmez” denilerek, çocuğunun yararının kamu yararının üstünde olduğu kaydedildi.
KADINI CİNSEL NESNE GÖSTEREN YAYINLAR
“Ayrımcılık yapılmaması” başlığının 14. maddesinin ilk fıkrasında, “Yayınlarda hiç kimse ırkı, dini, mezhebi, milliyeti, rengi (...) sebebiyle kınanamaz ve aşağılanamaz” denildi. 2. fıkrada ise “Kadınların ekonomik sosyal siyasal ve kültürel alanlardaki bütün hak ve yetkilerinden eşit olarak yararlanmasını engellemeye özendiren kadın, erkek eşitliğine aykırı olan kadını sadece bir cinsel nesne olarak gösteren yayınlar yapılamaz” ifadeleri kullanıldı.
KAYNAK AÇIKLAMAYA ZORLANAMAZ
Toplumun temeli olan aile yapısının bozmaya yönelik ve ailenin korunmasına aykırı yayınların yapılmayacağı da belirten esaslarda, “Türk toplumunun ortak milli ve manevi değerlerini zayıflatmaya yönelik yayın yapılamaz” denildi. Esaslarda, habercinin haber kaynağını açıklamaya zorlanamayacağı da vurgulandı.