Basın ekibiniz de mi palavracı?

CHP Milletvekili Tuncay Özkan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyareti sırasındaki kayıp 8 saati ve ABD yetkilileriyle yaptığı gizli görüşmeleri reddederek iddiaların “palavra” olduğunu söyledi.

Ancak Özkan’ın palavra dediği olayları CHP heyetindeki gazeteci İsmail Saymaz ve Orhan Bursalı yazdı.

Hürriyet yazarı Hande Fırat, dünkü köşesinde CHP Milletvekili Tuncay Özkan’la söyleşisine yer verdi. Fırat, Özkan’ın CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretiyle ilgili sorusuna verdiği yanıtı şöyle aktardı:

“Tuncay Özkan ile sohbetimizde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tartışma yaratan ABD ziyaretine de değindik. Sekiz saat tartışmasını, ABD yetkilileri ile gizli görüşme yaptığı hatta aday ismi aldığı iddialarını sordum. Kahkaha atarak şu yanıtı verdi: ‘Genel Başkan Kılıçdaroğlu, Bakan Nebati ile aynı uçakta döndü. Onu mu kastediyorlar? Palavracıları ciddiye almıyoruz. Yol belli... New York’ta uğradığı gökdelen belli. Her şeyimiz apaçık ortada. Bizde gizli bir şey yok. Program açık, ziyaretler açık, gizli kapaklı iş yapanlar, entrikacılar kendileriyle karıştırmasınlar Genel Başkanımızı. Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu yalanlarıyla yıpratamazlar.”

AYRINTILARI BURSALI YAZDI

Cumhuriyet yazarı Orhan Bursalı, Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretinde ABD’li devlet yöneticileriyle görüştüğünü ayrıntılarıyla yazmıştı. Bursalı, 14 Ekim tarihli “Beyaz Saray Kılıçdaroğlu’nu izliyor” yazısında Kılıçdaroğlu’nun Center for American Progress (CAP)’teki görüşmesini şöyle anlatmıştı:

“Boston bilim teknoloji ve ekonomi ağırlıklıydı, Washington ise daha çok siyaset ve tabii ekonomi. Washington şüphesiz ki siyasetin başkenti. Tonlarca, hemen her eğilimden etkin düşünce kuruluşu da aslında içte ve dışta politika üretiyor. Önceki gün Center for American Progress kuruluşu ile toplantısı vardı Kılıçdaroğlu ve kurmaylarının. Toplantıya katılanların arasında ABD Dışişleri Bakanlığında görevlendirilmiş 5-6 yetkili, birkaç senatörün ve başkan yardımcısı Kamala Harris’in bürosundan da katılanlar olduğunu öğrendik. Ayrıca Savunma Bakanlığından görevliler de toplantıyı izlediler. Toplantıya katılanlar söz aldıklarında isimlerini söylüyorlar ancak söz almayanlar sadece dinleyici pozisyonunda kalıyorlar ve görevleri tam olarak bilinmiyor. Hükümet kanadından katılımcılar sadece dinlemekle yetinmiş, soru sormamışlar.

“Amerikan hükümeti tarafından alt düzeyde bile olsa 10 kişiyi aşkın yüksek katılım, şüphesiz siyasi ilginin bir göstergesi.”

Öte yandan Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretine özel seçtiği gazetecilerden İsmail Saymaz da halktv.com.tr’deki yazısında Kılıçdaroğlu’nun ABD’li Senatör Sanders’le görüştüğünü yazmıştı. Saymaz ayrıca, Kılıçdaroğlu’nun ABD programını ise Sanders’in seçim kampanyasında çalışan Selçuk Sarıyar’ın yaptığını da belirtti. Sarıyar, hala İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Vekilliği görevini yürütüyor.” ifadelerini kullanmıştı.

ABD’YE ‘ÖRNEK ALMAK İÇİN’ GİTMİŞ

Kemal Kılıçdaroğlu, Partisinin TBMM Grup Toplantısında ABD ziyaretine ilişkin açıklama yaparak, “ABD'ye gittim. Her kafadan bir ses 'Aman şimdi gidilir mi?', 'Senin aleyhinde kullanırlar bunu' diye. Ya arkadaş önce 'Niye gideceksin' diye soracaksın. Dünya değişiyor. Değişen dünyayı izlemeniz lazım. Bilim, teknoloji olağanüstü değişimler var. Eğer siz ülkeyi yönetmeye talipseniz, ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni yöneteceğim diyorsanız sizin bir vizyonunuz, bir hedefiniz ve bir hayaliniz olması lazım.” şeklinde konuştu.

Konuşmasında ABD’li devlet yetkilileriyle görüşme iddialarına değinmeyen Kılıçdaroğlu, “ABD'ye gidince, bir vizyon yolculuğu yapıyoruz. Erdoğan NATO'ya giderken 'Bizim gidişlerimiz birilerinin gidişlerine hiç benzemez' demiş. Vallahi ilk kez doğru bir şey söylüyor. Onun gidişi bizim gidişimize hiç benzemiyor. Bay Kemal el avuç açmaz bir yetkiliye. Sen gidersin el avuç açarsın. Bay Kemal, tank paleti Katar'a vermez, sen verirsin.” dedi.

Sonraki Haber