Batı: Afganistan'a komünizm geldi

Taliban güçlerinin Kabil'i kurtararak 20 yıllık ABD işgaline son vermesinin ardından, Batılı ülkelerde yeni Afgan yönetimine karşı sözde 'karalama' kampanyası başlatıldı. ABD'den paylaşıldığı ortaya çıkan bazı sahte fotoğraflarda, Taliban yönetiminin Çin Devrimi'ni örnek aldığı belirtilerek, “Mao'nun yöntemlerini kullanıyorlar” denildi. Batılı ülkeler Taliban'ı kötülemek için “komünizm geldi” propagandasına sarılırken, Türkiye'deki Batıcılar “şeriat geldi” kampanyası yapıyor.

Taliban'ın Kabil'i kurtarmasıyla birlikte sosyal medyada çok sayıda “katliam”, “ırza geçme” ve “işkence” görüntüsü piyasaya sürüldü. Bu görüntülerden bazıları başka ülkelerde, bazıları çok eski tarihli, bazıları da tamamen kurgu çıktı. Son günlerde ortaya çıkan ve binlerce kez paylaşılan bir fotoğrafın ise sahte olduğu, Taliban yöneticilerinin yaptıkları açıklamayla ortaya çıktı. Fotoğrafta basın açıklaması yapan Taliban temsilcisi Shahabuddin Delawar'ın elinde bir kitap olduğu görülüyor. Fotoğrafa dikkatli bakıldığında ise kitabın modern Çin'in kurucusu Mao Zedong'a ait 'Seçme Eserler' olduğu anlaşılıyor. Fotoğrafı paylaşan hesaplar, Taliban yetkilisinin Kabil'in kurtarılmasıyla ilgili olarak Çin Devrimi'ne atıfta bulunduğunu iddia ediyor. Photoshop ile eklenen bu kitap üzerinden Batılı ülkelerde “Taliban hareketi Mao'cu” ve “Afganistan'a komünizm geldi” yorumları yapılıyor. Sosyal medyada çokça paylaşılan bu fotoğrafın aslını gösteren Taliban yetkilileri ise, açıklamanın 9 Temmuz 2021'de Rusya'da yapıldığını ve Baş Müzakereci'nin elinde herhangi bir kitap olmadığını açıkladı. Yapılan teknik incelemede de bu sahte fotoğrafın ABD, İngiltere, Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri ve Hindistan'dan 855 sahte hesap kullanılarak yayıldığı anlaşıldı.

Yine sosyal medyada “Taliban'ın kızları alıkoyduğu ve kendileriyle evlenmeye zorladığı” yönündeki paylaşımların da bu ülkelerde yoğunlaştığı görülüyor. Taliban yetkilileri ise Batı basınının dezenformasyonuna dikkat çekerek, hileli yöntemler ile insanların kandırıldığını belirtiyor. Kendilerine karşı organize bir yalan ve iftira üretimi kampanyası yürütüldüğünden şikayetçi olan Taliban yetkilileri, ortaya atılan asılsız iddiaları yalanlamaya yetişemediklerinden yakınıyor.

BATI'DA 'İŞ BİRLİKÇİLER YAKALANACAK' TELAŞI

Diğer yandan Birleşmiş Milletler'e (BM) sunulan bir raporda da, Taliban'ın NATO ve ABD askerleriyle çalışan ve iş birliği yapan herkesin yakalanması için çalışmalarını hızlandırdığı iddia edildi.

BM'ye istihbarat bilgisi sağlayan Norveç'teki Küresel Analiz Merkezi'nin düzenlediği gizli belgede, “Taliban, hedef alınan kişilerin teslim olmaması halinde, ailelerinin öldürüleceği veya tutuklanacağı tehdidinde bulunuyor” denildi.

Askeri, polis ve araştırma birimlerinde görev alanların özellikle risk altında olduğu ileri sürülen belgede, “Taliban, tüm büyük kentleri ele geçirmeden önce, buralardaki bireylerin yerlerini belirleme çalışması yaptı” ifadeleri yer alıyor.

Belgede, Taliban güçlerinin Kabil Havaalanı'na girişte denetleme yaptığı, bazı yabancı personelin çıkışına izin verilirken, "kaos" durumunun devam ettiği belirtiliyor.

Küresel Analiz Merkezi Direktörü Christian Nellemann da, “Bu, Batı istihbaratının hizmetlerini, ağlarını, yöntemlerini ve Taliban, DEAŞ ve diğer terör tehditlerine karşı koyma yeteneklerini daha da tehlikeye atacak” değerlendirmesinde bulunuyor.

Taliban ise bu iddiaların da asılsız olduğunu belirterek, kimseden intikam almayacaklarını, genel af ilan ettiklerini ve barışçıl bir geçiş olmasını istediklerini kaydediyor.

CIA'NIN RADYOSU MAO’YA BENZETTİ

Son günlerde Batı merkezli bazı internet sitelerinde yayımlanan analizlerde, Taliban'ın Çin Devrimi'ndeki yöntemleri benimsediği yazıldı. CIA'nın yayın organı Radio Free Asia (RFA)'da yayınlanan bir karikatürün altında şu ifadeler yer alıyor: “Kabil'deki dramatik sahneleri yaşayan vatandaşlar; Taliban'ın yöntemlerini 40 yıl kadar önce Mao'nun komünistleri tarafından toplumlarına uygulanan korku, baskı ve yıkıma benzetiyor.”

Afganistan-Analiz isimli bir İngilizce sitede ise “Taliban'ın Mao'nun, Che Guevara'nın veya Regis Debray'ın gerilla savaşı el kitaplarını okuyup okumadığını bilmiyoruz ancak mevcut stratejileri bu ders kitaplarından alınmış gibi görünüyor.” ifadeleri yer alıyor.