Batı basınından yerel seçim yorumu: Enflasyon düşmedi, Erdoğan darbe aldı
31 Mart 2024 Yerel Seçimleri dünyada da yakından izlendi. Batı basını seçim sonuçlarını ekonomiyle bağdaştırdı. Toplumun zorlu ekonomik koşullar nedeniyle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı cezalandırdığı yazıldı.
Batı basını 31 Mart 2024 yerel seçimlerinin sonuçlarını ‘Erdoğan’a büyük darbe’ olarak nitelendirdi. Türk halkının Erdoğan’ı ekonomi nedeniyle cezalandırdığı değerlendirmeleri yapılırken seçimlerin sadece yerel yönetimler için değil ülke yönetimini de etkileyen bir boyuta taşındığı belirtildi. İmamoğlu’nun İstanbul’da seçimi kazanması için ise, ‘2028 seçiminde Erdoğan’a rakip olmasının önü açıldı’ değerlendirmesi yapıldı.
ERDOĞAN BÜYÜK DARBE ALDI
Le Monde haberinde, “Türkiye'de muhalefet yerel seçimlerde büyük kazanımlar elde ederek Erdoğan'a darbe vurdu” başlığını seçti. Financial Times da benzer şekilde, “Türkiye'de muhalefet büyük şehirleri kazanarak Recep Tayyip Erdoğan'a darbe vurdu” başlığını kullandı. France 24 ise yerel seçimlerin Erdoğan ve AK Parti için “son yirmi yılın en büyük darbesi” olduğunu yazdı. Economist de “Türkiye'de Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim yarası” başlığını attı.
Atıf yapılan bir diğer nokta ise Cumhuriyet gazetesinin “Tarihi Zafer” manşeti oldu ve Foreign Policy “Türkiye'de Muhalefet Yerel Seçimlerde 'Tarihi Zafer' Kazandı” başlığını seçti. BBC de seçim sonuçlarını “Muhalefet tarihi zaferiyle Erdoğan'ı şaşkına çevirdi” başlığıyla gördü.
İMAMOĞLU 2028 YOLUNDA
Öne çıkarılan bir diğer nokta İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçimi yeniden kazanması oldu. Fransa'daki Uluslararası ilişkiler ve strateji enstitüsü (İRİS)'ten Selin Gücüm seçimden önce yaptığı değerlendirmede “çünkü asıl rekabet Erdoğan ve İmamoğlu arasında Ekrem İmamoğlu İstanbul'u tekrar kazanırsa, muhalefet 2028 seçimleri için güçlü bir adaya sahip olacak. Öte yandan, eğer Ekrem İmamoğlu yenilirse, Tayyip Erdoğan'ın kampının 2028 seçimleri için rakibi olmayacak. Her iki kamp da bunun farkında.” diye yazıyor. CNBC de “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu cumhurbaşkanının gelecekteki başlıca rakibi olarak güçlendirdi” diye yazdı, -ayrıca yazarın ifadesiyle- “ana Kürt yanlısı partinin” 2019’da İmamoğlu’nu desteklediğini hatırlattı.
France 24’teki değerlendirmede “Başkan İmamoğlu?” sorusu sorularak ardından İmamoğlu’nun “Erdoğan'ın iktidar partisine karşı kazandığı bir başka kesin zaferle, Türkiye'nin kırılgan muhalefeti içinde liderlik rolünü” pekiştirdiği yazıldı.
Bloomberg ise başlığında “Erdoğan'ın Nemesis’i İstanbul zaferinin ardından en büyük rakip olarak ortaya çıktı” ifadelerine yer verdi.
Politico’daki değerlendirme ise London School of Economics Avrupa Enstitüsü'nde misafir araştırmacı olarak görev yapan Selin Nasi’nin "Erdoğan'ı üç kez yenmeyi başaran tek siyasetçidir" yorumuna yer verildi.
ERDOĞAN’A EKONOMİ CEZASI
ABD ve Batı Avrupa basınında Erdoğan’ın seçim yenilgisinin önde gelen sebebi olarak büyük ölçüde ekonomi etkeni dile getiriliyor. Uzun süreli yüksek enflasyon ve çok kötü ekonomik koşullar nedeniyle seçmenlerin Erdoğan’ı cezalandırdığı yorumu yapılıyor.
Reuters “Enflasyon Isırdı” ara başlığının altında son 15 yıldır AKP'ye oy verdiğini söyleyen 42 yaşındaki muhasebeci Onur Hizmetçi’nin sözlerine yer verdi: “Tabi ki ekonomik koşullar ve tutulmayan sözler nedeniyle (AKP'ye) oy vermedik" France 24 ise Galatasaray Üniversitesi’nden siyaset bilimci Ali Faik Demir’in "Türk halkı oy verirken mutfaktaki ya da tabağındaki durum oy verme eğilimini değiştiriyor" yorumunu paylaştı. CNBC’de sonuçların AKP için “felaket” olduğunu belirten BlueBay Asset Management kıdemli gelişmekte olan piyasalar stratejisti Timothy Ash "Bu sonuç tamamen enflasyonla ilgili." dedi.
BİR YEREL SEÇİMDEN FAZLASI
Yerel seçim ile ilgili dikkat çekilen bir diğer husus ise bunun Türkiye için sadece bir yerel seçim anlamı taşımadığı oldu. France 24 bu seçimi “yerel bir seçimden daha fazlası” olarak değerlendirirken “Erdoğan tüm enerjisini partisinin belediye başkan adayları için kampanya yürütmeye harcayarak seçime ulusal bir yankı kazandırdı ve bunu kendisi ve partisi için fiili bir referandum haline getirdi.” ifadelerine yer verdi. 2019’da Ankara ve İstanbul’un CHP’ye kaybedilmesinin “Erdoğan'ın yenilmezlik aurasını paramparça ettiğini” belirten AP News seçimin “muhalefete kaybettiği kilit kentsel alanların kontrolünü geri kazanmaya çalışan Erdoğan'ın popülaritesinin bir barometresi” olarak görüldüğünü vurguladı. CNBC ise Erdoğan’ın "İstanbul'u kazanan Türkiye'yi kazanır" sözünü hazırlattı.
‘Türkiye’nin politikaları değişecek mi?’
Carnegie Europe’da “Avrupa Birliği ve NATO Türkiye’nin şaşırtıcı seçim sonuçlarına nasıl bakmalı” başlıklı yazısında Marc Pierini şu değerlendirmeleri yaptı: “Belirsizliğini koruyan şey ise Türkiye'nin politikalarının kritik öneme sahip iki konuda değişip değişmeyeceği. Bunlardan ilki Türkiye'nin envanterinde bulunan Rus yapımı S-400 füze sistemlerinin varlığı ki bu bir NATO ülkesi için rahatsız edici bir tercih. İkincisi ise, muhaliflerin ve özgür düşünenlerin sahte gerekçelerle terörist muamelesi görmesi de dahil olmak üzere, Türkiye'de hukukun üstünlüğünün iç karartıcı durumu. Batılı hükümetler ve daha da önemlisi Batılı iş çevreleri için bu ülke farklı bir ligde yer almaktadır. Bu alanlarda yapılacak değişiklikler Türkiye'nin dünya sahnesindeki imajını büyük ölçüde iyileştirecektir.(…)
Önümüzdeki birkaç yıl boyunca Avrupa Birliği ve NATO muhtemelen aynı Erdoğan'la karşı karşıya kalacak: ülkesinin jeopolitik değerinin farkında, NATO ve Rusya'ya eşit mesafede durmaya niyetli, mümkün olan her yerde barış için arabuluculuk yapma konusunda ilan ettiği hırsına güvenen ve daha çekici bir alternatif bulduğunda belirli bir dış politika seçeneğinden vazgeçmeye hazır.”