Batı kültürel çürümeye çare arıyor: LGBT bireylerde intihar riski 8 kat fazla

Danimarka’da 6 milyonu aşkın kişinin sağlık verileri taranarak yapılan araştırma, trans bireylerin intihar riskinin toplumun geri kalanına kıyasla neredeyse 8 kat fazla olduğunu gösterdi. ABD’de yapılan bir başka araştırmaya göre ise bu gençler arasında intihar eğilimi yüzde 45 düzeyinde.

Danimarka’da 6 milyonu aşkın kişinin sağlık verileri taranarak yapılan araştırma, trans bireylerin intihar riskinin toplumun geri kalanına kıyasla neredeyse 8 kat fazla olduğunu gösterdi. ABD’de yapılan bir başka araştırmaya göre ise bu gençler arasında intihar eğilimi yüzde 45 düzeyinde. LGBT ideolojisinin pompalandığı Batı, sistemin yarattığı ruhsal sorunları çözmekte yetersiz kalıyor. Araştırmaya göre, LGBT ruh sağlığı hizmeti veren kurumlar büyük oranda kar amaçlı sağlık tesisleri. Bu da erişimi zorlaştırıyor.

Amerikan Tıp Derneği Dergisi’nde yayınlanan araştırmaya göre trans bireylerde hem intihar girişimi hem de intihar oranları toplumun genelinden kat kat yüksek. Araştırma, intihar girişimi oranının trans bireylerde 7,7 kat, intihar oranlarının ise 3,5 kat daha fazla olduğunu gösterdi.

Danimarka’da doğan 15 yaş ve üzerindeki 6 milyon 657 bin 456 kişinin hastane kayıtları tarandı. 1980 yılının ilk gününden 2021’in son gününe kadar yapılan taramada yasal cinsiyet değiştirme başvurusu yapan 3 bin 800 trans birey saptandı. Grubun yüzde 43’ü psikiyatrik teşhis almıştı. Danimarka toplumunda trans olmayan bireylerde bu oran yüzde 7 olarak belirlendi. Trans grupta 92 intihar girişimi ve 12 intihar nedenli ölüm yaşandı. Araştırmacılar, verilerin yakalayamadığı cinsel kimliği açık olmayan başka intiharlar da olabileceğine dikkat çekti. Araştırma ayrıca, trans bireylerde, intihar dışı ölümlerin de diğer grubun iki katı kadar olduğunu gösterdi.

Araştırmanın yazarı Aalborg Üniversitesi Cinsel Sağlık Epidemiyolojisi profesörü Morten Frisch, intihar girişimleri ve ölümlerin buzdağının yalnızca görünen kısmını temsil ettiğini ve trans bireyler arasında yalnızlık, kaygı ve depresyon gibi altta yatan ruh sağlığı sorunlarının yaygın olduğunu belirtiyor.

YÜZDE 42’Sİ İNTİHARI DÜŞÜNÜYOR

Kaliforniya Üniversitesinden araştırmacılar, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği hukuku üzerine araştırmalar yapan Williams Enstitüsü’nün verilerini kullanarak ABD’de kendini trans diye tanımlayan kişi sayısının Danimarka’dakinden 10 kat daha fazla olduğunu tahmin ediyor. ABD, bir yandan müziği, giyim kuşamı, sineması, çizgi filmi ile hayatın hemen her alanında LGBT ideolojisini pompalarken diğer yandan da bunun sonuçlarını derinden yaşıyor. Uluslararası akademik dünyada kabul gören JAMA Pediatrics'te 5 Haziran’da yayınlanan bir makaleye göre ABD'de yaklaşık 10 çocuk ve gençten 1'i kendini LGBTQ olarak tanımlıyor. Bu grupta depresyon ve kaygı bozukluğu görülme sıklığı üç kat daha fazla ve yüzde 42’si intiharı düşünüyor. LGBTQ gençlerin yüzde 54’ü, klinisyenlerle yaşanan olumsuz deneyimler ve klinisyenlerin cinsel veya cinsiyet kimliğiyle ilgili ruh sağlığı ihtiyaçlarını anlamadıkları algısı nedeniyle, ruh sağlığı hizmeti almayı reddediyor. Williams Enstitüsü’nün yaptığı araştırmada transseksüel bireylere bir ayda kaç gün boyunca kendilerini kötü hissettikleri soruldu. Araştırmanın sonucuna göre transseksüel bireyler bir ayda ortalama 15 gün kendilerini kötü hissediyor. ABD’de kendini transseksüel olarak tanımlayan beş kişiden yaklaşık biri 13-17 yaş arasında. Bu gençler büyük oranda New York gibi metropollerde yaşıyor. Örneğin New York’ta kendini transseksüel olarak tanımlayan gençlerin oranı yüzde 3’ken tarım ve madencilik faaliyetlerinin yoğunlaştığı Wyoming’de bu oran yüzde 0,6.

KÂR AMAÇLI KLİNİKLER

ÇOĞUNLUKTA

LGBT dayatması gençler kadar sağlık sektörünü de etkiliyor. Williams Enstitüsü’nün araştırmasına göre 2020'de ABD'de gençlere hizmet veren ruh sağlığı tesislerinin dörtte üçü LGBT bireylere özgü ruh sağlığı hizmetleri sunamıyordu. Kırsal kesimde LGBT bireylerin ruh sağlığı hizmetlerine erişimi zorken, kıyı eyaletlerinde LGBT bireylerin ruh sağlığı hizmetlerine erişimi daha kolaydı. Üstelik kamu tesislerinde bu yönde hizmet alma olasılığının kâr amaçlı tesislere göre yüzde 50 daha düşük olduğu saptandı.

20 EYALETTE

ÇOCUKLAR KORUMA ALTINDA

ABD’de 25 eyalette çocuklara herhangi bir kısıtlama olmaksızın cinsiyetsizleştirmeye yönelik sağlık hizmeti sağlanıyor. Transseksüel oranının yetişkinlerde sabit kalırken genç nesilde sürekli artışta olması, ruh sağlığı hizmetlerine yönelik talepteki artış, ABD’yi önlem almaya doğru itiyor. Son birkaç yıl içinde pek çok eyalette çocuklara, biyolojik cinsiyetin reddi gerekçesiyle ergenlik önleyici ilaçların verilmesi yasaklandı. 20 eyalette reşit olmayan çocukların cinsiyet değiştirme yönünde sağlık hizmeti alması ya yasak ya da kısıtlı. Bazı eyaletlerde bu tür bir müdahale “çocuk istismarı suçu” kapsamına giriyor. 6 eyalette ise çocukların cinsiyetine müdahalenin yasaklanması için yasa çalışmaları yürütülüyor.

LGBT ÖRGÜTLERİ HAREKETE GEÇTİ

Yasak koyulan eyaletlerden biri de Teksas. 1 Eylül’de yürürlüğe girecek olan yasa, reşit olmayanlara ergenlik engelleyiciler, hormonlar veya cinsiyet ameliyatı gibi sağlık hizmeti verilmesini yasaklıyor. Bu tür tedavileri öneren hekimlerin lisansları iptal edilecek. LGBT örgütleri yasaya karşı harekete geçti, dava açıldı. Davanın taraflarından biri de 9 yaşındaki Maeve’nin annesi Mary Moe. Bunun takma ad olduğunu söyleyen Moe, çocuğunun ergenlik engelleyicilere erişemeyeceği için çok endişelendiğini bu yüzden de Teksas dışına çıkacağını söyledi. 12 yaşındaki Luna'nın babası Lazaro Loe de, "Teksas'taki evimizi terk etmek zorunda kalacağız.” dedi.

HIV TANILARININ YÜZDE 23’Ü GENÇ GEYLERDEN

ABD Sağlık Bakanlığına bağlı Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezlerinin (CDC) yayınladığı veriler cinsiyetsizliği tüm dünyaya pompalayan ABD’nin bu konuda ciddi sorunlar yaşadığını gösteriyor.

CDC verilerine göre yeni HIV tanılarının yüzde 23'ü kendilerini gey veya biseksüel olarak tanımlayan 13-24 yaş arası genç erkekler arasından geliyor. Daha yüksek riske rağmen, LGBQ+ öğrencilerinin yalnızca yüzde 7'si şimdiye kadar HIV için test edildi. Birçok öğrenci kapsayıcı sağlık eğitimi almıyor. Okulların yaklaşık yüzde 49’u HIV, cinsel yolla bulaşan hastalıklar ve LGBTQ+ öğrencilerle ilgili bilgiler sağlamaktan yoksun.

Yine CDC verilerine göre, 2021'de lezbiyen, gey ve biseksüel gençlerin yüzde 69'u ısrarla üzgün ve umutsuz hissettiklerini bildirdi. Aynı yaş grubunda bu oran yüzde 35. Pandemi sırasında, cinsiyetsiz lise öğrencilerinin intihara teşebbüs etme olasılığı yaklaşık 4 kat daha fazlaydı.

Sonraki Haber