Batı'dan Çin'e karşı kampanya devam ediyor?

Trump’ın ve Atlantik bağlantılı Batı kaynaklarının iddiaları fos çıktı. Ekonomik olarak da Çin biraz kayıp yaşamakla birlikte çabucak yükselişe geçebilecek durumda. Olgular bunu gösteriyor

Alman medyasının etkili bir grubu, Çin’e karşı kara propagandayı yoğunlaştırdı. Kovid 19’a karşı tazminat talep ediyorlar. ABD Başkanı Trump’ın başlattığı saldırı kampanyası Almanya başta olmak üzere Avrupa’ya da sıçradı. Saldırı niteliğindeki kampanyada “Pandemiyi yaratan ve yayan Çin’dir” yalanı yer alıyor. Kara propagandanın başını çeken “Springer-Presse” Almanya’nın mali bakımdan en etkili ve yaygın medya grubu. Bu medya grubu “Çin bize borçlu” diye Bild gazetesinde manşet attırdı.

German Foreign Policy (GFP)'nin 16 Nisan tarihli bülteninde Çin’e karşı yürütülen bu kampanyanın baştan aşağı bir yalan üzerine kurulduğu açıklanıyor. İddiaya göre Pekin, 20 yıl önce “Sınırsız savaş stratejisi” oluşturmuş. Bu iddia kökten yalandır diyen GFP, zamanında Rusya’ya karşı da benzer bir kampanya yürütüldüğünü vurguladı. Çin’e karşı bu son kampanya onun salgından kurtulup başarı kazanması ve küresel çapta yükselmesi; buna karşın pandemide büyük sorunlarla karşılaşan Atlantik cephesinin gerilere düşmesiyle başladı.

Springer Medyası “tazminat” konusunda ısrar ediyor ve manşetlerde: “Çin zaten bize borçlu” ajitasyonu yapıyor: “Halk Cumhuriyeti bu krizden Batı’dan daha hafif bir şekilde kurtuldu. Küresel yükselişlerinin devam edeceği anlaşılmaya başladı. Buna karşılık Transatlantik devletleri yaya kaldı ve hazırlıksız yakalanarak küresel alanda geriye düştüler. İddialara, “Pekin'in 20 yıl önce Çin ordusu tarafından formüle edilen bir 'sınırsız savaş stratejisi' izlediği" ekleniyor. Devamda, “Bu yalanlar, Rusya'ya karşı yıllardır kullanılan iddialara benziyor” deniliyor.

Çin karşıtı kampanya Mart ortalarında başladı. O günlerde Almanya’da ilk virüs vakası görülmüş ve bir ölüm gerçekleşmişti. Ardından Batı’da hiç alışılmadık kısıtlamalar geldi. Berlin tarafından komşularına sağlık malzemelerinin ihracı yasaklandı. İtalya bunu şiddetle protesto ederken, Çin’den ilk yardım uçakları Roma havaalanına inmeye başladı. AB’de üzerine yemin edilen “dayanışmadan” eser yoktu. Kamuoyunu yanıltmak ve dikkatleri başka yöne çekmek için Alman ve AB medyasında Çin aleyhinde bir “yalanlar kampanyası” başlatıldı. AB Dışişleri Sorumlusu Josep Borrell açıktan psikolojik savaşa çağırdı.

BİLD: ÇİN TAZMİNAT ÖDESİN

Kara propagandanın iddiasına göre krizin sorumlusu Çin’dir. Bu iddia defalarca tekrarlandı: "Krizin sorumlusu olan Çin zararları karşılamalı ve tazminat ödemelidir.” Bu söylem 30 Mart günü Springer Medya’ya ait Bild gazetesinde manşetten verildi. Almanya’da bulvar gazetesi olarak adlandırılan Bild gazetesi yanında internet yayınlarında da aynı talepler yükseldi. GFP tarihten dersler üzerine yayınladığı videoda bu iddiaları şöyle cevaplandırıyor: “Bir ülkeyi doğal bir afet veya salgından dolayı sorumlu tutmanın başka bir örneği bulunmuyor. Üstelik bunu birçok kitlesel kıyım suçlarına katılmış, 2. Dünya Savaşı ve sömürge savaşlarında, bu arada Çin’de katliamlar yapmış ve bedel ödemeyi reddetmiş ülkeler, (Batı) yapıyor.”

Objektif yayın yapan basın yayın organları tarafından bu ABD kaynaklı psikolojik savaş tipik ikiyüzlülük olarak nitelendirildi. Kovid-19 salgınına karşı Çin’in hayranlık uyandıran ve Batı’nın “nasıl oldu anlayamadık, biz böyle yapamazdık” dediği mücadele yanında başka adımları var. Örneğin “Bir Kuşak, Bir Yol”, Huawei gibi... Bütün bunlara karşı gerçekle ilgisi olmayan yalanlar uyduruldu. Ancak pandemiye karşı Batı liberalizmi ile Asya kamuculuğu karşılaştırması, Atlantik cephesinin çanına ot tıkadı. İftiralara, tarihi tahrif etmeye başladılar. Batıda çok yaygın olarak kullanılan “Fake news” işte böyle. Örneğin, “Çin Komünist Partisi sadece pandemiyi dünyaya yaymadı, “20 yıl önce bitmeyen savaş stratejisini” açıklamıştı. Bunu da “ciddiyetiyle” tanınan Die Zeit gazetesinin internet yayınındaki diziden yaptılar. Bu savaş sadece konvansiyonel değil; aynı zamanda sınırsız, bütün sanal olanaklarla yürütülecekti. İletişim, yapay zeka vb. oysa Çinli iki yazarın kitabı 1990’lardaki rekabet alanlarını ve savaşlarda olabilecek tehlikelere dikkat çekiyordu. Eleştirilen anlamda bir teori ve strateji ortada yoktu.

RUSYA’YA KARŞI DA AYNI YALANLAR

Uydurulan bu sözde strateji, 13 Nisan’da Rusya’ya karşı New York Times’ta benzer içerikle yayınlandı. Aynı algı operasyonu, aynı içerikle ve aynı anda Rusya’ya ve Çin’e karşı yürütülüyor. Atlantik ve medyası iflas eden liberal istemin propaganda aygıtı olarak artık ayağa düştü. Bu kampanyanın merkezi elbette ABD ve komutanı Trump.

Alman Haber Ajansı (DPA) soruyor: Trump neden bu teorileri yayıyor? Çünkü ABD büyük bir baskı altında, felaket yaşıyor. Ölü sayısı on binlere doğru gidiyor. Vietnam savaşından daha büyük kayıpları olacağı söyleniyor... 22 milyon insan bir ay içinde işini kaybetti. Trump DSÖ’nün ödeneklerini kesti. Çin’i kayırmakla suçladı. Trump 6 ay sonra tekrar seçilme telaşında. İşte bütün Batı hayranlarının, liberalizmin lider tipi bu.

ABD Başkanı Donald Trump, Washington’dan tam bir “Komplo teorisi” uyduruyor. Trump’ın baş düşmanı Çin. Her şeyin sorumlusu olarak onu ilan ediyor. Virüs Vuhan laboratuarlarında geliştirilmiş, açığa çıkınca aylarca dünya kamuoyuna açıklama yapılmayarak yayılmasına sebep olunmuş gibi, bir yalan dolaştırılıyor. Ama bu Amerikan halkı ve ülkesinin içine düştüğü felaketi açıklamaya yetmiyor. Trump, Fox TV’nin sorusuna “Bunlar çok söyleniyor” diye bir yuvarlak cevap vermiş. Ayrıca çok objektif bir tutum sergilemiş: “Ben anonim kaynaklara çok güvenirim.” Yani kaynağı belli olmayan yalanlara. Bu felaket, kasım ayında yapılacak seçimlerde Trump’ı tahtından edebilir. Alman haber ajanslarına göre bu açıklamalara kimse inanmıyor ama, ABD iç politikasında bir etkisi olabilir.

DSÖ YALANLIYOR

Çin Dışişleri sözcüsü Zhao Lijian, bu iddialarla ilgili hiç bir kanıt olmadığını ve bilim insanlarının incelemelerini sürdürdüklerini açıkladı. Zhao, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'nün virüsün laboratuarda üretildiğine dair hiçbir kanıt olmadığını açıkladı.

“Trump’ın müttefikleri bile virüsün Çin’de geliştirildiğine inanmıyor. Ancak Korona’nın ABD askerleri tarafından Çin’e bulaştırıldığı sorusuna cevap aranmaya devam ediyor.” (HUB/DPA)

ÇİN TOPARLANIYOR

Trump’ın ve Atlantik bağlantılı Batı kaynaklarının iddiaları fos çıktı. Ekonomik olarak da Çin biraz kayıp yaşamakla birlikte çabucak yükselişe geçebilecek durumda. Olgular bunu gösteriyor.

“Uzmanların ortak noktası: Korona krizi Almanya başta olmak üzere Batı devletlerinin ekonomik ve politik inişini hızlandırdı. Bu tespit, IMF’nin ekonomik verileri ve ABD’nin dış politika uzmanlarına dayanıyor. Foreign Policy, Trump’ın kriz yönetimini "utanç verici bir hezimet" olarak nitelendiriyor ve ülkeyi çok hassas bir şekilde yaraladığını yazıyor. CFR başkanı ise diğer ülkelerin salgında başarılı olan Çin gibi devletlere yöneldiklerini belirtiyor. AB de krizde başarısız olmuştur. Ekonomik açıdan Çin, Batılı ülkelere göre daha az etkilenmiştir: Avrupa kuşağı ve ABD’ye yakın olan ülkelere göre ekonomisi sanıldığından daha hızlı toparlanacaktır. Batı’da bu güç kayması ve denge değişikliğine, Çin’e karşı kışkırtıcı kara propaganda eşlik etmektedir.” Alıntı yaptığımız Alman dış politika bülteni GFP, Çin karşıtı kampanya ve sebeplerini açıklamaya devam edeceğini bildiriyor.

Sonraki Haber