Bayramda 'süt krizi'
Bir bu eksikti.
Pandemi her tarafı ve her şeyi kasıp kavurdu.
Bayram “buruk”.
Ancak ineklerin; pandemisi, bayramı-seyranı yok.
Ya süt verirler ya da kesime giderler.
Üreticinin de hastalığı, cenazesi olmaz. Bayramı olmadığı gibi.
Ama bu bayram onlar için “zehir” sanki.
Neden mi?
Ulusal Süt Konseyi 1 mayıs itibarıyla süte 2,90 lira fiyat açıkladı. Daha doğrusu açıklattırıldı.
Zira hiçbir sanayici bu fiyatı onaylamadı. Bunu da yazılı olarak deklare ettiler.
Ancak Tarım Orman Bakanlığı ve öğretim üyeleri çoğunluğu oluşturduğu için onların dediği oldu.
Mayıs ayı “sütün pik, tüketimin dip” yaptığı dönem.yani en bol olduğu zaman dilimi.
“Bu ayda fiyat açıklamak uygun değil” dediler.
Dinleyen olmadı.
Şimdi sanayici bu fiyatı veremiyor, üretici bekliyor.
Dahası var.
Sanayici bayramda süt almıyor.
Ama ineklerin bayramdan haberi yok.
Tonlarca süt ne olacak?
Süt tozu kotası da dolu.
Olacak şey belli.
Bazı “çıkar grupları” (bunların kimler olduğu bakanlıkça iyi biliniyor), İzmir, Ödemiş ve Tire'de bayramda “sütü 2 liranın altında, Güney Marmara ve İç Anadolu’da 2,60 liranın altında fiyat verdiler.
Üretici o kadar sütü dökemeyeceğine göre bir şekilde elinden çıkaracak.
Yani o grupların verdiği fiyata razı olacak.
Onlar da “kota dışı” olarak bunlardan “süt tozu” yapacak.
2,90 llira nire, 2 lira nire!
Ama denize düşen yılana sarılacak.
Bir şey daha. İlk defa süte yağ ve protein oranına göre “kalite kriteri” fiyatı geldi.
ABC kalite sütümüz var artık.
3,6 yağı olan sütün fiyatı belli 2,90 lira.
Peki yukarısı..
Yani yağ oranı 4 veya 4,4 olursa.
Hatta Jersey sığırlarındaki gibi 5’e yaklaşınca ne olacak?
Kaç para ödenecek?
Kaliteyi kim belirleyecek?
Analizi kim yapacak?
Muhatabı kim olacak?
Numuneyi kim alacak?
Cevap henüz yok.
Bakanlık mutfakta pişirmeden, istişare etmeden sektörü henüz öğrenme şansı olmayan Tarım Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece’nin “olur”unu alarak kararı konseyde duyurdu.
Şimdilerde üretici bakanlığı telefon yağmuruna tutmuş durumda.
Ama cevap yok, muhatap yok. Hayvancılık Genel müdürüne ulaşabilen yok.
Hal böyle olunca sıfat gecikmedi tabi “yürüyen yalan makinası”.
Bayram üzeri Tarım Bakanlığında “tam bir kaos var”.
Kim, ne, nasıl cevap verecek belli değil.
Zira fiyatı zamansız açıklattıran bakanlık; ama ödemeyi yapacak yani parayı verecek “sanayici”.
Peki bu hale nasıl gelindi.
Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi tarım başkanlığında “inanılmaz işler” oluyor.
Üst bürokratlar alttakilerle görüşmüyor, konuşmuyor. Hatta “ayak kaydırmaca” oynanıyor.
Kim “paralel” kim “dikdörtgen” biliniyor. Fakat şu an işi “paralel”ler götürüyor.
Hem de “allayıp pullayıp süsleyerek”.
“Milli ve yerli beyinler, il, ilçe tarım teşkilatını iyi bilen, vatandaşla arası iyi olan, bakan, bakan yardımcısına faydalı proje getiren daire başkanı ve genel müdürler kızağa çekiliyor, “paralel”ler ödüllendiriliyor.
Onlar da “at koşturuyor”.
“Temmuz ayında süt miktarı normale düşecek. Fiyatı o zaman açıklamak daha makul” diyenler dinlenmedi. Çözüm mü? Devlet “babalık” edip 2 ay için 30 kuruşluk prim desteği 40 kuruşa çıkarabilirdi. Sanayici de üretici de yorulmazdı. Bayram arefesi Tarım Bakanlığı süt krizi ile meşgul olacağa benziyor. Sanayici bayramda süt almazsa “birileri” 2 TL Den süt alıp süt tozu yapacak. Mayıs ayında süt fiyatı açıklayanlar bu sonucu “öngörmüşler miydi” acaba. Yoksa “birileri “kollanmış olabilir mi? Sayın Işıkgece önüne gelen yazılarda biraz daha “derin”e inip “tasdik memuru” durumundan kurtulabilir mi?
Son sözüm Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan’a... Çok şeyde olduğu gibi bu konu da size gelecek gibi duruyor. Aksi halde en çok şikayet ettiğiniz ve düzelteceğiz dediğiniz cepheden ,“bürokrasideki” yanlışlardan çok “gol yiyeceksiniz”.