Baz artışı yanıltıcı üretim güçleniyor
Mart ayında sanayi üretiminde ve sektör cirolarında yıllık düzeyde hızlı artışlar oldu. Yıllık artış baz etkisi kaynaklı oldu. Ancak bu yanıltmasın çünkü baz etkisinin söz konusu olmadığı aylık veriler de yukarı yönlü. Diğer yandan sektör temsilcilerinin kapanma sürecinde yeni talepleri var.
Türkiye ekonomisi 2021'in ilk üç ayını piyasalar tarafında sancılı geçirse de üretim cephesinde işler iyi gitti. İhracat pazarlarımızdaki gelişmeler lehimize olunca sanayi üretimi aylardan beri güçlü seyrini korumayı başardı. Dün TÜİK tarafından açıklanan Mart 2021 sanayi üretim verisinde görülen yüzde 16.6'lık artış dikkat çekti. Evet yıllık veride geçen yıl mart ayında salgın etkisiyle görülen yüzde 1.6'lık daralmanın baz etkisi vardı ancak geçen yıl sanayi üretiminde asıl dramatik düşüşler nisan ve mayıs aylarında olmuştu. Bu yüzden martta daha ılımlı bir yıllık artış beklenebilirdi. Baz etkili yıllık üretim artışı nispi bir hareket gibi görülmesin çünkü aylık seyre baktığımızda da mart ayında şubat ayına göre sanayideki üretim artışı yüzde 0.7 oldu. Şubatta aylık artış yüzde 0.2'ye kadar gerilemişti. Buna göre martta işler yeniden hareketlenmeye başladı. Ancak nisanda yıllık üretim artışında yine güçlü bir ivme kaydetsek de aylık düzeyde kapanma etkisiyle düşüş bekleniyor.
İNŞAATTA SIKINTI YAŞANIYOR
Mart ayı verisinin kesinleşmesiyle yılın ilk çeyreğine ilişkin sanayi üretim artışları da kesinleşti. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi 2021 yılı birinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 12.3 arttı. Bir önceki çeyreğe göre mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış sanayi üretimi ise yüzde 2.6 arttı. Sanayi üretim verisinin yanında yine dün açıkanan sektörel ciro endekslerine baktığımızda yıllık düzeyde yüzde 49.9'luk ciddi bir artış söz konusu. Oysa geçen yıl mart ayında cirolarda yüzde 6.4'lük artış vardı. Yani burada düşüş kaynaklı bir baz etkisi var demek pek gerçekçi değil. Mart ayındaki aylık orana baktığımızda da cirolarda şubat ayına kıyasla yüzde 5.3'lük artış var. Bu oran şubatta yüzde 1.4'tü. Martta yine sanayi üretiminde olduğu gibi genel cirolarda da artış var. Genel ciro endeksi sanayi, inşaat, ticaret ve hizmet sektörlerini kapsıyor. Mart ayında en güçlü yıllık artışın yüzde 53.5 ile sanayide olduğunu görüyoruz. Aylık bazda ise sanayi cirolarındaki artış yüzde 5.7 oldu. Aylık düzeyde en yüksek artış yüzde 7.2 ile hizmetlerde gözlendi. Mart ayında yıllık bazda da hizmetlerde yüzde 39.9'luk artış var. Söz konusu ayda salgın tedbirlerinin gevşetilmesinin etkisi diyebiliriz. Nihayetinde faturasını nisandaki kapanma ile ödüyoruz. Martta aylık bazda ciroda azalış yaşayan tek sektör yüzde 4.2 ile inşaat.
BÜYÜME BEKLENTİLERİ AŞACAK
Mart ayında talep tarafının da oldukça güçlü seyrettiği görülüyor. Perakende satış hacmi söz konusu ayda yıllık düzeyde yüzde 19.2 arttı. Geçen yıl mart ayındaki artış sadece yüzde 0.7'ydi. Martta aylık artış ise yüzde 5.1 olarak ölçüldü. Şubatta bu oran yüzde 3.6'ydı. Aralıkta ise küçülme vardı. Buna göre son üç ayda perakende satışlardaki artış aylık düzeyde ivme kazandı. Açıklanan bu son veriler yılın ilk çeyreğinde ekonomik büyüme ilişkin öngörülerin netleşmesini sağladı. Perakende tarafında ciro artışı da yıllık yüzde 38.9, aylık yüzde 5.7 oldu. BBVA Veri Araştırma Başkanı, ekonomist Alvaro Ortiz, Twitter hesabından yayınladığı grafikte ilk çeyrekte yıllık yüzde 6.5'lik büyüme hesapladıklarını ifade etti. Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ilk çeyrekte yüzde 5-6 bandında büyüme beklediklerini geçen hafta açıklamıştı.
Yukarıda da ifade ettik sanayide ve bilhassa imalattaki artışı ihracat sırtlıyor. İSO İmalat İhracat İklim Endeksine baktığımızda mart ve nisanda güçlü bir seyir var. Martta 54.7 olan endeks değeri nisanda 56'ya çıktı. Zaten nisan ayındaki yüksek tutarı da bunun bir yansımasıydı.
SANAYİCİNİN SORUNLARI AĞIRLAŞIYOR
OSTİM Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İşadamı ve Yöneticileri Derneği (ORSİAD) Yönetim Kurulu adına bir açıklama yapan Başkan Levent Çamur, sanayi sektöründe salgın nedeniyle bir yılı aşkın süredir devam eden sıkıntıların üretimden ihracata kadar her alana yansıdığını söyledi. Başkan Çamur, “Salgınla mücadelede tedbir alınırken sanayicinin hammadde temininde yaşadığı sorunlara, lojistik, navlun ve konteyner konusunda karşılaştığı engellere neşter vuracak, beklentilerine karşılık verecek adımlar da bekliyoruz” dedi. Sanayicinin aylardır devam eden hammadde ve ara mal sorununun, önümüzdeki yaz aylarında ciddi kayıplara yol açmasından endişe ettiklerini söyleyen Başkan Çamur, “İthal hammadde tedarik edemediğimiz gibi, yerli hammadde fiyatlarındaki yüzde 100’ü aşan artış nedeniyle üretim yapmakta zorluk çekiyoruz. Üretici artık sac, polipropilen, sunta peşinde koşmak, ‘nerede tıkanacağız’ endişesi yaşamak istemiyor. Üretimde, dolayısıyla ihracatta aksamalara yol açan hammadde ve ara mal sıkıntısı, yaz aylarında çarkların tamamen durmasına dahi neden olabilir. Bizim, yetkililerden hammadde temini ile ilgili en üst perdeden beklentimiz; yerli firmalara ihracatta sınırlama getirilmesi, fahiş artış yapmalarının önüne geçilmesi, geçici olarak ithal hammadde vergisinin kaldırılması, ithalatta alternatif kaynaklar yaratılmasıdır” diye konuştu. Başkan Çamur, sanayide ‘mavi yakalı’ çalışanların ivedilikle aşılanmasını talep etti.
ESNAF VE TÜCCARIN TALEPLERİ NELER?
Üretim tarafındaki artışların sürmesi bekleniyor. Ancak kapanma döneminde sektörlerin de bir takım talepleri var. Özellikle iç piyasaya çalışan üreticilerin ve esnafın durumu pek iç açıcı değil. Bunun etkisi nisan ayı aylık perakende cirolarında görülecektir. Kocaeli Ticaret Odası'dan (KOTO) yapılan açıklamada, “SGK ve vergi borçlarının faizsiz olarak ertelenmesi, yapılandırma borçlarının ödenememe durumunda ise hak kaybı yaşatılmaması, oda aidatlarının yapılandırma sonrası ödenememe durumunda hak kaybı yaşatılmaması, kapanma sürecinde faaliyetlerini sürdüren imalat sektörü ile birlikte pandemi süresi boyunca faaliyetlerine ara vermek zorunda kalan lokanta, kafe ve giyim başta olmak üzere tüm sektörlerin program kapsamına alınması, züccaciye sektöründe faaliyet gösteren mikro ve küçük ölçekli işletmelerin /esnafın korunması adına zincir marketlerde satış yasağının pandemi sonrasında da sürdürülmesi, üyelerin pandemi sürecinde kamu ve özel bankalardan kullanmış olduğu kredi ve kredi kartı borçlarının faizsiz bir şekilde ileri bir tarihe ertelenmesi, 17 gün çalışamayan üyelerimizin SGK ödemelerinin işsizlik fonundan karşılanması, pandemi gibi olağan dışı dönemlerde kiracı olan esnaf ve tüccarların kira ödeyememesinin tahliye sebebi olmaktan çıkarılması” istendi. Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri Derneği (MOBİSAD) ise, mülk sahiplerini bu dönemden olumsuz etkilenen esnaflara destek olmaya davet etti. MOBİSAD Başkanı Mustafa Kemal Turnacı, ‘‘Bayilerimiz, Türkiye'nin dört bir yanından yaşlılara alışverişte yardımcı oldu, evinden çıkamayan insanlara ve ihtiyaç sahiplerine her anlamda destek oldu. Mobil iletişimin kesilmemesi için canla başla çalışan sektör mensuplarının bu süreçte kayıplar yaşadığını da gördük. Özellikle ölçek ekonomisinin etkinliğini giderek artırdığı süreçte sektörde istihdam kayıpları da yaşandı. Bu zor günlerde mülk sahiplerine önemli bir görev düşüyor” diye konuştu.