Beddua etmek caiz mi? Kimlerin bedduası tutar? Sinirle beddua edilirse...

Tartışma sırasında bir anlık öfkeye kapılıp olur olmadık sözler söyleyip karşımızdakine ister istemez parlayabiliriz. Sinirle ağzımızdan çıkan cümleler için her ne kadar sonradan pişman olabilsek bile bazı durumların geri dönüşü oldukça zordur. Peki bu gibi durumlarda beddua etmenin hükmü nedir?

Kimlerin bedduası tutar? Beddua etmek günah mı

Farsça'da 'kötü' manasının karşılığı olan 'bed' ile Arap dilindeki 'isteme' manasına gelen 'dua' sözcüklerinden oluşan beddua, dinen yasaklanmışlar arasındadır. Nasıl ki bir Müslümanın kendine beddua etmesi uygun görülmemişse başka bir Müslüman kardeşinin aleyhinde de beddua etmesi yasaklanmıştır. Yüce Allah (c.c) kitabı olan Kuran-ı Kerim'deki Bakara Suresinde 2/195 beddua ile ilgili "... Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayınız..." buyurmaktadır. Bedduadan uzak durmaya çalışan Sevgili Peygamberimiz (SAV), kendisinin lanet eden değil, aksine rahmet peygamberi olduğunu söylerdi. (Müslim, Birr 87)

Öyle ki Efendimiz (SAV) Mekke'de iken tebliğ için Taif'e gittiği zaman orada kötü bir muamele görmüş ve dönerken taş yağmuruna tutulmuştur. Mübarek ayakları kan revan içerisinde iken o esnada Allah (c.c), tarafından kendisine "onlar aleyhinde yapacağı bedduanın kabul edileceği, dilerse onları helâk edeceği" bildirilmiş, ancak Efendimiz (SAV) "Hayır, belki bunların sulbünden sana ibadet edecek çocuklar doğar, yâ Rabb." demişti.

Olaydan anlaşılacağı üzere Efendimiz (SAV) böylesine zor bir durumda bile azap dilememiş iken bizim kızgınlıkla edeceğimiz beddua dinen hoş olmayacaktır, dikkatli olunmalıdır.

Ayrıca Efendimiz (SAV)'in mübarek yüzünü yaraladığı ve mübarek dişlerini kırdığı Uhud Savaşındaki düşmanları için "Allah'ım! Kavmimi hidayete erdir, çünkü onlar yaptıklarını bilmiyorlar." (Tecrîd-i Sarih Tercümesi, IV, 314) şeklinde duada bulunmuş yine de beddua etmemiştir.

SİNİRLE SÖYLENEN BEDDUA TUTAR MI?
İSTEMEDEN BEDDUA ETMEK...

Duaların kabul saatine denk gelirse ağızdan kaçırılarak dahi olsa edilen bedduanın tutma ihtimali olduğu için Peygamber Efendimiz (SAV), Müslüman kimselere ikazda bulunarak hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır: “Kendinize beddua etmeyiniz; çocuklarınıza beddua etmeyiniz; mallarınıza da beddua etmeyiniz. Dileklerin kabul edildiği zamana denk gelir de Allah bedduanızı kabul ediverir.” (Müslim, Zühd 74; Ebû Dâvûd, Vitir 27)

Sinirle ve yahut haklı olduğu için tartıştığı kişinin başına kötü bir şey gelmesini ya da yaşadıklarının aynısını karşısındakinin de yaşaması için kötü temenni de bulunmak da bir çeşit bedduadır. Kimlerin bedduasının tutabileceği ile ilgili ise hadis-i şerifte şöyle buyrulmaktadır: ‘Ana-babanın çocuğuna ve mazlumun zalime olan bedduaları, red olmaz.’ (Tirmizi)

BEDDUA KİMLERE EDİLİR?

Haksızlığa ve zulme uğrayanların haklı olması şartıyla beddua etmenin dinen uygun olduğunu bildiren bazı ayet ve hadisler bulunmaktadır. Nitekim Allah (c.c), Kuran-ı Kerim'deki “Allah kötü sözün alenen söylenmesini sevmez; ancak zulme uğrayanlar hariçtir” (Nisa Suresi/148) ayetinde mağdur olanların zalimlere karşı beddua edebileceklerine izin verildiği görülmektedir.

HADİS-İ ŞERİF: “…Mü'mine lânet etmek, onu öldürmek gibidir." (Buhârî, Cenâiz 84, Müslim, Îmân 176,)

Sonraki Haber