Beklenen enflasyona göre ücret artışı mümkün değil!
Ekonomist Özlem Derici Şengül, İSO Meclis toplantısında; güven ortamı oluşmadan ve fiyatlama davranışları düzelmeden asgari ücret artışının beklenen enflasyona göre yapılamayacağını belirtti. Erdal Bahçıvan ise sıkılaştırma sürecine bağlı olarak finansmana erişimde güçlük yaşanacağını dile getirdi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi, ‘Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması’ (İSO 500) 2022 yılı sonuçlarının açıklanmasının ardından, eylül ayı toplantısında araştırma sonuçlarını değerlendirdi. ‘Yeni Çağın Sanayisi için Dönüşüme Hazırlanırken; 2022 İSO 500 Sonuçlarının Sanayimiz ve Ekonomimiz Açısından Değerlendirilmesi’ gündemiyle toplanan açık oturuma, Piri Reis Üniversitesi Rektör Yrd. Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu, Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. S. Burak Arzova ve Spinn Eğitim ve Danışmanlık Kurucu Ortağı Özlem Derici Şengül konuk olarak katılarak İSO 500 Raporu ve ekonomi gündemine ilişkin değerlendirmeler yaptı.
Toplantıda yaptığı değerlendirmede, asgari ücret artışının beklenen enflasyona göre yapılmasının mümkün olmadığını belirten Özlem Derici Şengül, şu ifadeleri kullandı:
“İfade edilen, ücret artışlarının beklenen enflasyona göre yapılması mümkün değil. Geçmişte, 2001 krizinden sonra yapılmıştı. Ancak o zaman piyasadaki bankaların, Merkez Bankası’na güveni ve uyumu daha fazlaydı. Şimdi öyle bir güven ortamı yok. Öncelikle açıklanan beklentilerin gerçekleşmesi gerekiyor. İkinci olarak da piyasadaki fiyatlama davranışlarındaki bozukluğun ortadan kalkması gerekiyor. Örneğin, esnafın ürününe zam yaparken hakkaniyetli olup gereğinden fazla zam yapmaması, ev sahibinin kiracıya gereğinden fazla zam yapmaması gerekiyor. Bunların şu anda uygulanması zor.”
ZENGİNLER DE FAKİRLEŞMİŞ!
Türkiye’nin daha önce hiç yaşamadığı bir enflasyonist dönemden geçtiğini öne süren Prof. Dr. Burak Arzova, “Enflasyonun bu kadar hızlı yükseldiği bir dönem hiç olmadı. Yüksek enflasyon döneminde milletçe fakirleştik. Zenginler de yoksullar da fakirleşti. Ancak enflasyonun yarattığı en büyük problem ahlak yapısı bozuldu. Fiyatlama davranışları bozuldu. Para kazanmanın her şekilde mübah olduğu bir anlayış yerleşti.” dedi.
Ekonomi yönetiminin uyguladığı, iç talebi baskılayarak enflasyonla mücadele yönteminin devam etmesi gerektiğini iddia eden Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu ise “Yüksek enflasyon ortamı şirketleri olumsuz etkiliyor. Gelir dağılımının bozulduğunun farkındayız. Ancak şirketlerin enflasyon ortamında korunması için kârlılığının artması gerekiyor. Enflasyonla mücadele devam etmeli. İç talebi azaltırken de dış talepten büyüme gerekir. Pahalı ülkeden kimse bir şey almaz. Döviz kurunu baskılamamak gerekiyor. Kuru yönetmemiz, kontrollü artışını sağlamamız gerekir. Yoksa piyasa bunu er geç sağlayacaktır. Piyasa koşullarına bırakırsak piyasa bunu çok sert yapar.” diye konuştu.
SANAYİCİLERİ ZORLU BİR YIL BEKLİYOR
Meclis toplantısında yaptığı konuşmada, 2022 yılına ait İSO 500 sonuçları hakkında görüşlerini dile getiren İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, şu vurguları yaptı:
“Araştırmamız sanayimizin zorlu bir yılı, güçlü bir performansla tamamladığının kanıtı niteliğindedir. Küresel ekonomide sıkılaşan para politikalarının etkilerini gecikmeli olarak görmeye başladık. Gerek dünya üretiminin seyri gerekse Euro Bölgesi, ABD ve İngiltere gibi ana ihracat pazarlarımıza ilişkin beklentiler, 2023’te 2022’ye göre daha düşük büyüme temposuna işaret ediyor. Küresel görünümün ihracat açısından belirgin bir iyimserlik sunduğunu söylemek oldukça zor.
“Yurt içi gelişmelere bakacak olursak, enflasyon ve cari açık gibi temel makro kırılganlıklarımıza karşı bir mücadele döneminin başlangıcındayız. Bu doğrultuda atılan adımlar kaçınılmaz olarak büyümede bir ivme kaybına yol açacak. İSO Türkiye İmalat PMI’ın yılın ikinci yarısıyla birlikte daralma bölgesine düşmüş olması da bunu teyit ediyor.”
SIKILAŞTIRMA FİNANSMANA ERİŞİMİ ZORLAŞTIRACAK
Merkez Bankası’nın, uyguladığı sıkılaştırma sürecine bağlı olarak hem iç talepte azalma hem de üretimde finansmana erişimde güçlük yaşanacağını dile getiren Erdal Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İhracatın geriye çekildiği bir dönemde, sanayi üretimini destekleyen güçlü iç talebin de bir miktar zayıflamasına neden olacaktır. Faiz artırım sürecinin bir başka çıktısı ise sanayicimizin finansman maliyetlerindeki belirgin artış olacak. Bu unsurların 2023 İSO 500 araştırma sonuçlarında satış performansı, finansman maliyetleri, ihracat ve kaynak yapısı gibi göstergelere olumsuz yansıması şaşırtmayacak.”
Teknoloji odaklı, sürdürülebilir yeşil ekonominin, yaratıcılığın ve katma değerli ürünlerin öne çıktığı yeni üretim tarzı sürecinde sanayicilere büyük görevler düştüğünü söyleyen Bahçıvan, “Sanayimizde öngördüğümüz geleceğin sadece temennilerde kalmaması için, dünün sonuçlarını güncel gelişmeler ve veriler ışığında da değerlendirmeli, gerekli adımları ivedilikle atmalıyız.” açıklamasını yaptı.