Belediye işçilerinin dört temel isteği

Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelecek taşeron belediye işçileri, düşük ücretlere karşı ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için eylem yapacak. TABİB öncüsü ve belediye çalışanı Yılmaz Şengül, Aydınlık’a isteklerini anlattı

Belediye işçileri 2018’in dördüncü ayına kadar asgari ücret zamlarından doğrudan yararlanıyordu. Nisan ayından sonra getirilen KHK ile asgari ücret çarpanlarından çıkarıldılar ve günlük yevmiyeye çevrildiler.

696 sayılı Kanun Hükmünde Kanun (KHK) ile taşeron yapılardan belediye şirketlerine yevmiyeci işçi olarak geçirilen 562 bin belediye işçisi, 4D statüsünde kadro talebiyle Ankara’da buluşacak. Taşeron Belediye İşçileri Sendikası (TABİB)'na bağlı belediye işçileri, 18 Eylül Pazar günü Ulus Meydanı’na gelerek taleplerini sıralayacaklar. Emekçilerin 4 temel isteği var: Kadro, zorunlu emekliliğin kaldırılması, yüzde 4 değil gerçek enflasyon üzerinden zam yapılması, kamu işçilerine verilen 52 gün ikramiyesinin tüm taşeron belediye işçilerine verilmesi.

UMUDU KESİNCE 'TABİB' OLDULAR

Çeşitli sendikalardan haklarını aramaya çalışan emekçiler sendikalardan umudu kesince kendi platformları olan Taşeron Belediye Çalışanları Birliği’ni kurdu. TABİB bir anda büyüyen ve Türkiye genelinde taşeron belediye işçilerini destekleyen bir platform haline dönüştü. Taşeron belediye işçilerinin hakkını arayan TABİB üyesi belediye emekçileri, seslerini yetkililere en üst perdeden duyuracak.

Yılmaz Şengül

TABİB öncülerinden ve Kadıköy Belediyesi çalışanı Yılmaz Şengül, eylemin amacını ve taleplerini Aydınlık’a anlattı:

“Bu üçüncü basın açıklamamız olacak. İlki Kadıköy, ikincisi geçen günlerde Beşiktaş’ta oldu. Üçüncüsü Ankara Ulus Meydanı’nda olacak. Ankara’daki arkadaşlarımız tarafından çalışmalar sürdürülüyor. İzmir’den, Adana’dan, Konya’dan ve Türkiye’nin dört bir yanından katılacak arkadaşlarımız var. Heterojen bir yapı. Ak Partili, CHP’li belediyeler fark etmeden, tüm belediyelerden işçiler katılacak. Sesimizi yetkililere duyurmaya çalışacağız.”

İŞTE EMEKÇİLERİN TALEPLERİ

Şengül, belediye işçilerinin taleplerini de şöyle sıraladı:

  • Biz şirket işçisi değiliz. Biz kamu işi yapıyoruz ve doğal olarak kamunun personeliyiz. Özlük haklarımızla beraber, belediyenin gerçek kadrosuna geçmek istiyoruz.
  • Zorunlu emeklilik diye bir sorun var. Bu 2018 yılındaki KHK ile belediye işçilerinin başına bela edilmiş, sadece bize uygulanan bir şey. Bunu kaldırılmasını istiyoruz. Çünkü zorunlu emekli olmak istemiyoruz. Zorunlu emeklilik diye bir şey olabilir mi?
  • 6 ayda bir gerçek enflasyon oranında ücretlerimizde iyileştirme istiyoruz. Bir anlamda memurlarla birlikte maaşlarımıza bir enflasyon koruması istiyoruz.
  • 6772 sayılı İlave Hediye Kanunu var. Biliyorsunuz kamu işçilerine 52 gün ikramiye veriliyor. Fakat bizi belediye şirketinde çalışıyor gösterdikleri için bundan yararlanamıyoruz. Bununla ilgili dava açtık kazandık. Şu anda istinafta. Kazanacağız, bundan şüphemiz yok. Fakat tüm belediye çalışanlarının da bundan yararlanmasını istiyoruz.

‘HAKLARIMIZI ALIP BELEDİYE ŞİRKETİNE GEÇİRİDİLER’

Yılmaz Şengül mağduriyetlerini başından sonuna kadar şu ifadelerle anlattı:

“2018’yılında çıkartılan bir OHAL’de, 696 sayılı KHK ile Belediye işçileri, kadro veriyoruz müjdesiyle belediye şirketlerine geçirildi. Yani kamu işçisi olacağımızı düşünürken, elimizdeki tüm hakları alarak belediye şirketlerine geçirdiler. Doğal olarak 562 bin kişiyi ilgilendiren bir süreç bu.

‘HERKES ASGARİ ÜCRET ALIYOR’

“OHAL kararnamesine itiraz edemediğimiz için mecburen kabullendik. Bunun bize getirdiği zorunluluklar oldu. Belediye işçileri 2018’in dördüncü ayına kadar asgari ücret zamlarından doğrudan yararlanıyordu. Çünkü ihaleleri asgari ücret farklarına göre yapılıyordu. 2018’in nisan ayından sonra getirilen KHK ile bizi asgari ücret çarpanlarında çıkarttılar ve günlük yevmiyeye çevirdiler. Çevirirken OHAL kararnamesiyle de şöyle söylediler: ‘Sizi belediye şirketlerine geçiriyoruz ama en son gelen toplu iş sözleşmesinden yararlanacaksınız’. Bu da şu demekti; 2020 yılının temmuz ayına kadar yüzde 6 aylık dilimlerle yüzde 4 zamlara muhtaç bırakıldık. Belediye işçileri yüzde 60-70 oranında enflasyon ortamında enflasyon farklarını alamadıkları gibi yüzde 4’lük zamlara muhtaç olduk. Dolayısıyla bugün bütün belediye şirket işçileri, mühendisinden teknikerine, dış temizliğinden park bahçelerine, güvenliğinden amirliğine kadar hepsi asgari ücretli oldu.”

‘SENDİKALARDAN 4 YIL İCRAAT GÖRMEDİK’

Gelinen süreçte TABİB’i nasıl kurduklarını Şengül şöyle anlatıyor: “Konfederasyona bağlı üç tane sendika var bizim iş kolumuzda. Bunlar Hizmet-iş Sendikası, Belediye İş Sendikası ve Genel İş Sendikası. Bu sendikalardan 4 yıl boyunca elle tutulur hiçbir icraat görmedik. Biz de taban örgütlenmesiyle tüm Türkiye’de bu sendikaların üzerinde bir baskı mekanizması yaratabilir, bizim isteklerimiz doğrultusunda çalışmaya zorlayabiliriz, dedik ve TABİB doğdu. Sonra da tüm Türkiye’de karşılık buldu. Oluşumun içinde her siyasi görüşten işçi düşüncesini söyleyebiliyor ve kararlar otak bir düşünce ile alınıyor.”

Sonraki Haber