Belgeleriyle Amerikan kabusu bu kitapta

ABD emperyalizminin kendi halkına uyguladığı adaletsizlikleri ve insan haklarına aykırı uygulamaları konu alan ‘Amerikan Adaleti’ isimli kitap, Kaynak Yayınları’ndan çıktı. Kitabın yazarı Hüseyin Atam, kitabı yazış amacını Aydınlık’a anlattı

Araştırmacı-Yazar Hüseyin Atam, emperyalizmin kendi vatandaşlarına uyguladığı zulümleri kitap haline getirdi. “Amerikan Adaleti” isimli kitapta, ABD’nin İkinci Dünya Savaşı sonrasında insan hakları ve demokrasi meşalesini eline alıp diğer ülkeleri suçlayarak hangi kirli işleri çevirdiği tek tek anlatılıyor. Yazar özellikle kitabında mahkûm haklarını, hapishane şartlarını, ırkçılık ve polis şiddetini belgeleriyle okurlarına sunuyor. Kitabın yazarı Hüseyin Atam ile kitabı yazış amacını konuştuk. Amerikan emperyalizminin medya yoluyla adil, eşitlikçi ve halkına ve ülkesine demokrasi dağıtan bir ülke olarak gösterildiğini söyleyen Atam, durumun hiç de öyle olmadığını, tamamen Amerikan kaynaklarından yararlanarak belgeler halinde ortaya koyduğunu belirtti. Atam, kitabından ortaya koyduğu ABD gerçeğini şu ifadelerle özetledi:

MAHKÛM SAYISINDA ABD BİRİNCİ

“Türk halkı Amerikan emperyalizminin Türkiye’de bazı planları olduğunun farkında. Ama Amerika’nın kendi vatandaşlarına karşı da ne derece acımasız olduğu bilinmiyordu. Ben de bunu araştırmaya karar verdim. Özellikle siyahi vatandaşlarına yaptıkları zulümler ve adaletsizlikler üzerine araştırmalar yapmaya başladım. Kitabı yazarken kafamdaki temel soru “Amerika rüya mı, kâbus mu?” oldu. Bunun üzerine kitabı yazmaya karar verdim.

“Kitabı baştan sona Amerika’nın kendi kaynaklarından yararlanarak yazdım. Akademik çalışma düzeyinde bir kitap. Hepsi İngilizce kaynaklar. Amerika’nın kurumlarından, internet üzerinden yayınlanan makalelerden yararlandım. Türkiye’de bu konuda yapılmış pek çalışma yok. Türkiye’de Amerika’nın dünya üzerinden yaptığı katliamlar, savaşlar ve krizlerle ilgili çalışmalar var ama Amerika’nın kendi vatandaşlarına yapmış olduğu adaletsizliklerle ilgili Türkçe kaynaklara rastlamadım.

“ABD dünya nüfusunun yüzde 5’ini ama hapishane nüfusunun yüzde 25’ini oluşturuyor. Şu anda üç milyona yaklaşan mahkûm var. Bu oranda yaklaşan başka bir ülke de yok. Rusya’daki mahkûm nüfusunun iki katı, Çin’dekinin beş katı, Japonya’dakinin 17 katı ama bu ülke dünyaya demokrasi dersi veriyor.”

Gökhan Büyük - Hüseyin Atam

‘İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ ABD İÇİN ARAÇ’

“Hapishane koşulları hakkında dünyada mutabakatlar, anlaşmalar, sözleşmeler ve haklar var. ABD bunların tamamını ihlal etmiş bir ülke. ABD 2018’de Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Sözleşmesi’nden çekilmiş bir ülke ama buna rağmen dünyaya özgürlük ve demokrasi götürmeyi vaat ediyor. Bu ay da Biden, yüzün üstünde ülkeyle demokrasi zirvesi düzenleyecek. Amerika’nın insan hakları ve demokrasiyi emperyalist bir araç olarak kullandığını bu kitapla belgelemeye çalıştım.”

‘HER GÜN ÜÇ KİŞİ POLİS MERMİSİYLE ÖLÜYOR’

“Bunların yaparken de bir çizelge belirledim ve belli raporlara ulaştım. Örneğin polisin resmi raporlarına göre Amerika'da her gün üç kişi polis mermisiyle öldürülüyor. Polisleri çoğu suçsuz bulunuyor, bazıları hiç yargılanmıyor. Polislerde vücut kamerası var ama polis departmanı bunu mahkemeye vermeyi reddedebiliyor.”

‘ABD POLİSİ DİREKT TUTUKLAYABİLİYOR’

“Kitabımı editöre gönderdiğimde editörüm ‘Burada direkt tutuklama ifadesini kullanmışsınız. Polis direkt tutuklayamaz. Önce gözaltına alır, mahkemeye çıkması lazım tutuklanması için’ dedi. Amerikan vatandaşı bir kadın havaalanında direkt tutuklanmış ve mahkemeye de çıkarılmamış. Turuncu mahkûm elbiselerinden giydirilerek özel güvenlikli bir cezaevinde tutulmuş. Kadının hiçbir hakkı yok: avukat isteme, ailesini arama, havalandırma ve konuşma da dahil. Tutuklanan kişi Müslüman olduğu için helal gıda talebinde bulunmuş ancak o da yerine getirilmemiş. Mağdur gazeteci olduğu için oğlu haber veriyor, dünyada haber duyuluyor. Duyulduğu için yargıç bu kişiyle görüşüyor ve kendisine avukat veriliyor. Yargıç da bu yapılanların tamamen yasal olduğunu, kendisinin ‘kilit tanık’ olabileceğini söylüyor. ABD’de kilit tanık diye bir şey var. Devlet bir terör suçuyla karşılaşmış ise devlet herhangi bir kişiyi alıp bu duruma sokabilir. Daha sonra hiç mahkeme yüzü görmeyen Amerikan vatandaşı mahkûmların olduğunu, yargıcın kararına ihtiyaç olmasın diye ağzı koli bandıyla kapatılan insanların olduğunu öğrendim ve kitabımda da bu konuları işledim.”

‘ABD İNSANLIĞIN BAŞININ BELASIDIR’

“Bütün bunların ‘Amerikan rüyası’ olması mümkün mü? ABD kâbustan başka bir şey değil. Bu kitapta objektif ve belgelerle olaylara yaklaştım. Benim derdim Amerika’nın gerçek yüzünü bir Türk genci olarak göstermekti. Amerika yalnızca Washington’dan emir verip Hiroşima ve Nagazaki’ye atom bombası atan, Vietnam’da milyonlarca insanı öldüren Amerika değil. Kendi vatandaşına da hiç acımayan bir durumda. Ülkemizdeki Amerika hayranları da bu yaşananları görmeli. Amerika insanlığın başının belasıdır.”

Sonraki Haber