Benedikt Kaiser Saksonya ve Thüringen seçimlerini Aydınlık Avrupa’ya değerlendirdi: Seçmen koalisyona darbe vurdu

Almanya'da seçimi önde götüren parti AfD... Siyaset Bilimci Benedikt Kaiser, seçmenin hükümete güçlü bir mesaj verdiğini söylüyor.

Genel Seçimlere bir sene kala Almanya, iki önemli eyalette parlamento seçimlerini geride bıraktı. Seçimlerin kazananları, Almanya için Alternatif Partisi (AfD) ile Bündnis Sahra Wagenknecht (BSW) oldu. Ancak kazanandan çok kaybedenler öne çıktı. Öyle ki hem Saksonya’da hem Thüringen’de Almanya’da federal hükümet koalisyonunu oluşturan partilerin toplum oyu yüzde 10’u zor aştı. Seçim sonuçlarını Aydınlık Avrupa’ya değerlendiren Siyaset Bilimci Benedikt Kaiser, seçmenin hükümete güçlü bir mesaj verdiğini belirtti. 2025 Genel Seçimleri sürecine yönelik de ipuçları veren Kaiser, AfD’nin daha dinamik bir çizgi izlemesi gerektiğini savundu.

Benedikt Kaiser

‘AfD VE BSW HOŞNUTSUZLUĞUN TEMSİLCİLERİ’

Eyalet seçimlerinin iki kazananı oldu. Açık ara kazanan AfD oldu, ancak BSW de çift haneli sonuçlar elde etmeyi başardı. Sonuçları nasıl yorumluyorsunuz?

Saksonya ve Thüringen'deki seçmenler SPD, Yeşiller ve FDP'den oluşan federal hükümete; iklim ideolojisi, Rusya gerginliği, kitlesel göç, liberal sol müdahalecilik gibi konulardan dolayı büyük bir darbe vurdu. Bunlar bölgesel öneme sahip seçimlerdi, ancak ulusal bir siyasi değer kazandı! Sonuçlar, Berlin'deki “trafik ışığı” koalisyonunun yöneticilerine yüksek sesle bir “Hayır!” demek anlamı taşıyor.

‘BSW’NİN SEÇMEN ALDATMACASI…’

AfD ve BSW, Doğu Alman halkının hoşnutsuzluğunun farklı temsilcileridir: AfD, özellikle kalesi Thüringen'de sosyal, egemenlikçi ve çok kutuplu fikirleri savunan vatansever bir birlik partisidir. Tüm sahada kök salmıştır ve tek temel muhalefeti temsil etmektedir. BSW'nin ise özel bir durumu var. Sahra Wagenknecht ideolojik bir sol anlayıştan geliyor O da barıştan, egemenlikten ve göçün sınırlandırılmasından yana ama daha klasik bir sosyalist ideolojik geçmişten geliyor. Dahası BSW Doğu Almanya'da kök salmayı başarmış bir parti değil. İki eyalette seçilen milletvekilleri hemen “sağa” yanaştılar ve iktidar partileriyle işbirliğinden yana tavır gösterdiler.

Şu şekilde ifade etmek doğru olacaktır: BSW, Saksonya ve Thüringen'de transatlantik karşıtı bir seçim kampanyası yürüttü ancak şimdi CDU ve benzeri oluşumlardaki Transatlantikçilerle siyasi yatağa giriyor. Bu bana seçmen aldatmacası gibi görünüyor.

‘EGEMENLİKÇİ KESİM DAHA DA GÜÇLENMELİ’

Seçim sonuçlarının ilk etkileri göç alanında şimdiden hissedilmeye başlandı. Sonuçların yerleşik partilerin politikaları üzerinde başka ne gibi etkileri olabilir? Genel seçimlere doğru süreç nasıl ilerler?

Yerleşik partiler karteli AfD ve BSW'ye karşı ayrı ayrı harekete geçecektir. Baskı sarmalı AfD'ye ve onun canlı “apronuna”, yani parlamento dışı konformist olmayan sempatizanlara karşı daha hızlı dönecektir. Diğer tarafta ise BSW sisteme “dahil edilecek” ve bence böylece etkisiz hale getirilecektir. SPD ve Yeşiller aldıkları kaba yenilgiler sonucunda yaklaşımlarını değiştirmeyecektir. Yeşiller'den Ricarda Lang göç konusunun bir mesele olmadığını bile söyledi. Halbuki devletçi ve düzen yanlısı “FAZ” (Frankfurter Allgemeine) bile, “Mesele göç, aptal!” diye yazdı. FDP ise geçici olarak ipin ucunda ve kendini yeniden hizalamak zorunda kalacak. Ki bu da mevcut ‘trafik ışığı hükümeti’nde mümkün değil. Ancak baş liberaller de para ve nüfuz kaybedecekleri için koalisyondan ayrılmak istemiyor!

Trafik ışığı hükümetine karşı kendilerini ana muhalefet olarak pazarlayan CDU ve CSU da Batı'ya bağlılık, Ukrayna’ya destek ve benzeri konularda diğerlerinden farklı düşünmüyor.

İktidar kampında kaymalar olacaktır, ancak bu tek başına hiçbir şeyi iyileştirmeyecektir. Önemli olan AfD'nin ve tüm egemenlikçi kesimin daha da güçlenmesi!

‘AfD DAHA FAZLA OY ALABİLİR’

Bir açıklamanızda AfD'nin daha fazla oy kazanabileceği görüşünü dile getirdiniz. AfD neyi daha iyi yapabilirdi?

Saksonya ve Thüringen arasında kesin bir ayrım yapmak gerek. Thüringen'de daha iyi yapılabilecek neredeyse hiçbir şey yoktu. Seçim kampanyası yoğun, canlı, çağdaş ve son ana kadar tam bir tutkuyla yürütüldü. Yüzde 32,8 hak edilmiş bir sonuçtur. Ancak 3,3 milyon seçmenin bulunduğu (Thüringen: 1,66 milyon) ve vatansever kampın on yıllardır halkın içinde kök saldığı Saksonya'da sonuç yüzde 31 bile değil.

Neden mi? Bunun bir dizi nedeni vardı. Başbakan Michael Kretschmer'in (CDU) her bir Sakson ile el sıkışmış olan devletin babası olarak kendini akıllıca propaganda etmesi; AfD'nin sadece Yeşiller'e saldırmaya odaklanması (CDU'nun 1990'dan beri kesintisiz olarak eyaleti yönetmesine rağmen!); AfD Saksonya yönetiminin yetersiz halkla ilişkiler ve medya çalışmaları ve çok daha fazlası... Bence tüm bunlar Saksonya'da AfD içi bir kurulun artık açıklığa kavuşturması gereken konular.

BSW yönetimi

Freie Sachsen, Werteunion ya da Bündnis Deutschland gibi vatansever küçük partilerin aldığı toplam yüzde 3'lük oy oranına bakıp AfD'nin bu oyları alamadığından yakınmak yerine, özeleştiri yaparak başka sorulara yanıt aranmalı. Saksonya AfD'si neden daha fazla CDU seçmenini ve oy vermeyenleri kendi lehine harekete geçirmedi? Vatansever kamp sözde pastadan neden daha büyük pay alamadı? Seçim kampanyası neden el freni çekilerek, dinamizm ve yoğunluktan yoksun bir şekilde yürütüldü, bazı yerlerde hiç yürütülmedi?

‘BAŞARISINI ARTIRMAK İÇİN EKSİKLERİNİ GİDERMELİ’

Bu soruları, kendinize ve halkınıza karşı acımasızca ve dürüstçe yanıtlarsanız, genel bir resim ortaya çıkacaktır. Uygun düzeltmeleri yapmak için bu gerekli olacaktır. Ve bu tür düzeltmeler kaçınılmazdır. Saksonya'da, küçük partilerin rekabetine rağmen AfD için yüzde 35 veya 37 mümkündür. Bunu başarmak için Dresden'deki yönetimin kendini iyi hissetme balonundan kurtulması ve Thüringen, Brandenburg ve Saksonya-Anhalt'taki AfD'den bir şeyler öğrenmesi gerekiyor. Buralardaki yöneticiler Dresden'de şimdilik eksik olan stratejik uzmanlık ve uzmanlık bilgisine zaten sahipler. Ancak bu eksiklik yapıcı bir şekilde adım adım giderilirse Saksonya, Almanya'nın vatanseverlik motoru olarak kendi rolünü üstlenebilecektir. Ancak şu ana kadar tutarlı bir genel çizgi eksik ve pek çok şey rasgele parçalar halinde kalıyor.

Gözler Brandenburg’da

Saksonya ve Thüringen eyalet seçimlerinin ardından gözler Brandenburg eyaletinde. 22 Eylül’de yapılacak eyalet parlamentosu seçimleri, Eylül 2025 için öngörülen genel seçimler öncesinde de son deneme olarak görülüyor. Saksonya ve Thüringen seçimleri, mevcut Federal Hükümet için hezimetle sonuçlandı. Brandenburg’da yapılan anketlerde de Almanya için Alternatif Partisi, birinci sırada gözüküyor. Seçimlerin öncesinde Brandenburg’un Sosyal Demokrat Başbakanı Dietmar Woidke, AfD’nin sandıklardan birinci çıkması durumunda görevi bırakacağını açıkladı. Yeşiller ve Hür Demokratlar ise baraj altı kalma tehlikesiyle karşı karşıya. 1 Eylül’de seçimlerin yapıldığı Saksonya ve Thüringen’de ise seçimlerin ardından ilk görüşmeler başladı. Thüringen seçimlerinden zaferle çıkan AfD, Hristiyan Demokrat Birliği Partisi (CDU) ve BSW’yi öngörüşmelere davet etti. Saksonya’da ise ilk ön görüşme, BSW ile Sosyal Demokrat Parti (SPD) arasında gerçekleşti.

Sonraki Haber