Kurbanlıklar elde kaldı

Kurban Bayramı ile birlikte yurdun birçok ilinden İstanbul’a gelen besiciler umduğu satışı yapamadı. Kurbanlıklar elde kaldı. Et ve Balık Kurumu’nun elde kalan kurbanlıklar için verdiği teklife ise besiciler tepki gösterdi.

Kurban Bayramı öncesi Tokat, Kastamonu, Ağrı, Ardahan gibi illerimizden İstanbul Sultangazi’de kurulan kurban satış alanına gelen besicilerle görüşüp, yaptıkları masrafları, kurban fiyatlarını ve pazar alanındaki yaşam koşullarını haberleştirdik. Bayram sonrası da yine aynı besicilere satışların nasıl geçtiğini, zarar mı kâr mı ettikleri ve pazarda ne gibi zorluklar çektiklerini sorduk. Besiciler hayvanlarının büyük bir kısmının ellerinde kaldığını, Et ve Balık Kurumu’nun hayvanlarının değerinin altında fiyat verdiği için memlekete götürmek ve zararlarının nakliye maliyetlerinin iyice arttığını söylediler. Sultangazi’nin kurduğu kurban satış alanına da çektikleri çileyi anlattılar.

‘EMEĞİMİZİN ALTINDA VERMEK İSTEMİYORUZ’

Tokat’tan kurbanlık getiren besici Nejat Agun, getirdiği 20 büyükbaş hayvandan sadece 9 tanesini satabildiğini belirterek Et ve Balık Kurumu’nun yaptığı teklife isyan etti. Agun derdini şu ifadelerle anlattı: “Tokat’tan hayvanlarımızı 3 hafta önce İstanbul’a getirdik. Nakliye, İstanbul’daki giderlerimiz, pazar yeri ücreti, hayvanların altına yapmak için yaptığımız maliyetler hayvanların İstanbul’a gelemden önce zamlanmasına neden oldu. Üç hafta da getirdiğimiz 20 maldan sadece 12’sini satabildik. Zararımızı kurtarmayı bırakın iyice zarar ettik. Bunun üstüne de elimizde kalan hayvanları ucuza almak için Et ve Balık Kurumu hayvanın kilosuna 180 TL verdi. Biz zaten Tokat’ta 230 TL’ye bu işi yapıyoruz. Emeğimizi daha da ucuza vermektense hayvanlarımız memlekete götürürüz dedik. Şimdi tekrar nakliye ücretlerini göze alıp hayvanlarımızı memlekete götürmeye karar verdik. Çünkü bu hayvanlar kolay yetiştirmiyoruz. Değerinin altında vermeye de hiç niyetimiz yok.”

‘400 BİN TL ZARARDAYIZ’

İnsanların neden kurbanlıklara rağbet etmediği konusuna Agun, şu ifadelerle açıklık getirdi: “İnsanların alım gücü yok. Pazara gelip 90 bin liralık kurbanlığa 50 bin TL teklif ediyorlar. Ekonomik sıkıntılar hep bize hem vatandaşa yansıdı. Birçok kişi bu yıl kurbanlık alamadı ya da küçükbaşa yöneldi. Bunu sadece bizim satışlarımızdan değil pazarın tamamını göz önüne alarak söylüyorum. Satışlar diğer yıllara göre bir hayli düştü. Bu da vatandaşların ekonomik sıkıntılar çektiğinin açık göstergesi. Tabii biz de bu durumdan nasibimizi aldık. Şu anda yaptığımız masraflarla 400 bin TL zarardayız. Hiç İstanbul’a gelmeseydik hiç olmazsa bu kadar zarar etmezdi, belki de kar ederdik.”

BESİCİNİN PAZAR YERİ ÇİLESİ

Pazar yerinin üreticilere olumsuz etkilerini de değinene Agun şu ifadeleri kullandı:

“Burada tüm bu satış olumsuzlukları yetmiyormuş gibi bir de Sultangazi Belediyesi’nin kurduğu hayvan pazarındaki olumsuzluklarla uğraştık. Pazar şehirden çok uzaktaydı. İnsanların ulaşım sorunu vardı. Pazarda kurban kesim alanı da olmadığı için vatandaşlar hayvanların nakliye ücretini karşılamak istemedi ve kesim alanı olan bir pazarda kurban almayı tercih ettiler. Pazar kurulduktan sonra hiç ilaçlanmadı bu nedenle sivrisineklerle ve pis kokuyla boğuştuk. Pazara ayrıca yemek alabileceğimiz alanlar çok uzaktı. Su almak için bile arabayla markete gitmemiz gerekti. Belediyenin alana kurduğu kantinde ise fiyatlar neredeyse iki katıydı ve kimse oradan alışveriş yapmak istemedi. Elektriğimiz de yoktu. Telefonlarımızın şarjı bitince müşterilerle iletişim kurmakta zorlandık. Çadır yeri ücretinin de 55 bin TL olması ayrıca sırtımıza bir yük yükledi. Emin olun İstanbul’a hiç gitmeseydik bu sorunların hiçbirini yaşamazdık. Zarar da etmezdik.”

‘BAYRAMI BAYRAM GİBİ YAŞAYAMADIK’

Kastamonu’dan İstanbul’a gelen besici İsmail Muhtar da satışlarla ilgili şöyle konuştu: “Maalesef mallarımızın çoğu elimizde kaldı. Et ve Balık Kurumu’nun verdiği teklifi biraz düşük bulduğum için Kastamonu’ya geri götürmeye karar verdim. Kendi kamyonum olduğu için mazot ve yol giderlerinden başka bir giderim olmayacak Allah’tan. Kâr ettiğimiz söylenemez. Fiyatlar nedeniyle vatandaşın da bizim de yüzümüz gülmedi. Bayramı bayram gibi yaşayamadık."

Sonraki Haber