Beypazarı soda içmeli miyiz? Ürünler 7 yıldır İsviçre’ye satılıyor

İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik İşleri Dairesi Beypazarı marka sodalarda yüksek oranda bor tespit edildiğini açıklayarak tüketilmemesini önerdi. Olay medyada gündem olunca Türkiye ikiye bölündü.

Milli soda markası olan Beypazarı’na İsviçre’den yüksek ‘bor’ uyarısı Türkiye gündemine oturdu. İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik İşleri Dairesi (FSVO), internet sitesinde kamuoyuna Beypazarı marka maden suyunda, aşırı bor içeriği tespit edildiğini duyurdu. Beypazarı madensuyu 30’u geçkin ülkeye ihracat yapan Avrupa ve Dünya Kalite ödüllerine birçok kez layık görülmüştü. Olaylardan sonra açıklama yapan Beypazarı, “Farklı ülkeler ve uluslararası kuruluşlar içme suyuyla ilgili kalite standartlarını belirlerken bilimsel verilere ve politik yaklaşımlara dayanarak değişiklik yapabilir. Bu politika ve yaklaşımlar, hangi bilimsel çalışmanın temel alındığı, tüketim alışkanlıkları, vücut ağırlıkları ve diğer faktörlere göre değişiklik arz etmektedir.” dedi. Yapılan açıklamada içme suyu için bor değerinin dünya sağlık örgütü tarafından litrede 2,4 miligram, Avrupa Birliği tarafından ise litrede 1 miligram olarak belirlendiği vurgulandı.

Firma, ürünlerinin Dünya Sağlık Örgütü ve Amerika Birleşik Devletleri Çevre Koruma Ajansı tarafından belirlenen parametrelere uygun değerler içinde olduğu belirtti. Konuyu Aydınlık’a değerlendiren TMMOB Gıda Mühendisleri Odası (GMO) İzmir Şube Başkanı Ömer Ulaş Kırım, madensuyu ihracatında yaşanan bu olayın ilk kez olmadığını söyledi.

Ömer Ulaş Kırım

İSVİÇRE’NİN MEVZUATI FARKLI OLABİLİR

Başkan Kırım, Türkiye’de gıda ve sularla ilgili mevzuatın Avrupa Birliği (AB) ile uyumlu yürüdüğünü, İsviçre’nin AB ülkesi olmadığından farklılık olabileceğini vurgulayarak şöyle konuştu: “Bilindiği üzere ülkemizde Gıda ve Sularla ilgili mevzuat AB ile uyumlu yürümektedir. İsviçre’de bir maden suyunda bor mineralinin miktarını limitin üzerinde yüksek çıkması ile ilgili haberde hangi yönden hangi yöntemlerle analiz yapıldığı, analiz sonucunda hangi miktarda bor tespit edildiği bilgisi bulunmamaktadır. İsviçre AB üyesi olmadığı için mevzuatında buna ilişkini farklı bir limit söz konusu olabilir.”

ÜLKENİN YASAL SINIRI KONTROL EDİLDİ Mİ?

Kırım, asıl hatanın üretici firmanın ihracatçısı olduğu ülkenin yasal sınırlarına dikkat etmeme ihtimali olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kaydetti:

“Buradaki uygunsuzluk İsviçre devletinin bor limiti olarak yasal üst limitinin farklı olması ile alakalı olabilir. Türkiye’de ya da AB ülkelerinde kabul edilebilir bir düzeyde bor minerali içeren madensuyu İsviçre Yasal sınırlarının üzerinde olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken asıl konu üretici bir firmamızın ihraç ettiği ülkenin yasal sınırlarını bilmemesi ya da kontrollerinde bu bilgileri kullanmamış olmasıdır.”

‘DENETLEMELER YETERSİZ’

Yaşanılan olaydan sonra Sağlık Bakanlığı tarafından üretilen ürünlerin yeterli denetimden geçmediğinin hatırlatan Kırım şunları söyledi:

“Bu durumu son dönemlerde madensuyu tesislerinde ya da ürünlerinde karşılaşılan ikinci vaka olarak değerlendirebiliriz. Su ve madensuyu üretimlerinin denetlenmesi Sağlık Bakanlığı tarafından gerçekleştirilmektedir. Artan bu uygunsuzluk vakaları bize yeterli ve etkin denetim yapılamadığını göstermektedir. Bu konuda sorumlu olan bürokratların ve yetkililerin mevzuatların uygulanması konusunda daha hassas davranması gerekmektedir. Aksi takdirde bu vakalar artarak hem halk sağlığını daha çok tehdit edebilir hem de uluslararası mecralarda ülkemizin saygınlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Suyun da bir gıda ve temel bir insan hakkı olduğunu unutmadan; şişeleme ve depolama yapan tesislerin denetimini yapan Sağlık Bakanlığı ekiplerinde Gıda Mühendislerinin istihdam edilmesi mevzuatın ve prosedürlerin kontrolünde olumlu katkı sağlayacaktır.”

BORUN YARARI DA VAR ZARARI DA

GMO İzmir Şube Başkanı Kırım borun yararlarını ve yüksek oranda tüketilmesi takdirde yaratacak zararlarını şöyle sıraladı:

‘KEMİKLERİN YAPISINI KORUR’

“Mikro elementlerin insan sağlığı üzerinde etkileri yüksek olup çok az miktarlarda dahi etkileri görülebilmektedir. Bu elementlerin yetersizliği veya fazlalığı insan vücudunda zararlara neden olabilmektedir. En önemli bor kaynakları yeryüzü suları ve topraktır. Toprak ve su sayesinde bor bitkilere ve hayvanlara bu sayede de insanlara geçmektedir. “Bor, kemiklerin yapısını koruduğu için kemiklerin büyümesi ve bakımı için son derece önemlidir. Vücutta bulunan kalsiyum, magnezyum, D vitamini ve fosfor gibi vitamin ve minerallere etki eder. Vücuttaki testosteron ve östrojen seviyelerine etki eder. Bor minareli insan vücuduna yiyeceklerle, içeceklerle ya da solunum yolu ile girebilmektedir. Fakat vücutta birikim yapmadan çok büyük bir kısmı idrar ile atılmaktadır.”

BİR ŞİŞEDE EN FAZLA 1.5 MİLİGRAM BOR OLMALI

“Bor ile ilgili EFSA (Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi), öncelikle besin kaynağı olarak borik asit ve sodyum boratın bor kaynağı olarak kullanılmasına izin veren ve ikinci sırada sağlık risklerini önlemek için doğal mineralli sularda maksimum bor konsantrasyonu belirleyen bir bildirimi kabul etmiştir. Su tüketimi ile çocukların günlük bor maruziyette üst sınırı aşmasını önlemek için şişelenmiş sularda maksimum 1.5 mg bor/L limiti belirlenmiştir. İçme sularının yüksek oranda bor minerali içermesi, sindirim sisteminde bazı rahatsızlıklara yol açabilmektedir. Karaciğerde büyüme ve şişmeye, sinir sisteminden kaynaklanan benzeri sorunlara yol açmaktadır.

TÜRKİYE’DE LİMİT 1 MİLİGRAM

“Ayrıca içme suyu da yetişkin bireyler için birincil bor kaynağıdır. Ülkemizde üretilen İnsani Tüketim Amaçlı Sular hakkındaki yönetmelikte ise bu limit 1 mg/L belirlenmiştir. Bu sınır ülkemizde içme-kullanma sularında da 1 mg/L olmasına karşın Avrupa Birliği Ülkelerinde 2184/2020 Sayılı AB direktifi doğrultusunda 1.5 mg/L'ye çıkarılmıştır.”

BEYPAZARI’NDAN AÇIKLAMA: RİSK YOK

Beypazarı şirket yetkilileri, konu sosyal medyada gündem olunca açıklama yaptı. Yetkililer şunları söyledi: “İsviçre’de yapılan analizlerde Beypazarı maden sularındaki bor minerali miktarının en fazla değeri ‘1’ olması gerekirken ‘2’ olarak tespit edildiği, bununsa sağlık açısından son derece tehlikeli olduğu söyleniyor. Açıkçası böyle bir kanıya nasıl vardıklarını bilmiyoruz. Öyle ki bugün sağlıklı yaşam için insanlar bor minerali takviye gıdaları tüketiyor. Kemik erimesini durdurmak için her bir kapsülünde 3mg bor olan takviye gıdalar var. Kaldı ki, İsviçre 1’e 2 oranını tehlikeli olarak belirlerken, AB üye ülkelerinde mevzuat oranı 1’e 5. Amerika’dan Avustralya’ya, Hollanda’dan Belçika’ya pek çok ülkeye ürün gönderen bir marka olarak İsviçre’ye de 7 yıldır ürünlerimizi gönderiyoruz.”

2023’TE 1 OLARAK ÖLÇÜLDÜ

Beypazarı yetkilisi yurtdışına gönderdikleri ürünler için 2022’de yaptıkları ölçümlerde bor mineralinin 0,33, 2023’te ise 1 olarak ölçümlendiğini belirtti. Tüm içeceklerin farklı analiz tayinlerine tabii tutulmasının gerekliliğini vurgulayan Beypazarı yetkilisi İsviçre Federal Gıda Güvenliği ve Veterinerlik Bürosu’nun yaptığı analizlerin içme suyu kriterleriyle maden sularını analiz ettiğini ifade etti. Yetkili kararın maksatlı olabileceğini de sözlerine ekledi.

Sonraki Haber