Bilim kurgu filmleri gerçek mi oluyor? Yapay zeka okulları böyle dönüştürecek!

Eski Google fütüristi geleceğin sınıflarının neye benzeyeceğini öngörerek 2050 yılı yapay zeka ve eğitim ilişkisi hakkında tahminde bulundu. Peki tahminlere göre eğitimde neler değişecek, yapay zeka ne gibi yenilikleri beraberinde getirecek? İşte ayrıntılar...

Bir fütüristin tahminine göre, 2050 yılına gelindiğinde öğrenciler bilgiyi doğrudan yapay zeka öğretmenlerinden beyinlerine indirecek ve insan öğretmen olmadan DNA'larına göre uyarlanmış dersler alacaklar.

OKUL SINIFLARI GEÇMİŞE KARIŞABİLİR

Forbes'ta dünyanın en iyi kadın fütüristlerinden biri olarak gösterilen Follows, öğrencilerin yapay zekâ 'öğretmenleri' yardımıyla 'kendi kendilerine öğretmeleri' nedeniyle sınıfların bile geçmişte kalabileceğini söyledi.

Follows, çevrimiçi özel ders hizmeti GoStudent ile işbirliği içinde konuyla ilgili bir beyaz kitap hazırladı ve tahminleri uçuk görünse de bunların 'bilim kurgu olmadığını' söyledi.

DailyMail.com'a verdiği demeçte, yapay zeka 'öğretmenlerinin' öğrencilere 'kendi insani bakış açılarımızla birleştirebileceğimiz yeni bir bakış açısı' sağlayacağını söyledi.

İnsanlık gezegenler arası bir tür olma yolunda ilerledikçe yıldızlararası çalışmalar ve biyoteknoloji gibi yeni konuların popüler hale geleceğini öngörüyor.

DERSLER ÖĞRENCİLERİN BEYİNLERİNE İNDİRİLECEK

Follows, 2050 yılına kadar öğrencilerin sadece bir bilgisayar cihazına 'takılı' olarak öğrenebileceklerini söyledi.

'Şu anda beyin bilgisayar arayüzü ile devam eden çalışmalar, kamuoyunun fark ettiğinden çok daha ileri düzeyde.

Çin'de, madencilerin, inşaat işçilerinin, tren makinistlerinin vs. başlıklarına yerleştirilmiş beyin dalgası verilerini okuyan nöroteknoloji zaten var.

Bu teknolojiyi oluşturan pek çok şirketin kurucularıyla konuştum ve bu teknolojinin kulaklıklarımızdan bisiklet kasklarımıza ve kullanabileceğimiz bazı sistemlere kadar her şeyin içine yerleştirileceğine inanıyorlar." dedi.

DERSLER ÖĞRENCİLERİN DNA'LARINA GÖRE KİŞİSELLEŞTİRİLEBİLECEK

2050 yılına kadar ebeveynler çocuklarının DNA'larını test ettirerek bazı konularda daha iyi olup olmadıklarını öğrenebilir ve buna göre kişiselleştirilmiş bir ders planı alabilirler.

ÖĞRENCİLERİN İYİ OLDUĞU DERSLER BELİRLENECEK

Follows, hükümetlerin çocukları 'iyi olmak için doğdukları' dersleri yapmaya zorlamak için devreye girebileceğine inanıyor.

2050 yılına gelindiğinde, genetik konusundaki anlayışımız, öğrencilerin DNA'larına göre kişiselleştirilmiş dersler alabilecekleri düzeye gelecektir. 

BİRÇOK DERS SANAL GERÇEKLİK ÜZERİNDEN İŞLENECEK

Follows, dinozorlarla ilgili derslerden anatomi dersleri için insan vücudunun içine girmeye kadar birçok dersin sanal gerçeklikle verileceğini söyledi.

Bazı dersler için sanal gerçekliğin birincil öğrenme yöntemi olacağına inanıyor.

Follows, sanal gerçekliğin halihazırda hemşireleri ve sağlık görevlilerini eğitmek için kullanıldığına ve 2050 yılına kadar çocukların sanal dünyalarda eğitim görmeyi bekleyeceğine dikkat çekti. Follows yaptığı açıklamada;

"Sanal oyunlar ve sanal dünyalar aracılığıyla farklı ortamlarda pek çok şey öğrenen bir çocuk nesli yetişiyor.

Aniden okula gittiklerinde veya yeni konular ya da beceriler öğrenmek istediklerinde. Bunu yanlarında götürecekler. Yani bir nesil üzerinde simüle edilmiş sanal dünyalarda öğreneceklerine dair bir beklenti olacak." dedi.

YAPAY ZEKA ÖĞRETMENLER ÇOĞALACAK SINIFLAR OLMAYACAK!

Follows'a göre geleceğin okullarında fiziksel sınıflar olmayabilir ve öğrenciler kişiselleştirilmiş yapay zeka öğretmenlerinin yardımıyla 'kendi kendilerine öğretmeyi' tercih edebilirler.

'Bunu podcast dinleyen, YouTube'da Nasıl Yapılır videolarını izleyen insanlar aracılığıyla görüyoruz.

On ya da 20 yıl içinde, en çok ilgilendiğimiz ya da seçtiğimiz ilgi alanında ya da işimizde bizi en çok ilerletebilecek kişi ya da konuları öğrenmek için kişiselleştirilmiş yapay zekayı kullanıyor olacağız.

Öyleyse neden fiziksel bir sınıfta olmak gerekiyor? Bu dijital teknolojiler her şeyi merkezsizleştiriyor - yani aslında gelecekte eğitim fiziksel bir yerden çok ağa bağlı bir faaliyet olarak görülecek." dedi.

Sonraki Haber