Bilim Kurulu Üyesi Şimşek: Biontech kararı bilimsel
Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi, Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serap Yavuz Şimşek, Biontech’te ikinci dozun 6-8 hafta sonra yapılması kararının bilimsel dayanaklarını açıkladı. Şimşek, kararın aşıların faz-3 ve gerçek yaşam verilerine dayandığını söyledi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Serap Yavuz Şimşek, Kovid-19’a karşı Biontech-Pfizer ortaklığında Kovid-19’a karşı geliştirilen mRNA aşısının doz aralığının 6-8 haftaya çıkarılmasının bilimsel dayanaklarını açıkladı. Tüm dünyada aşılara erişimin ciddi bir sorun olduğuna dikkat çeken Şimşek, “Salgının hızla kontrol altına alınabilmesinin yolu sıkı kapanma önlemlerinin alınması ve mümkün olduğunca kısa sürede mümkün olabilen en fazla kişinin aşılanmasıdır. Bu uygulama can kayıplarını ve varyant gelişimini de engelleyecektir” dedi.
İNGİLTERE 12 HAFTA ARA KOYDU
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Serap Yavuz Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Bu uygulamanın, uygunluğunu gösterecek bilimsel dayanaklar hem SARS-CoV-2 aşılarının faz-3 çalışmalarında, hem diğer hastalıkların aşı çalışmalarında, hem de SARS-CoV-2 aşılarının gerçek yaşam verilerini içeren çalışmalarda bulunmaktadır” dedi. Şimşek, faz 3 çalışmasından ve İngiltere’den örnekler verdi:
“Faz 3 çalışmasında tek doz uygulanan BNT162b2 (Biontech) mRNA aşısının etkinliğinin 1.dozdan sonraki 15-21’nci günde yüzde 92.6 olduğu görülmüştür. Bir diğer SARS CoV-2 aşısı olan ChAdOx1 çalışmasının verileri, doz aralığının daha uzun olmasının daha iyi korunma sağladığını göstermiştir. Kovid-19 insidensinin artış göstermesi ve riskli grupların mümkün olduğunca hızlı aşılanmasının gerekliliği dikkate alınarak, İngiltere’de mRNA aşılarının 12 hafta arayla 2 doz uygulaması yapılmış ve oldukça başarılı sonuçlar elde edilmiştir.
“İngiltere’de gerçek yaşam verilerinin analizinde tek doz mRNA aşısının, uygulamadan 28 gün sonra >70 yaşta bile semptomatik infeksiyonu engellemede yüzde 70, Kovid-19’a bağlı hastane yatışını engellemede yüzde 80, ölümü önlemede yüzde 85 civarlarında etkili olduğu hesaplanmıştır.
“Yine İngiltere’de sağlık çalışanlarında yapılmış bir başka çalışmada tek doz mRNA aşısı, aşılamadan 21 gün sonra hem semptomatik hem de asemptomatik Kovid-19’u önlemede yüzde 70 gibi yüksek bir oranda etkili bulunmuştur.
“Benzer şekilde İsrail gerçek yaşam verilerinde de ilk dozdan sonraki ilk 28 günde mRNA aşısının yüzde 85-90 etkili olduğu gösterilmiştir. Ek olarak hem İngiltere’de hem de İsrail’de bu çalışmaların yapıldığı dönemde, şu an ülkemizde de olduğu gibi VOC 202012/01’in (İngiltere mutasyonu), yani V1’in baskın varyant olması, tek doz uygulamanın bu varyanta karşı da uygun olduğunu göstermiştir.
MUTASYONA KARŞI ETKİLİ
İkinci dozun geciktirilmesinin ilerleyen süreçte epidemiyolojik ve evrimsel süreçleri nasıl etkileyeceği konusunda yapılan bir modelleme çalışmasında 2.dozun geciktirilmesinin, bağışık kişi sayısını artırmak suretiyle Kovid-19 infeksiyonunu kısa dönemde azalttığı gösterilmiş ve aşı azken erken dönemde aşılı kişi sayısını artırmak için tek doz uygulayıp, sonrasında aşı kapasitesi arttıkça ikinci dozların uygulanmasının uzun dönem istenmeyen epidemiyolojik ve evrimsel sonuçları azaltabileceği sonucuna ulaşılmıştır.
“Tüm aşılama süreçlerinde, dikkatli klinik değerlendirmeyle korunmanın gücü ve süresinin belirlenmesi sağlam halk sağlığı politikaları uygulamak için zorunludur. Ayrıca aşı doz araları açılırken aşılama oranları da yüksek seviyelere çıkarılmalıdır.
“Gelinen noktada salgının hızla kontrol altına alınabilmesinin yolu sıkı kapanma önlemlerinin alınması ve mümkün olduğunca kısa sürede mümkün olabilen en fazla kişinin aşılanmasıdır. Bu uygulama can kayıplarını ve varyant gelişimini de engelleyecektir.”