Yenidoğan taraması temiz suya erişim kadar önemli

Modern tarım, sanayileşme, aşı ve yenidoğan tarama karşıtlığı gibi bilimsel gelişmelerle çatışan yaklaşımlar, çocuk sağlığını tehdit ediyor. İstanbul’da düzenlenen kongrede uzmanlar, toplumsal bağışıklık için bilimsel yöntemlerin önemine dikkat çekti

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı tarafından düzenlenen IV. Cerrahpaşa Pediatri Günleri, ‘Sürdürülebilir Dünya ve Çocuk’ temasıyla 13 Aralık'ta İstanbul'da başladı. Şişli'de düzenlenen basın toplantısında konuşan Kongre Başkanı Prof. Dr. Çiğdem Aktuğlu Zeybek, kongrede ilk gün, çevre sorunlarının çocuk sağlığı üzerine etkilerinin ve çözüm yollarının tartışılacağını, ikinci gün ise pediatride tanı ve tedavide güncel yaklaşımların ele alınacağını söyledi.

‘PESTİSİT ZEKA GERİLİĞİ YAPIYOR’

Kongre Düzenleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ertuğrul Kıykım, modern tarım ve sanayileşmenin çocuk sağlığı üzerine olumsuz etkilerini anlattı. Prof. Dr. Kıykım, şu ifadeleri kullandı:

“Petrol ürünlerinin kullanımı, ağır metal kirliliği, modern tarım teknikleri ve pestisit kullanımıyla su ve toprak kirliliği artışta. Besinlerdeki bu toksinler, uzun süreli ve düşük doz maruziyetlerde dahi çocuklarda bilişsel gerilemeye, dikkat eksikliğine, okul başarısızlığı ve davranış bozukluklarına neden olabiliyor.”

En yaygın zehirlenmelere neden olan ağır metallerin arsenik, cıva ve kurşun olduğunu belirten Kıykım, pestisitler arasında ise organofosfatların öne çıktığını ifade etti. Bu toksinlerin hem akut hem de kronik nörotoksik etkilere yol açtığını vurguladı.

‘YENİ HASTALIKLAR GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR’

Kongre Düzenleme Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Bilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Fatma Deniz Aygün, yeni ortaya çıkan enfeksiyonların (emerging infections) çocuk sağlığına etkisini değerlendirdi. Aygün, şu bilgileri paylaştı:

“Küresel ısınma ve iklim değişikliği, vektörlerin (sivrisinek, kene gibi) yayılma alanlarını genişletiyor. Su ve toprak kaynaklı hastalıklar, aşılara erişim zorlukları ve pandemiler, toplum sağlığını ciddi anlamda tehdit ediyor.”

Kovid-19 pandemisinin kapanma dönemlerinde toplumsal bağışıklığın düşmesinin, kızamık ve boğmaca gibi hastalıkların yeniden gün yüzüne çıkmasına yol açtığını belirtti.

‘ASTIM HASTALIKLARI ARTIYOR’

Kongre Sekreteri Doç. Dr. Ayşe Ayzıt Kılınç Sakallı, hava kirliliğinin çocuk sağlığı üzerine olan etkilerine dikkat çekti.

“Hava kirliliği, çocuklarda astım ve solunum yolu hastalıklarını artırıyor. Elektronik sigara gibi yeni tehditler, özellikle gençlerin solunum sağlığını olumsuz etkiliyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek, fosil yakıt kullanımını azaltmak ve sürdürülebilir şehir planlamaları yapmak şart.”

Sakallı, bu sorunlarla mücadelede kararlılık ve işbirliğinin önemine vurgu yaptı.

AŞI VE YENİDOĞAN TARAMASI KARŞITLIĞI

İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD Başkanı Prof. Dr. Özgür Kasapçopur aşı karşıtlığının hızla yayılmasına ilişkin de şöyle konuştu:

“Aşı, bir çocuğun nefes almak ve beslenmek kadar doğal bir hakkıdır. Bilimle sahte bilim arasında mücadele var ve bu mücadelede aşının önemini her platformda vurgulamalıyız.”

Yenidoğan taraması karşıtlığı da yükseliyor.” diyen Prof. Dr. Kıykım şöyle konuştu: “Çocuğun topuğundan kan alınıyor. ‘Psikolojisi etkileniyor, bilerek yapılıyor, kanı çalıyorlar’ gibi anlamsız şeylerle karşı çıkılıyor. Yenidoğan taraması temiz suya erişim kadar önemlidir. Bunu çoğumuz gözümüzle gözdük. Çok ciddi zeka geriliği olan çocuklarımızın nasıl kurtulduğunu, nasıl normal hayata karıştıklarını hepimiz gördük.

"Ülkemizde şimdi gelişmiş ülkelere yaklaşacak şekilde yenidoğan taraması planlanıyor. Sağlık Bakanlığının çok büyük bir efor ve maliyetle beraber bunu uygulamaya sokuyor olması muhteşem bir haber. Çünkü 40’a yakın hastalık taranıyor. Bizdeki 5 hastalık taranmasına karşılık olarak.”

‘AŞI TOPLUMSAL BAĞIŞIKLIK İÇİN DE ÖNEMLİ’

Doç. Dr. Fatma Deniz Aygün, aşının önemine dikkat çekti. Toplumsal sağlığa etkisinden bahseden Aygün şunları kaydetti:

“Bizde çiçek hastalığı artık görülmüyor. Çiçek aşısı olan belli yaşta insanların gündemde olan Maymun Çiçeği virüsüne bile çapraz bağışıklıkla koruyucu olduğu düşünüyor. Kovid, savaşlar, göçler nedeniyle ilk başta Pakistan’da, Afganistan’da polio vakaları görüldü. Vahşi polio dediğimiz klasik poliodan farklı vakalar görülmeye başlandı. Komşularımızda da var.

"Türkiye’de bildirilen bir vaka yok ama kontrolsüz göç var. Bireysel bağışık çok önemli ama toplum bağışıklığı da önemli. ‘Ben çocuğumun aşılanmamasını istiyorum’ diyor ama bir çocuğun aşılanması aynı zamanda toplum bağışıklığı demek. Yüzde 95 ‘ten fazlası aşılanırsa toplumun geneli korunur. Bu olmazsa eski salgın hastalıklar tekrar gün yüzüne çıkabilir.” Uzmanlar Filistin’de de aşıların yapılamamasından kaynaklı çocuk felci vakalarının görüldüğünü belirtti.”

‘KONTROL MEKANİZMALARI DÜZGÜN ÇALIŞMALI’

İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Beslenme ve Metabolizma Bilim Dalı Öğr. Üyesi, Kongre Başkanı Prof Dr. Çiğdem Aktuğlu Zeybek ise sorunu bir örnekle anlattı:

“Bir aile aşıyı kabul etmedi. Hemen müdahale edildi. Kars’taki mahkemeye hemen karşı dava açıldı. Ama hukuki süreçler yavaşladıkça sistem aksıyor. Bunları hızlandırmak için neler yapılabileceği tartışılıyor. Sosyal medya kampanyaları düzenleniyor. Bu konuda ciddi adımlar atacaklarına dair ümitliyim. Biz bazı ürünleri yurtdışına gönderiyorsak ve bunlar ret alarak gelip, piyasada satılıyorsa bir takım şeyleri eksik yapıyoruz. Kişisel olarak sağlıklı beslenmek için yapabileceğimiz şeyler ama kontrol mekanizmalarının düzgün çalışıyor olması lazım.”

Sonraki Haber