Binanın harcı sanatla karıldı

Zafer Bilgin tarihi binamızda 24 yıl önce kiracı olmuş. 3 yıl kadar harap biçimde olan binada sanat etkinlikleri yaptığını anlatan Bilgin, 'Fakat sonrasında bizim kolektif bakışımız, adım adım bütün binada yaşayan tarihi karargâhı inşa etti.' dedi

Aydınlık, Ulusal Kanal ve Vatan Partisi İstanbul İl Başkanlığının bulunduğu tarihi binamızın, çok bilinmeyen bir yönü var. Görev Vakfı'nın binanın mülkiyetini almak için kampanya başlattığı günlerde o yönünü Zafer Bilgin'le görüştük. Deva Çıkmazı’ndaki bu tarihi yerleşkeyi ilk olarak keşfedip, üst katını sanat etkinlikleri için tuttuğunu belirten Bilgin, bina harabe haldeyken yaptıkları sokak sergilerini anlattı. Özellikle FETÖ kumpasları döneminde sanatçıların mücadeleye bu binada yaptığı katkıları anımsattı.

KÜLTÜR SANATTA MERKEZDİ

  • Deva Çıkmazı’ndaki sanat etkinlikleri eskiye dayanıyor. Buradaki serüveninizi anlatabilir misiniz?

Deva Çıkmazı benim için önemliydi. Hemen karşısında “Kültürler Arası Sanat Galerisi” adında iki katlı bir mekânı yönetiyordum. Müzik yapılıyordu, sanat sohbetleri yapılıyordu. Her kesimden insanlar; sinemacılar, tiyatrocular, opera sanatçıları, ressamlar, heykeltıraşlar geliyordu. Canlı müzik eşliğinde 3 – 5 kişiyle başlayan sohbetler geniş sayılara ulaşıyordu. Edebiyatçı Metin İlkin, Tiyatrocu Haşmet Zeybek, Ressam Balaban ustam, Genel Başkan Doğu Perinçek gibi birçok sanatçı ve siyasetçinin geldiği güzel bir yerdi. 1993 - 1997 yıllarından bahsediyorum. Kültürle sanatla ilgili İstanbul’un merkez noktalarından biriydi.

ERGENEKON GÜNLERİNİN SANATÇI KARARGAHI

  • Şu anki binanın keşfi nasıl oldu?

Bir görüşmenin içinde rastlantı sonucu olarak Deva Çıkmazı içindeki binaya tanık oldum ve en üst katını kiraladım. Burayı partinin il merkezi yapmak için o zamanın il yöneticileri Emine Sağlam’larla, Turhan Özlü’lerle görüştüm. Bir süre böyle bir karar alınamadı ve ben orada sanatçılarla bazı faaliyetler yapmaya çalıştım. Fakat karar alındığında çok güzel bir adım atıldı. Aşağıda döşemeciler, boş harap yerler vardı. Çok kötü ve harap durumdaydı tarihi bina. Fakat öyle bir konumdaydı ki, târihi olarak her şeyiyle Türk Devrim târihinin binası. Karşısında da Garibaldi’nin opera binası var. Biz orada sokak sergileri yaparak başladık. Başardıktan, güzel bir noktaya geldikten sonra da Bindallı Sanat Evi kuruldu. 15 yıl çok güzel etkinlikler yapıldı. Yalnızca sergi veya sanat sohbetleri değil, Ergenekon günlerinin sanatçılarının buluştuğu sanat karargahı haline geldi. Bindallı’yı Silivri’ye götürdük.

  • Yani Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal’ın bu binadaki varlığından öncesine dayanıyor sizin buradaki sanat serüveniniz.

Ulusal Kanal 21 yıldır yayın yapıyor, tabi benim söylediğim binada kirâcı oluşum 24 yıl öncesine dayanıyor. Bir 3 yıl kadar, harap biçimde olan binada sanatçılarla birlikte etkinlikleri yapmaya çalıştım. Fakat sonrasında bizim kolektif bakışımız, adım adım bütün binada yaşayan tarihi karargâhı inşa etti. Bu da mutluluk veren bir durum.

Deva Çıkmazı'nın, 1900'lü yılların başından kaldığı düşünülen bir fotoğrafı.
İtalyan Bayrağı olan bina, şu anki Devlet Tiyatroları'nın Garibaldi Sahnesi.

SANATÇILARIN KATIKISI BÜYÜK

  • Aynı zamanda Görev vakfı mütevelli heyeti üyesisiniz. Bugüne gelinen süreçten de biraz bahseder misiniz?

Sanat programı yapımcısıyım ve kültür sanat bürosundaki görevimden dolayı beni ilgilendiren sanat bölümünde geçmiş yıllarda sorumluluklarım oldu. Bugün hayatta olmayanlar ile yeni sanatçı olanlar da dâhil olmak üzere binin üzerinde sanatçı, buraya bağışlarda bulundu. Geçen 15 yılda en genç olanlar, şimdi sanatçı oldular ve eserler bağışladılar bize. Binayı yaşanılır hale getirirken sanatçıların büyük maddi katkıları oldu.

  • Görev Vakfı’nın binayı sahiplenmesi neler kazandıracak?

Çok şey kazandırır, bunun altını çiziyorum. Bu doğrudan doğruya Türk Tarihi’nin gelenek haline gelmemiş olan, tarihe sahip çıkmanın, vefa borcunun yerine gelmesidir. Geleceğe dönük olarak Türk Devriminin öncü güçlerinin bütün enerjisini buluşturan bir bina olacak. Yaşayan bir bina olacaktır orası. Her şeyiyle…

TÜRK DEVRİMİ’NİN HEYECÂNI

  • Görev Vakfı’na bağlı olan basın kurumlarımızın sahibi her zaman halk oldu. Bundan sonra da öyle olacağa benziyor.

Görev Vakfı, tarihte örneği çok az olan bir kurumdur. Yalnız binayla sınırlı değil, üniversiteden sanatçılar için yurtlara kadar çok sayıda projesi var. Ben de heyecanla, yeniden gençleşerek bu çalışmanın içindeyim. Mustafa Kemal Atatürk’ün “arasız devrimler” dediği gibi arasız bir talep ve inşa olacak. Tarihten gelen, yarına yönelen, insanlık sürecine Türkiye’nin yapacağı katkıya hizmet eden programın yarattığı nitelikli bir yapı olacak.

  • Sanatçılar bu imecenin neresinde olmalı?

Tam kalbindeler ve öyle olacaklar. Ulusal Kanal ve Aydınlık’ın hep yanında oldular ve hep de heyecanla olacaklar. Bunu süratle büyük bir kampanyaya çeviriyoruz.

Sonraki Haber