Binlerce yıllık el çantası tasvirinin sırrı çözüldü! En eski örnek Göbeklitepe'den

Binlerce yıllık heykellerde saklı olan gizemli el çantası tasvirleri arkeologlar tarafından araştırılıyordu. El çantasının gizemi sonunda çözüldü. Gizemli tasvirler, ülkemizde Göbeklitep'de de bulunuyor.

Binlerce yıllık antik heykellerde yer alan en gizemli sembollerden biri, günümüzün el çantasına benzeyen bir görüntüdür. El çantaları dünyanın dört bir yanından farklı kültürlerin sanatında ve zaman içinde görülebilir. Gizemli el çantalarına en önemli örnek Göbeklitepe'den verilebilir. El çantalarının bu tekrarlayan ve kültürler arası tasvirinin ardında yatan daha derin anlamı sizler için Ancient-Origins'den derledik.

BİNLERCE YILLIK EL ÇANTALARININ SIRRI ÇÖZÜLDÜ

KOZMOSUN TEMSİLİ OLARAK EL ÇANTALARI

Bu sözde "el çantalarının" günümüz cüzdanlarına şaşırtıcı derecede benzediğini inkâr etmek zor. Scranton'a göre, antik sanatta tasvir edilen nesneler "tipik olarak yuvarlak sap benzeri bir üst kısma ve dikdörtgen bir alt kısma sahiptir ve çeşitli derecelerde ek doku veya desen ayrıntıları içerebilir." Bu imgeler bazen tek başına bir nesne gibi görünürken, bazen de bir kişinin, tanrının ya da efsanevi bir varlığın elinde sepet tutmaya benzer bir şekilde tasvir ediliyor.

GÖKYÜZÜNÜN YARIM KÜRESİNİ TEMSİL EDİYOR

Bu imgenin yaygınlaşmasına ilişkin olası bir teori, bunun kozmosun basit ve anlaşılır bir temsili olduğudur. Çantanın askısı gibi görünen resmin yarım dairesi gökyüzünün yarım küresini temsil ediyor. Bu arada, düz kare taban dünyayı temsil ediyor.

"Afrika'dan Hindistan'a ve Çin'e kadar eski kültürlerde daire figürü sembolik olarak maneviyat ya da maddiyat dışı kavramlarla ilişkilendirilirken, kare figürü genellikle Dünya ve maddiyat kavramlarıyla ilişkilendirilmiştir."

Dolayısıyla Scranton, bu imgenin yeryüzü ve gökyüzünün, varoluşun maddi ve maddi olmayan unsurlarının (yeniden) birleşmesini sembolize etmek için kullanıldığını savunmaktadır.

EL ÇANTALARININ EN ESKİ TASVİRİ GÖBEKLİTEPE'DE

El çantası motifinin en eski örneklerinden biri, Türkiye'nin güneydoğusundaki bir dağ sırtının tepesinde bulunan Göbekli Tepe kalıntılarında görülebilir. Yaklaşık M.Ö. 11.000 yılına tarihlenen Göbekli Tepe, şimdiye kadar keşfedilen en eski tapınak komplekslerinden biridir. Dağdaki kutsal alanın tam olarak ne amaçla kullanıldığı bilinmemekle birlikte, arkeologların çok sayıda kesilmiş hayvan kemiği ortaya çıkarması nedeniyle tapınağın dini kurbanlar için bir alan olarak hizmet vermiş olabileceği anlaşılmaktadır.

Uzmanlar, ilk dinlerin yeryüzündeki yaşamın temel unsurlarına taptığına inanıyor. Bu nedenle Scranton, "Göbekli Tepe'deki üç el çantasının, bu simgelerin erken bir biçimi olarak ele alındığında, bölgeyi sembolik olarak bir tapınak olarak tanımladığı söylenebilir" diyor.

El çantası sembolünün kullanımı, onun sıradan bir ev eşyası, özellikle de bir sepet kisvesi altında kamufle edilmiş kozmolojik bir temsil olarak rolüne işaret etmektedir. Bu incelikli yaklaşım, derin kozmik kavramlar ile sıradan insanların gündelik deneyimleri arasındaki boşluğu etkili bir şekilde kapatarak, genel halk kitleleri arasında anlaşılırlığı kolaylaştırmayı amaçlamıştır.

Çeviri ve derleme: Çisem Arslan

Sonraki Haber