Bir ayda 2 bin sığınmacı çocuk ‘kayboldu’
Avrupa İstatistik Ofisi, temmuz ayına yönelik Avrupa genelinde kaybolduğu iddia edilen sığınmacı çocukların sayısını paylaştı. Rakamlar ise ürkütücü. Bir ayda 2 bin çocuk kayboldu. Genel rakamlara göre 18 binden fazla çocuğun kayıp olduğu yönünde
“Avrupa ülkelerini sığınan binlerce çocuk kayıp” iddiası kamuoyunun gündeminde. Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından yapılan açıklama kayıp sığınmacı çocukların sayısı hakkında bilgi verdi. Temmuz ayı verilerini inceleyen kurum, kıta genelinde 2 bin çocuk sığınmacının “ortadan kaybolduğunu” bildirdi.
Yapılan açıklamada sığınma merkezlerine başvuran reşit olmayan yabancı uyrukluların, başvurularının sonuçlanmasının ardından yetkililere haber vermeden sığınma kamplarından ayrıldıkları paylaşıldı. En fazla “kayıp vakasının” Bulgaristan ve Avusturya’da görüldüğüne değinilen raporda, Avusturya’da 2022 yılı içerisinde çoğu Afganistan kökenli toplam 5 bin çocuğun mülteci barınma merkezlerinden ayrıldığı ifade edildi.
18 BİN ÇOCUK KAYIP
Daha genel verileri ise nisan ayında farklı yayın kuruluşlarının Lost in Europe adı altında oluşturduğu araştırma birliği tarafından paylaşıldı. Aralarında İngiliz Guardian gazetesi, Alman kamu yayıncısı RBB ve Hollandalı VPRO radyosunun da bulunduğu birlik, 18 bin 292 çocuğun sığınma merkezleri ya da yurtlardan kaçtığını tespit etti. Ancak araştırma kayıp ilanlarına dayansa da, çocukların hangi şartlar altında veya nereye kaçtıkları gibi soruları yanıtsız bırakıyor. DeutscheWelle’ye konuşan Alman Çocukları Koruma Derneği Genel Müdür Yardımcısı Martina Huxoll-vonAhn, Almanya örneğinde tutulan kayıtların çoğu kez hatalı ya da eksik olabildiğine dikkat çekiyor. Buna rağmen sorunun sadece kayıtlarla ilgili olmadığına işaret eden Huxoll-vonAhn, birçok çocuğun suç yapılarına girmiş ya da saklanmış olabilecekleri olasılığına dikkat çekiyor. Rakam vermenin imkânsız olduğunu da hatırlatan Huxoll-vonAhn, “Burada söz konusu olan gençlerin sömürülmesine dönük olaylar. Zorla fuhuş gibi akla gelebilecek her kötü şey bu kapsamda olabilir” diye konuştu.
Çocukların ve gençlerin kültür ve dil sorunlarıyla karşılaştığını hatırlatan Berlinli sığınma kampı yöneticisi Andreas Höll de göçmen çocukların devlet sistemine karşı önyargılı olabileceğine dikkat çekti. “Bir çoğunun hissi, denetim altında tutulduğuna yönelik” diye konuşan Höll, uzman kişiliklerin bu sorun üzerinde eğilmesi gerektiğini belirtti. Özellikle gençlerin uzun süren kaçış süresince “özgürlüklerini” deneyimlediklerini de hatırlatan Höll, “Bu sürecin ardından, kendilerine akşamları saat kaçta evde olmaları gerektiğinin söylendiği bir gruba dahil olmak, bir çoğu için zor geliyor” ifadelerini kullandı.
‘İNSAN TACİRLERİ KAPIDA BEKLİYOR’
Sığınmacı kayıt merkezlerinde yaşanan bir diğer soruna da Avusturya Mülteci Ajansı uzmanlarından Lisa Wolfsegger değindi. Viyana eyalet hükûmetinin, Dublin Tüzüğü uyarınca, reşit olmayan sığınmacıları ailelerinin bulunduğu ülkelere gönderdiğini ifade eden Wolfsegger, bu nedenle bazı çocukların başvurudan hemen sonra haber vermeden kampları terk ettiğine dikkat çekti. Bazı kampların da çok dolu olduğuna işaret eden Wolfsegger, Hollandalı kamu yayıncısı NOS’a yaptığı açıklamada Traiskirchen kampını örnek gösterdi. “Kampta 400’ü reşit olmayan 2 bin sığınmacı var ve denetim yok” sözlerini kullanan Wolfsegger, kamplarda sırt çantası ile dolaşan çocukları dışarıda insan kaçakçılarının beklediğini belirtti. Sadece bu yıl içerisinde çoğu Afganistan vatandaşı 5 bin çocuğun Avusturya’daki kamplardan ayrılarak kaybolduğunu da paylaşan Wolfsegger, Viyana hükûmetini, kayıp sığınmacı çocuklara yeterince önem vermemekle eleştirdi.
Wolfsegger’e destek, Hollanda Groningen Üniversitesi Çocuk ve Göç Hukuku Araştırma Merkezi’ndeki Lamper Zijlstra’dan geldi. Kayıp sığınmacı çocuklar konusunda insan tacirlerinin kesinlikle fazla güce ve etkiye sahip olduğunun altını çizen Zijlstra, çocukların Avrupa’ya nasıl geldikleri konusunda bile devlet kurumlarının yeterince bilgi sahibi olmadığını vurguladı.
İnsan tacirlerinin eline düşen kayıp çocukların başına gelenlere yönelik örnekleri ise Hollandalı gazeteci Sanne Terlingen paylaştı. Ağustos ayına kadar Hollanda’da 85 çocuğun kaybolduğunu belirten Terlingen, kayıp Vietnamlı çocuklardan ikisinin İngiltere’nin Essex kentinde bir soğutmalı kamyon kasasında ölü bulunduğunu hatırlattı. Terlingen ayrıca bazı çocuklarında Almanya ve Belçika’da kenevir tarlalarında ve “güzellik salonlarında” sömürüldüğü bilgisini verdi.