'Bir daha asla ABD’nin tetikçisi olmacayağız'

İBRAHİM KARAGÜL /YENİŞAFAK

Bir daha asla; ABD’nin ya da Avrupa’nın cephe ülkesi, tetkikçisi olmayacak. Kendini onların kelimeleri ile tanımlamayacak. Onların Türkiye tanımlarına, coğrafya tanımlarına, iç iktidar tanımlarına, stratejik değer tanımlarına, savaş ve barış tanımlarına, ikiyüzlü demokrasi ve özgürlük tanımlarına hapsolmayacak.

Bir daha asla; Batı’nın İslam dünyasına ya da başka ülke ve bölgelere yönelik savaşının uzantısı olmayacak. Onlar adına silah çekmeyecek, onların kurşunlarıyla kendi insanlarına, geçmişine, coğrafyasına, siyasi idrakine karşı savaş vermeyecek.

Bir daha asla; Batı’nın denetiminde siyasi dizayn planlarına, iktidar yapılanmalarına, ekonomik denetimlere, askeri ve istihbarat yönetimlerine, toplumsal ayrışma projelerine, teröre, güvenlik konseptine, coğrafya ve dünya algısına teslim olmayacak.

ABD’YLE ÇELİŞMELERE GÖZLERİ KAPATMAK

ORHAN BURSALI /CUMHURİYET

Saray, ABD ile uzlaşı arıyor, “Ortak çıkarlarımız çok, ABD ile anlaşabiliriz” demeci, aslında sıkışmışlığın dışa vurumu. Şu aşamada başka çaresi yok. Saray, Suriye’de aslında tam saf değiştirebilir. Rusya ve İran ile sürdürdüğü anlaşmayı bırakıp ABD ile Suriye’nin parçalanması üzerinde anlaşabilir. Saray, ABD’nin Suriye’deki varlığını giderek inşa etmesine, orada silahlanmasına bakarak “Buradan asla çıkmazlar, eninde sonunda bir PKK yapılanmasını gerçekleştirecekler, buna engel olabilmemiz mümkün değil. Bu durumda, bizim de Suriye’de bulunduğumuz bölgede kalıcılığımız sağlanırsa ABD ile uzlaşı olabilir.” Bir “sen de kazan ben de kazanayım” politikası. Saray bunu kabul ettirebilir mi Türkiye’ye, mesele burada. Yoksa yıllardır bu alışverişi ve anlaşma olasılığını el altında tutuyor. ABD ile aranan uzlaşının bunu da içerdiğini seziyorum.

'60 MİLYON OLSA NE OLUR!'

NEDİM ŞENER /HÜRRİYET

Sorumlu bir yurttaş olarak PKK terör örgütü ile böylesine ilişkisi olan bir partiye oy vermeli miyim? Buna iki cevap üretilebilir. Birincisi, Pervin Buldan’ın söylediği yalan gibi, “HDP’nin PKK ile hiçbir ilişkisi yoktur, olmamıştır, o yüzden oyumu veriyorum” diyebilirsiniz. Ama buna kargalar bile gülmez. İkinci cevap ise “Evet, HDP’nin PKK ile ilişkisini biliyorum ve buna rağmen oyumu veriyorum.” Ben de diyorum ki PKK terör örgütü ile ilişkisini bile bile HDP’ye oy veriyorsan, senin oyun, askerime sıkılan kurşun gibidir. Bile bile böyle kullanılan oy 6 değil 60 milyon olsa ne olur? Sözümün hiçbir yerinde Kürt kelimesi geçmedi, yalnızca terör örgütü PKK ile siyası kolu HDP’den ve seçmenlerinden söz ediyorum. Oy verenler arasında “Terörle ilişkiliyse devlet kapatsın o zaman” diyenler de var. HDP’nin terörist PKK ile ilişkisine rağmen kapatılmamış olması yurttaş olarak kimsenin sorumluluğunu yok etmez.

ABD’NİN 'GERİ DÖNÜŞ' MASALI

HASAN BASRİ YALÇIN /SABAH

Diyelim ki, Biden hükümeti ve neo-liberal destekçileri tüm bu sorunları aşıp Amerika'da yeniden dünya siyasetinin merkezine dönüş iradesini oluşturdular. Bu kez ikinci bir sorun daha var. Dünyanın diğer ülkelerini bu hegemonyaya ikna etmek gerekecek. İkna derken öyle sözle iknadan bahsetmiyorum. Sözlerle ancak dostlarınızda bir şevk doğurabilirsiniz ama ne dostlarınızı ne de düşmanlarınızı ikna edebilirsiniz. ABD'nin bu saatten sonra dünya siyasetinde eski merkezi rolünü oynaması için askeri gücünü göstermekten başka neredeyse hiçbir yol yok. Dünyanın bir iki bölgesinde kurgulanmış birkaç taşeron terör örgütünü mali ve askeri olarak desteklemekle dünya hegemonyası falan kurgulanamaz

Sonraki Haber