Bir Kültürel Dönüşümün Öyküsü: Terekemeler

Tarıma yabancı olan ve esas olarak hayvancılıkla uğraşan bir halk Terekemeler. Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Nusret Senem, Terekemelerin kültürel dönüşümünü anlatmak için Meredis'i ve ailesini bir laboratuvarda gibi önüne koymuş; etkileşimi ve dönüşümü incelemiş, sonuçlar çıkarmış

Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Avukat Nusret Senem, Ardahan ilinin Çıldır ilçesine bağlı, doğup büyüdüğü köy olan Meredis üzerinden Terekemelerin (Karapapaklar), geçirdiği değişimi, göçebelikten yerleşik hayata geçişini ve özellikle 1970'li yıllardan itibaren yaygınlaşan dışa açılmayı anlatıyor.

Günümüzdeki adı Gölebakan olan köyün tarihsel geçmişi zengin kaynaklarla okuyucuya sunuluyor, Terekemelerin tarihi, yaşam biçimi, bölgenin coğrafyası hakkında okuyucuya ayrıntılı bilgiler veriliyor.

“Doğduğum köyü tanıtmak, ya da anılarımı yazmak derdim olmadı. Bir Oğuz yöresinin tarihine, coğrafyasına, maddi özellikleri ile kültürüne bütün bunlara tanıklığımı da katarak çarpıcı bir değişimi, hatta dönüşümü anlamaya çabaladım” diyor Senem, kitabın sunuşunda.

Terekemeler, tarıma yabancı olan ve esas olarak hayvancılıkla uğraşan bir halk. Kitapta Terekemelerin kullandığı, yöreye has olan yaygın sözcüklerin etimolojik açıklaması da yapılıyor.

“İçindekiler”den bazı başlıklar ne kadar ilgi çekici bir eserle karşılaştığımız gösteriyor. Bazı başlıklar şunlar:

Kuruluşu hakkındaki hikayeler, Beş kardeşin şeceresi, Oğuzlar hakkında bazı kaynaklar, Yöre isimleri, Sözlü kültür ve üretim gelenekleri, Meredis (Gölebakan) Köyü, Mezarlığın mezar taşları, vb.

Senem, Terekemelerin kültürel dönüşümünü anlatmak için Meredis'i ve ailesini bir laboratuvarda gibi önüne koymuş; etkileşimi ve dönüşümü incelemiş, sonuçlar çıkarmaya çalışmış.

Senem, “En iyi bildiğim Meredis ve ailemdir. Ailemle ilgili ilk bölümler diğer bölümleri, özellikle ekonomi, coğrafya ve kültüre dair kavramları, sözcükleri anlamlandırmak bakımından önemli” diyor.

Nusret Senem, çay kenarlarında toprak içine yapılmış kırlangıç oyuklarını, mağaranın duvarlarında çamurdan kırlangıç yuvalarını, taşların arasına toprak yüzeye oyulmuş, tüylerle içi kaplanmış yuvalarında renk renk tarlakuşu yumurtalarını okuru merak içinde bırakarak anlatıyor.

İŞTE MEREDİS!

Meredis: Ardahan/Çıldır ilçesi Gölebakan köyünün 1960 öncesi ismi. “Yaban tavşanları, yeşil çevik kertenkeleler, zararsız ve çok parlak, fakat "sısssss" sesini duyunca irkildiğimiz parlak dağ yılanları, su birikintileri içinde, biri durunca diğeri başlayan dalga dalga kurbağa senfonisi. Kışın fare avındaki tilkiler, sürüdeki kuzuyu sırtından yakalayıp hiç tempo düşürmeden öylece koşan iki kişilik maharetli avcı takımı, aç bozkurtlar. Dağlarında zaman zaman ortaya çıkan karacalar, elikler, boz ayılar.

Kısır Dağları zirvelerinden, yükseklerden bakınca Çıldır Gölü'nün muhteşem güzelliği. Üstüne tünemiş hissettiğin, yayladan bakınca aşağılarda yere serilmiş bulut kümeleri. Alabalıklar, tahta balıklar, karabalık, kefal, sazan ve şafak balığı.

Martılar, angutlar, yeşilbaş yabanördekleri, karabataklar, pelikanlar, kırmızı gagaları ve uzun ince bacaklarıyla flamingolar, kınalı keklikler, çil keklikler, besili bıldırcın sürüleri, dağ kartalları, şahinler, telefon direklerine tünemiş kocaman gözleriyle baykuşlar. Eylülde göç yolundaki yabankazları, turnalar, kışın ahırların süsü ve tavuklarımızın yemini paylaştırıp birlikte beslediğimiz güvercinlerimiz. Otluklarda geceleri delik açarak kışı geçirme telaşındaki serçeler, sığırcıklar, karakargalar, imsak vaktinin güzel ötümlü tarlakuşları.

Her yıl mart sonunda mutlaka gelen, direk üstüne yapılmış yuvasına tüneyen bir çift leyleğimiz.

"Cil" dediğimiz uzun saz yapraklarını birer birer çekip, kurutup hasır yaptığımız "gındırga". "Gındırga"nın sazanları, kurbağaları ve bütün kuşları... (s. 13)

Düğünleri, türküleri, mânileri, oyun ve gelenekleri, yöresel giysileri ile “Bir Kültürel Dönüşümün Öyküsü”nü, kısaca folklorumuzu Senem’in kitabında ilgiyle okuyacaksınız.

Meredis'te "açlıktan ölmez" ve asla "aç kalmazsınız"! (s. 14)

Sonraki Haber