Bir TRT dizisi ‘Yunus Emre: Aşkın Yolculuğu’ ‘Bizim Yunus’u bilmek

Yunus Emre’yi ne kadar tanıyoruz? Türk dilinin büyük şairi Yunus Emre’yi herkes şu ya da bu kadar tanır ve bilir, fakat Yunus Emre’nin dilindeki “bilmek” anlamıyla tekrar düşünmemiz gerekirse, onu gerçekten biliyor muyuz? Nasıl seslenmişti Yunus atamız 700 yıl önceden:

“Bilmeyen ne bilsin bizi
Bilenlere selam olsun”

Geçen yıl, Cumhurbaşkanlığı tarafından Yunus Emre Yılı ilan edilmişti ve “Bizim Yunus” adı altında etkinlikler düzenlenmesine karar verilmişti. Birçok etkinlik düzenlendi ama yeterli oldu mu? Büyük şairimiz yeterince halka ulaşıyor mu? Günümüzün medya araçlarında veya sinema-televizyon dünyasında ne kadar yer alıyor?

İşte Yunus Emre’yi daha çok öğrenmek, hatta öğrenmenin ötesinde biraz da onun yaşadığı 1290’lı yıllara gidip, müzikleriyle, kostümleriyle, o dönemi hissetmek ve anlamak isteyenler için ender bir yapım “Yunus Emre: Aşkın Yolculuğu”. 44 bölüm çekilen ve TRT 1 ekranlarında yayınlanan dizi, Yunus Emre’nin hayatını, şairliğe giden yolda Tapduk Emre Dergahı’ndaki dönüşümünü anlatıyor.

2015 ve 2016 yıllarında iki sezon olarak yayınlanan dizinin senaryosu, Mehmet Bozdağ ve İsa Yıldız tarafından kaleme alındı. Tekden Film imzalı yapımın yönetmen koltuğuna 1. sezonda Kamil Aydın, 2. sezonda ise Emre Konuk oturdu. Dizide Yunus Emre’yi Yusuf Gökhan Atalay, Tapduk Emre’yi Payidar Tüfekçioğlu, Molla Kasım’ı ise Baran Akbulut canlandırdı.

ŞAİRLİK YOLUNDA İLERLEYİŞ

Dizi boyunca izleyici olarak sadece Yunus Emre’ye odaklanmıyor, onu eğiten, bir nevi ruhâni rehberi olan Şeyh Tapduk Emre’nin konuşmalarından da bolca nasipleniyoruz. Senaryo, Yunus Emre’nin medreseden başarılı bir şekilde mezun olup Nallıhan’a kadı olarak atanmasıyla başlıyor. Şehre giderken yolda Tapduk Emre ile tanışan Yunus, başlarda egosu yüksek bir karakter iken, yaşadığı olaylar neticesinde Şeyh Tapduk Emre’den etkileniyor ve böylece içsel yolculuğuna başlıyor.

Dizide ilk sezon biraz ağır ilerliyor gibi görünse de Yunus Emre’nin yaşadığı olaylar oldukça ders verici ve düşündürücü olduğundan Yunus Emre meraklılarını ekrana bağlamaya yetiyor. Karakterler ve dizinin müzikleri de Yunus Felsefesiyle oldukça bütünleşiyor. İkinci sezonda olaylar biraz daha hızlanıyor ve Yunus Emre’nin manevi yolculuğundaki kat ettiği yollara paralel olarak senaryo da olgunlaşıyor. Son bölümlerde ise sıkça Yunus’un şiirlerine yer verilmiş.

YUNUS’LA YOLDAŞ OLMAK

Ney enstrumanının ağırlıkta olduğu müzikler, izleyiciyi konuya bağlamakta en baskın rolü oynuyor. Aslında dizinin en etkileyici yanı olan Tapduk Emre’nin su gibi akan sözleri, her söz ve soru karşısında verdiği bilgece cevaplar, sadece Yunus’u değil, izleyiciyi de içsel bir yolculuğa çıkarıyor.

Tarihsel bulgular açısından senaryo elbette eleştirilebilir. Fakat Yunus Emre’nin hayatını konu edinen daha fazla senaryolar ve yapımlar ortaya çıksın ki, Türk dilinin büyük şairini herkes daha yakından tanıyabilsin. Yunus Emre: Aşkın Yolculuğu, TRT İzle platformundan ücretsiz olarak seyredilebilir.