Bir yanda öpüşen erkekler diğer yandan Hipokrat Yemini’ne müdahale: LGBT dayatması ancak yasayla önlenebilir

Hekimlik andının içine ‘cinsel yönelim’ ifadesi yerleştirildi, tiyatro oyununun provalarında erkek rol arkadaşları dudak dudağa öpüştü. CKD Genel Başkanı Tülin Oygür, Türkiye Sanatçılar Birliği Genel Başkanı Tahsin Murat Demirbaş ve hekim Elfide Nur Atalay, gelişmeleri gazetemize değerlendirdi.

Tıp Fakültelerinde düzenlenen mezuniyetlerde hekimlik andının içine ‘cinsel yönelim’ ifadesi yerleştirildi. Ünlü oyuncu Uraz Kaygılaroğlu, Aşık Shakespeare adlı tiyatro oyununun provalarında erkek rol arkadaşıyla dudak dudağa öpüştü. LGBT dayatmasının Türkiye’de bilimde ve sanatta da baş göstermesi tepki yarattı.

CİNSEL YÖNELİM YEMİNE NEREDEN GİRDİ?

Dünya Tabipler Birliği (DTB) Cenevre Bildirgesindeki Hekimlik Andı'na en son 2017 yılında güncelleme yapıldı. Son güncellemelerle birlikte orijinal metindeki “Hangi eve girersem gireyim, bütün kasıtlı kötülük ve suistimallerden ve özellikle de ister hür ister köle olsun erkek ve kadınların vücudunu kötüye kullanmaktan kaçınarak, sadece hastaya yardım için gireceğim…” bölümü, bugün “Görevimle hastam arasına yaş, hastalık ya da engellilik, inanç, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin girmesine izin vermeyeceğime…” biçiminde okunuyor. Başta DTB genel kurulunda yer alan Türk Tabipler Birliği, ‘cinsel yönelim’ tabirini kabul ederek yeni mezun hekimlerin yeminine ekletti. Buna rağmen birçok üniversite LGBT propagandası yapıldığı için ‘cinsel yönelim’ terimini kullanmadı. Bu yıl bu üniversitelerden biri de Ordu Üniversitesi oldu.

Ordu Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin mezuniyet töreninde hekimlik yemininden ‘cinsel yönelim’ ifadesi LGBT dayatması söz konusu olduğu için çıkartıldı. Ancak mezun öğrenciler ‘cinsel yönelim’ ifadesini okudu.

‘TIP FAKÜLTESİ OYUNA GELDİ’

Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Başkanı Prof. Dr. Tülin Oygür, “Hekimlik yemini evrensel ve gelenekseldir. LGBT propagandasına kapılıp da bu yeminin içine 'cinsel yönelim' ifadesini yerleştirmeye kimsenin hakkı yoktur. Bunun tekrarlanmaması için önlem alınmalıdır.” dedi. Konuya ilişkin Aydınlık’a konuan Oygür, Tıp Fakültesi dekanlarına çağrı yaptı: “Bu durumun mazereti yoktur. Hekimlik yemininde zaten 'din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı olmaksızın' şeklinde ifade geçer. Cinsel yönelim ifadesinin buraya eklenmesi tamamıyla LGBT ideolojisi propagandası amaçlıdır. Burada Tıp Fakültesi oyuna gelmiştir.”

Tülin Oygür

‘LGBT ÜRETİMİNİ TÖRPÜLEYECEK ADIM YOK’

Oygür, LGBT propagandasında büyük bir patlama olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “Bir taraftan da bakıyoruz ki artık tiyatroda da erkek erkeğe öpüşmeler karşımıza çıkıyor. Buna dair eleştirilere 'sanat özgürdür' gibi kılıflar bulunur. Artık mızrak çuvala sığmıyor. LGBT, sanki bir özgüven patlaması içinde oysa halkta bir karşılığı yok. Fakat onların bu üretimini törpüleyecek adım da yok. Dolayısıyla bunlar gemi azıya almış durumdalar.”

‘ANCAK YASAYLA ÖNLENEBİLİR’

LGBT propagandasının ve örgütlenmesinin önüne ancak yasal düzenlemeyle geçilebileceğini söyleyen Oygür şu ifadeleri kullandı:

Biz geçen gün Büyük Aile Platformu olarak TBMM Başkanı sayın Numan Kurtulmuş'u ziyaret ettik. Anayasa'da yapılacak o beklenen değişiklik, 'Aile kurumu kadın ve erkekten oluşur' ifadesinin eklenmesi, bunların çözümü değildir. O sadece evlilikle ilgili bir durumdur. Evlilik taleplerini önlemek için yasaya konulacaktır. Fakat görüldüğü gibi LGBT, zararlı bir sıvı gibi her aradan sızdı. Bu sebeple LGBT propaganda ve örgütlenmesinin yasalarla önlenmemesi durumunda bu iş çok vahim noktalara yükselecek. Gelecek nesiller, açısından ve aile kurumu açısından vahim noktalara ulaşabilir.

‘YÜZLERCE CİNSEL KİMLİK TANIMI BİLİMLE BAĞDAŞMIYOR’

Dr. Elfide Nur Atalay, ‘doktor’ unvanını daha çok yeni aldı. Atalay, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden 26 Haziran günü mezun oldu. Mezuniyet töreninde hekimlik yeminini okuyan Atalay da ‘cinsel yönelim’ ifadesine maruz kaldı. Atalay, hekimlik andında yer alan ‘cinsel yönelim’ ifadesine şöyle tepki verdi:

Hekimlik andına bu ifadenin eklenmesi ilk bakışta insani, ayrımcılıktan uzak gibi dursa da her geçen gün daha fazla mücadele etmek zorunda kaldığımız bölücü LGBT ideolojisini meşrulaştırma çabasından başka bir şey değildir. Elbette hekimliğin felsefesinde en temelde insanı insan olduğu için sevmek ve onun derdine derman olmak vardır. Bu felsefe tıp fakültesi 1. sınıftan itibaren bizlere hem ayrı bir ders olarak hem de hocalarımız tarafından ilke olarak aktarılmaktadır. Ancak bu yemine eklenen ‘cinsel yönelim’ ifadesinin bu felsefeyle uzaktan yakından alakası yoktur. Doğada iki cinsiyet vardır; kadın ve erkek. Biyolojik anomalileri hariç tutarak, LGBT ideolojisi tarafından yüzlerce cinsel kimlik tanımının yapılması en başta bilimle bağdaşmamaktadır. Tıp doktorları olarak biz, bilimi rehber edinmeli, bu ideolojik çürümeye bilimin ışığında karşı durmalıyız.
Elfide Nur Atalay

ORİJİNAL METİNDE BU SAHNE YOK

GÖZEN ESMER

LGBT dayatması yalnızca bilimde değil sanat hayatında da yer alıyor. Pera Müzesinde 28 Haziran-10 Temmuz günleri arasında “Onur Ayı” gerekçe gösterilerek LGBT temalı filmlere yer verileceği öğrenildi. Öte yandan ünlü sanatçı Uraz Kaygılaroğlu’nun ‘Aşık Shakespeare’ oyununun provaları sırasında erkek rol arkadaşıyla öpüştüğü görüntüler tepkilere yol açtı.

Türkiye Sanatçılar Birliği Genel Başkanı ve Tiyatro Oyuncusu Tahsin Murat Demirbaş, eserde ve filmde böyle bir sahnenin olmadığını söyledi. Yapılmak istenenin sansasyon yaratmak olduğunu belirten Demirbaş, “Bu, filmden uyarlanan bir tiyatro eseri. Henüz oyunu izlemedik ama filmi hepimiz izledik ve orijinalinde böyle bir şey yok. Bu tamamıyla yönetmenin, oyun sansasyon yaratsın diye zorladığı bir mizansen” dedi.

Tahsin Murat Demirbaş

‘SEYİRCİ DAYATMAYI KABUL ETMEZ’

Türk tiyatro seyircisinin bu dayatmayı kabul etmeyeceğini kaydeden Demirbaş şu ifadeleri kullandı: “Kültürel yozlaşma belki de buradan başlıyor. Çok satsın diye her yol mübah sayılıyor. Türk tiyatro seyircisi bunu asla kabul etmez çünkü gerçek tiyatro seyircisi bunun oyunun anlatmak istediği şeye hiçbir katkısı olmadığını ve reklam koktuğunu anlar.”

Yapılan şeyin LGBT propagandasını meşrulaştırmaktan başka bir şey olmadığını söyleyen Demirbaş, “Bu LGBT propagandasını meşrulaştırma çabasından başka bir şey değil. Nasıl ki devlet bunu engelleyecek yasalar çıkartmıyorsa maalesef bu tür yapımlar bazı fonlar tarafından destekleniyor. Bu değirmene su taşındığı sürece ilgili ilgisiz her yere bu tür sahneler konularak meşrulaştırma devam edecektir. Tiyatro ahlak tartışması yapabilir ama ahlaksızlığın propagandasını yapmaz. Antik Yunan’dan bu yana tiyatronun insanı ve onun değerlerini kutsayan birikimine de bir hakarettir bu.” dedi.

‘YURT DIŞINDAN FONLANIYOR’

LGBT dayatmasının emperyalist bir saldırı olduğunu kaydeden Oyuncu Burak Haktanır, kültürel dayatmalara karşı uyanık olunması gerektiğini vurguladı. Haktanır, şöyle konuştu: “Güçlü toplum, güçlü devlet, güçlü millet güçlü aileyle sağlanır. Aileyi hedef alan davranışlar bunlar ve yurtdışı kaynaklardan fonlandığından da eminiz. Aileyi yıpratırsak, aileyi çürütürsek işte kadın erkek arasındaki dengeyi bozarsak Aileyi bozarız, aileyi bozarsak toplumu bozarız, toplumu bozarsak devlet zaten yıkılır diye bir hedefleri var.

“Buna da adım adım gidiyorlar. Bu konuda da en güçlü argümanları kültür sanat dünyası. Popüler isimler, popüler oyuncular, bu konuda en fazla kullanılan isimler. Sadece Türkiye'de değil, dünyada da böyle. Özellikle gençlerimizi, çocuklarımızı yetiştirirken bu isimlerden uzak tutmamız lazım. Bu tarz isimlerin piyasaya ilk hangi ajanslar vasıtasıyla sokulduğuna, ilk hangi programlar, hangi televizyon kanalları eliyle toplumun önüne sunulduğuna iyi bakmak lazım.”

Sonraki Haber