Birleşik Krallık’tan çelişkili mesajlar
7 Mayıs 2020 Perşembe günü başta BBC olmak üzere neredeyse tüm Britanya medyası Türkiye’den gelen 400 bin koruyucu giysinin hepsinin İngiliz Milli Sağlık Örgütü ölçütlerinin altında olduğunu, iade edileceğini ve ödedikleri parayı geri isteyeceklerini, bazıları en öndeki haberler şeklinde yazdı.
7 Mayıs 2020 Perşembe günü başta BBC olmak üzere neredeyse tüm Birleşik Krallık medyası Türkiye’den gelen 400 bin koruyucu giysinin hepsinin İngiliz Milli Sağlık Örgütü ölçütlerinin altında olduğunu, iade edileceğini ve ödedikleri parayı geri isteyeceklerini, bazıları en öndeki haberler şeklinde yazdı. Bu haber Türk medyasında da yer buldu. Aynı günün akşamı, bu haberlerin tüm Birleşik Krallık’ta yayınlanmasından, okunmasından, yorumlanmasından 12-15 saat sonra 21.10’da ise Birleşik Krallık Türkiye Büyükelçisi Dominic Chilcott “Türkiye’den yollanan 400 bin adet kişisel koruyucu ekipmanın kullanılamaz halde olduğuyla ilgili Birleşik Krallık medyasında yer alan haberler doğru değildir” mesajı ile geç de olsa bu haberleri yalanladı. Ancak ülkemiz ile ilgili yine Birleşik Krallık’ta bir anti-propaganda oluşturuldu. Büyükelçinin Twitter üzerinden yayımladığı mesaj ise Türkçe olarak Türkiye halkına yönelikti, Birleşik Krallık halkına yönelik değildi.
İNGİLİZ BASINI DÜZELTME GEÇMEDİ
8 Mayıs 2020 Cuma günü ise bu yazının baskıya verildiği saatlere kadar Büyükelçinin bu düzeltmesiyle ilgili BBC de düzeltici bir haber yayımlamadı. 8 Mayıs günü The Guardian gazetesi ön sıralarda “Türkiye’den ısmarlanan Milli Sağlık Örgütü koruyucu giysileriyle ilgili kafa karışıklığı büyüyor” başlığıyla bir düzeltici haber yayımladı. Alt başlıkta “Bir kısmı kullanılması için Milli Sağlık Örgütüne teslim edildi, 170 bin adedi kontrol için Türkiye’de bekliyor” denildi.
The Guardian gazetesinin haberinde “Türk yetkililerin ve şirketin kendilerine para iadesi için bir bildirimde bulunulmadığı, bir kafa karışıklığı olduğu ve giysilerin kaderlerinin belli olmadığının söylendiği” bilgisi yer aldı. Türk yetkililerinin bu sözlerinin Birleşik Krallık hükümetinin Perşembe öğle saatlerinde Türkiye ile para iadesi görüşmelerinde olduklarıyla çeliştiği belirtildi. Ayrıca gazete yavaş yavaş bazı giysilerin kontrolden geçtiğinin bazılarının geçemediğinin ve çoğunun kontrol safhasında olduğunun ortaya çıktığını yazdı.
Gazetenin haberine göre hükümetten bir görevli “Az sayıda giysi kontrolü geçemedi ama birçoğu geçti ve çoğunluğu depolarda kontrolü bekliyor” dedi. Gazete, 400 bin giysinin hepsinin bozuk olduğu haberinin gün boyu Kabine Bakanı dahil hükümetten yayıldığını söyledi. Türkiye’nin İngiliz bakanlara yanlış bilgi yaydıklarıyla ilgili baskısı üzerine bu düzeltme bilgisinin geldiğini yazdı. Bir Türk diplomat The Guardian’a gün boyu problemin ne olduğunu araştırdıklarını ve bu konunun abartıldığını söyledi.
BAŞLIĞA ÇIKARMAMAYI TERCİH ETTİLER
Financial Times Gazetesi de dün akşam geç saatlerde internet sayfasında bu konuda The Guardian paralelinde bilgiler vererek hükümetin konuyu netleştirdiğini ve şu an 400 bin koruyucu giysinin yalnızca küçük bir kısmında hata bulunduğunu, çoğunun testleri geçtiğini yazdı. Her iki gazete de Selegna firmasının temsilcisi Mehmet Düzen’in sözlerine yer vererek Düzen’in Birleşik Krallık hükümetinden iade ve testleri geçememe konusunda bir bilgi almadığını söylediğini yazdı. Financial Times Mehmet Düzen’in sözlerine uzun uzun yer verdi.
Ancak, 8 Mayıs 2020 Cuma günü Türkiye’deki haberlerde bu yanlış haberle ilgili düzeltme geniş yer alsa da, The Guardian ve Financial Times dışında Birleşik Krallık’ta BBC ve diğer gazeteler bu yazının yazılma saatine kadar net, göze çarpar bir başlıklı düzeltme yapmadılar.
The Telegraph gazetesi “Ortaya çıkarıldı: Nasıl bir T-Shirt satıcısının e postası koruyucu giysi fiyaskosuna yer açtı” başlığıyla çok uzun bir yazıda tüm süreci uzun uzun anlatıp en son paragrafta “Birleşik Krallık Sağlık Bakanlığının bir görevlisinin ufak bir miktarın testi geçemediği, çoğunun geçtiğini belirttiğini” yazdı. Ancak başlık bu mesajı net bir biçimde vermiyordu ve yazıyı ancak sabırla en sona kadar okursanız düzeltme anlaşılıyordu.
SORUŞTURMA TALEBİ
Ölüm sayısının 30 bin 615’e ulaştığı günde İşçi Partisi hükümeti hata üstüne hata yapmakla suçladı. “Hükümetin net ve ulaşılabilir planlar yapması, hatalardan kaçınması gerekli” dedi. Bu arada Kanal 4 televizyonu korona pandemisinin ülkeyi vurduğu günlerde respiratörlerin yüzde 80’inin son kullanma tarihinin geçtiğini belirtti.
The Telegraph gazetesinin 7 Mayıs 2020 Perşembe günü haberine göre üst düzey milletvekilleri Yerel Yönetimler Bakanı Jenrick’in “Air Jenrick” isimli projesiyle bir Birleşik Krallık askeri uçağıyla Türkiye’den getirilen ve sonra Heathrow’da ölçütleri yeterli bulunmayarak haczedilen bu koruyucu giysi olayının nasıl hatalarla dolu olduğunun soruşturulmasını istiyor.
HÜKÜMET KAFA KARIŞTIRIYOR
Bu arada basın, hükümetten sokağa çıkma kurallarının yumuşatılmasıyla ilgili gelen haberlerde de çelişki olduğunu, kararın halkı yanılgıya düşürerek ölüm sayısını artıracağını ve kaos oluşacağını yazdı. Bir SAGE Bilim Kurulu üyesi The Guardian’a “Parça parça bilgiler sızdırmak çok zarar veriyor, yeşil ışık arayan insanlar bu nedenle kırmızı ışığı görmeyecek, bu insanları etkilemekte çok güçlü bir yol ama hiç yardım etmiyor” dedi. Hükümetten gelen kafa karıştırıcı iletiler İskoçya ve Galler hükümetlerini de kızdırdı ve “Dört Millet” kavramına zarar verdiği belirtildi.
Birleşik Krallık polisi ise bu karmaşık iletiler nedeniyle bu hafta sonu polislik yapmanın iyice zorlaşacağını belirtti. The Guardian’dan John Crace “Başbakanın konuşması gerektiği zamanlarda zor sorular sorulacağı için saklandığını, yedeği Dominic Raab’ın da bilimin arkasına saklandığını” yazdı.
Bu arada İngiltere Bankası (Bank of England) Birleşik Krallık’ta işsizliğin ikiye katlanabileceği, ekonominin yüzde 14 küçülebileceği ve 300 yılın en derin resesyonunun yaşanabileceği konusunda uyarı yaptı. Merkez bankası faizleri yüzde 0.1’de bırakıp “Pandemi geliştikçe ekonomi iyice durdu” dedi.
The Telegraph gazetesinin başka bir haberinde ise Birleşik Krallık’ın çamaşır makinası, beyaz minibüs ve araç parçalarıyla ilgili Türkiye’ye güvendiğini ama Avrupa Birliği yasalarının buna engel olabileceğini yazdı.