Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda liderlerden yoğun görüşme mesaisi

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda liderler, uluslararası meseleleri ele almak ve görüşmek için yoğun bir görüşme mesaisine girişti. Dünya liderleri, küresel barış, sürdürülebilir kalkınma ve uluslararası güvenlik gibi bir dizi önemli konuyu tartışmak üzere New York'ta bir araya geldi.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda dünya liderlerinin diplomasi trafiği devam ediyor... İşte BM genel kurulunda ki gelişmeler...

BİRLEŞMİŞ MİLLETLERE REFORM ÇAĞRISI

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, çok kutuplu dünyayı yeterince yansıtmadığı gerekçesiyle Birleşmiş Milletlerde (BM) reform yapılmasını istedi.

Scholz, BM 78. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, BM'nin "statükoya yapışmaması ve geleceğin zorluklarına yönelmesi" gerektiğini belirtti.

Geleceğin konuları arasında BM'nin çok kutuplu dünya gerçeğini nasıl yansıtması gerektiğinin de bulunduğunu aktaran Scholz, "Şimdiye kadar bunu yeterince yapmıyor. Bu hiçbir yerde Güvenlik Konseyi'nin yapısında olduğu kadar belirgin değildir. Bu nedenle, daimi üyelerden üçü de dahil olmak üzere giderek daha fazla ortağın reform konusunda ilerlemeye istekli olduklarını beyan etmelerinden memnuniyet duyuyorum." dedi.

Scholz, BM'de Afrika, Asya ve Latin Amerika'nın daha fazla ağırlık kazanması gerektiğini kaydederek "Sonuçta Güvenlik Konseyi'nin reform edilmesi hakkında karar vermek Genel Kurul'un elindedir." ifadesini kullandı.

Almanya'nın, BM Güvenlik Konseyi'nin daimi olmayan üyesi olarak bu konuda sorumluluk üstenmek istediğini dile getiren Scholz, 2027-2028 dönemi için Almanya'nın adaylığının desteklenmesini talep etti.

Başbakan Scholz, 50 yıl öncesine göre bugün dünyada iki değil çok sayıda güç merkezinin bulunduğunu ifade ederek "Çok kutupluluk yeni bir düzen değil. Küçük ülkelerin büyük ülkelerin arka bahçesi olduğunu düşünenler yanılıyor." dedi.

BM'nin, 21. yüzyılın çok kutuplu dünyasında "revizyonizme ve emperyalizme" yer olmadığını göstermesi gerektiğini belirten Scholz, şiddetin siyasetin aracı olarak kullanılmasının kınanmasını ve ülkelerin egemenliğine, toprak bütünlüğüne ve siyasi bağımsızlığına saygı gösterilmesini istedi.

Ukrayna-Rusya Savaşı'na da değinen Scholz, savaştan dolayı sadece Ukraynalıların acı çekmediğini, tüm insanların enflasyondan, artan borçlardan, gübre kıtlığından, açlıktan, artan yoksulluktan da etkilendiğine dikkati çekti.

Almanya Başbakanı Scholz, Rusya Devlet Başkanı Vladmir Putin'in bu savaşı bir emirle bitirebileceğini söyledi.

Barış arayışlarına destek veren Scholz, "Aynı zamanda, sadece isminde barış olan sahte çözümlere karşı da dikkatli olmalıyız. Çünkü özgürlük olmadan barış baskı demektir. Adalet olmadan barışa dikta denir. Bunu Moskova'da anlamalı. Unutmayalım bu savaşın sorumlusu Rusya'dır." şeklinde konuştu.

Geleceğin konuları arasında iklim değişikliğiyle mücadelenin de yer aldığını anımsatan Scholz, özellikle sanayileşmiş ülkelerin iklim krizine karşı mücadelede sorumluluk taşıdıklarını belirtti.

Scholz, herkesin iklim hedeflerine ulaşmak için çaba sarf etmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

SALONDAN ÇIKARILDI

İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Gilad Erdan, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulundaki konuşması sırasında Mahsa Emini'nin posteriyle salonda eylem yaptı.

İsrailli diplomat Erdan, Reisi kürsüde konuşurken, geçen yıl polis nezaretinde hayatını kaybeden İranlı kadın aktivist Emini'nin fotoğrafıyla ayağa kalktı.


Erdan, Emini'nin fotoğrafının üzerinde "İranlı kadınlar özgürlüğü hak ediyor. Şimdi" yazılı posterle salonda dolaştığı görüntüleri X sosyal medya platformundan paylaştı.

Paylaşımında, yüzlerce İranlının BM Genel Merkezi dışında gösteri yaparak uluslararası toplumdan yardım istediğini kaydeden Erdan, "gerçek için mücadeleden vazgeçmeyeceğini ve BM'nin ahlaki çarpıklıklarını ortaya sermeyi sürdüreceğini" ifade etti.

Sosyal medyaya yansıyan görüntülerde, Erdan'ın BM yetkilileri tarafından salondan çıkartıldığı görüldü.

GÜNEY KORE DEVLET BAŞKANI BM GENEL SEKRETERİ İLE GÖRÜŞTÜ

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu marjında BM Genel Sekreteri Antonio Guiterres ile Kore Yarımadası ve Rusya-Ukrayna Savaşı'yla ilgili işbirliği konusunu görüştü.

Güney Kore Başkanlık Ofisi'nden yapılan yazılı açıklamaya göre, BM 78. Genel Kurulu kapsamında New York'ta bulunan Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, Guterres ile bir araya geldi.

Görüşmede, Kore Yarımadası'nda ve Rusya-Ukrayna Savaşı'nda Güney Kore-BM işbirliğine ilişkin konular ele alındı.

Yoon, Kuzey Kore'nin "provokasyonlarını caydırmak ve oradaki insan hakları şartlarını iyileştirmek" için BM ile çalışmaya istekli olduklarını aktardı.

Dünyada "karmaşık krizlerin" yaşandığı bu dönemde, BM merkezli küresel dayanışmanın altını çizen Güney Kore Devlet Başkanı Yoon, ülkesinin "sorumluluklarını" yerine getireceğini ifade etti.

Yoon, BM Güvenlik Konseyi'nin kalıcı olmayan üyesi olarak aktif şekilde uluslararası toplumda barışı teşvik için çalışacaklarını vurguladı.

Rusya-Ukrayna Savaşı'na atıfta bulunan Yoon, Ukrayna'da barışın tesis edilmesi için planlarından bahsetti.

Guterres de Güney Kore'nin söz konusu alanlardaki faaliyetleri ve katkılarından dolayı minnettarlık duyduğunu ve ilerleyen dönemlerde bu alanlarda beraber çalışmaya istekli olduklarını söyledi.

YOON, ÜLKE LİDERLERİYLE DE İKİLİ GÖRÜŞMELER YAPTI

Güney Kore Devlet Başkanı Yoon, BM Genel Kurulu kapsamında çeşitli ülkelerin liderleriyle ikili ilişkileri ve ülkesinin World Expo 2030'a ev sahipliği teklifini görüştü.

Yoon, Fildişi Sahili, Monako, Lesotho, Surinam, Belize, Özbekistan ve Kazakistan liderlerinden, World Expo 2030'a Busan'da ev sahipliği yapmak için ülkesini desteklemelerini istedi.

Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) üye ülkelerinin, kasımda oy birliğiyle belirleyeceği World Expo 2030 ev sahipliğine adaylar arasında Güney Kore'nin Busan, İtalya'nın Roma, Suudi Arabistan'ın Riyad şehirleri bulunuyor.

FİLİSTİN HALKINA DESTEK ÇAĞRISI

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, bölgede adil bir siyasi çözüme ulaşmak için Filistin halkına destek çağrısında bulundu.

Şeyh Temim, ABD'nin New York kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulunda konuştu.

Katar Emiri, konuşmasına, Fas'taki depremde ve Libya'daki sel felaketinde hayatını kaybedenler için Fas ve Libya halkına başsağlığı dileyerek başladı.

Filistin meselesine ağırlık veren Şeyh Temim, "Filistin halkı, İsrailli yerleşimci işgalinin keyfiliğinin ve birbiri ardına gelen İsrail hükümetlerinin her türlü adil siyasi çözümü reddetmesinin esiri olarak kalmamalı." dedi.

Şeyh Temim, Suriye'deki krizin siyasi geçişe izin verecek bir siyasi süreç üzerinden hala kapsamlı bir çözüm beklediğini söyledi.

Katar'ın Sudan'daki çatışmaya son verilmesi için tüm bölgesel ve uluslararası çabalara desteğini yineleyen Şeyh Temim, ülkede savaşın durdurulması, itidalli olunması ve sivillerin korunması çağrısı yaptı.

Lübnan'daki cumhurbaşkanı krizine de değinen Şeyh Temim, ülkede devlet kurumları için yaklaşan bir tehlikenin varlığını ifade ederek, siyasi boşluğa sürdürülebilir bir çözüm bulunması ve bunun tekrarlanmaması gerektiğini belirtti.

Şeyh Temim, Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin ise, "(Savaş) Rusya ve Ukrayna’nın yanı sıra Avrupa’nın tamamını tüketiyor. Enerji ve gıda gibi hayati derecede önemli alanlarda tüm dünyayı etkiledi ve etkilemeye devam ediyor." diye konuştu.

Avrupa'nın çeşitli yerlerinde Kur'an-ı Kerim'e yönelik saldırıları kınayan Katar Emiri, "Bu çirkin eylemleri ifade özgürlüğü olarak meşrulaştıran herkese sesleniyorum: Kasıtlı olarak başkalarının kutsallarına saldırmak ifade özgürlüğüne örnek olmamalıdır." ifadelerini kullandı.

'DİPLOMATİK ÇÖZÜM' ARAMAYA ÇAĞIRDI

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, tüm çabalara rağmen dünyanın birçok bölgesinde çatışmaların sürdüğünü belirterek, "Tarafları, çatışmalara BM Şartı ve genel kabul görmüş uluslararası hukuk normlarına dayalı diplomatik bir çözüm aramaya çağırıyoruz." dedi.

Tokayev, New York'ta Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu'nda katılımcılara hitap etti.

Temel uluslararası anlaşmalardan çekilme veya askıya alma gibi durumların son derece endişe verici olduğunu ifade eden Tokayev, bu durumun küresel ticaret sistemini bozduğunu, ekonomiyi yönlendiren tedarik zincirlerini zayıflattığını ve enflasyonu hızlandırdığını söyledi.

Tokayev, "Genç nesil artık kendilerine miras kalacak dünyanın, daha iyi bir dünya olacağına inanmıyor. Bu nedenle Kazakistan, BM Şartı'nın ilkelerine olan sarsılmaz bağlılığını yeniden teyit etmenin gerekli olduğu kanaatindedir." diye konuştu.

Şu anda tüm çabalara rağmen dünyanın birçok bölgesinde çatışmaların devam ettiğini anlatan Tokayev, "Tarafları, çatışmalara BM Şartı ve genel kabul görmüş uluslararası hukuk normlarına dayalı diplomatik bir çözüm aramaya çağırıyoruz." ifadesini kullandı.

Tokayev, uluslararası anlaşmazlıkların çözümünde diplomasi ve diyalogun her zaman ön planda olması gerektiğini ve bu bağlamda BM Güvenlik Konseyi'nde kapsamlı bir reforma ihtiyaç duyulduğunu dile getirerek, "BM Güvenlik Konseyi'nde 'orta güçlerin' ve tüm gelişmekte olan ülkelerin seslerinin güçlendirilmesi ve net bir şekilde duyulması gerektiğine derinden inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Dünyanın acı bir şekilde karşı karşıya kaldığı Kovid-19 salgınına işaret eden Tokayev, BM'ye Uluslararası Biyolojik Güvelik Ajansının kurulmasına ilişkin süreci başlatma çağrısında bulundu.

Tokayev, ayrıca son zamanlarda kutsal kitaplara yönelik saygısızlık eylemlerinden endişe duyduklarını kaydederek, "İslam'a veya herhangi bir dine karşı yapılan bu tür barbarca eylemler, özgürlüğün, ifade özgürlüğünün ve demokrasinin belirtileri olarak kabul edilemez. Kur'an-ı Kerim dahil tüm kutsal kitaplar vandalizme karşı yasal korumayı hak ediyor." dedi.

Kazakistan'ın ulusal çıkarlarını savunan, uluslararası sorunlara sürekli barışçıl çözüm arayışı içinde olan barışsever bir devlet olduğunun altını çizen Tokayev, "Bağımsızlık, toprak bütünlüğü ve egemenlik, milletime bugün ve gelecekte yol gösterecek temel ilkelerdir. Tüm stratejik konularda kilit müttefiklerimizle işbirliği yapmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

Tokayev, konuşmasında küresel gıda güvenliği ve ticaret alanında ülkesinin sunabileceği fırsatlara değinirken ayrıca iklim değişikliği, su kaynakları paylaşımı ve Aral Gölü ile Hazar Denizi'ndeki çevre sorununun çözümüne ilişkin uluslararası işbirliği önerisinde bulundu.

MAHMUD ABBAS İLE LULA DA SİLVA BİR ARAYA GELDİ

Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulu görüşmelerine katılmak üzere geldiği ABD'nin New York kentinde bulunan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (sağda), Brezilyalı mevkidaşı Lula da Silva (solda) ile bir araya geldi.

AA GÖRÜŞ: BM GENEL SORUNLARI, BU SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ NELER?

Thierry Tardy, Birleşmiş Milletlerin (BM) genel sorunlarını, bu sorunların uzun vadede nasıl çözülebileceğini ve alternatif organizasyonların dünyadaki durumunu kaleme aldı.

Bu hafta New York'ta gerçekleşen 78. Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu çerçevesinde dünya liderleri barış, güvenlik, iklim değişikliği, kalkınma ve küresel yönetişim gibi bir dizi konuyu görüşmek üzere bir araya geliyor. Elbette Rusya-Ukrayna savaşı BM Genel Kurulu'nda ikinci kez kapsamlı bir şekilde tartışılacak. Batı, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırılarını kınaması için daha büyük bir devletler grubunu ikna etmeye çalışacak.

Ancak Avrupa merkezli olmayan diğer konular da aynı derecede önemli olacak. Bunlar arasında, barışın ve çevrenin korunmasını teşvik ederken aşırı yoksulluğu azaltmaya yönelik 17 taahhütten oluşan Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH) gündeminin yeniden canlandırılması da bulunuyor. Bu plan 2015'te kabul edildi. Planın 2030 yılına kadar tamamlanması öngörülüyordu ancak Kovid-19 salgını nedeniyle ertelenmek durumunda kaldı.

BM ÜST DÜZEY TOPLANTILARININ ETKİSİ

O halde üst düzey toplantı bir fark yaratacak mı? Her yıl BM'nin diplomatik üst düzey toplantılarının önemi ve hızla gelişen küresel sınamalara adaptasyonuyla ilgili sorular gündeme geliyor. Bu yıl, başta Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve Hindistan Başbakanı Narendra Modi olmak üzere, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ve Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından savaş suçlarıyla itham edildiği için Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) seyahat etme riskini göze alamayan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gibi önemli liderler toplantıya katılmama kararı aldı. Buna karşın Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Joe Biden, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy New York'a gitti.

Rusya-Ukrayna savaşı hiç şüphesiz BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) rolüne ve meşruiyetine zarar verdi. 193 BM üyesinin tamamını bir araya getiren BM Genel Kurulu'nun aksine, Güvenlik Konseyi'nin ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere olmak üzere beşi daimi 15 üyesi bulunuyor. Bu 5 daimi üye Konsey'in her türlü önemli kararını veto etme hakkına sahip. Bu durum da Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında BM'yi fiilen felce uğratıyor. Güvenlik Konseyi'nde reform yapılması uzun zamandır tartışılsa da "daimi beşlinin" üstünlüğü ve ayrıcalıkları, herhangi bir reform onların rızasını gerektirdiği için etkili bir şekilde sorgulanamıyor.

Bu bağlamda, BM'nin, özellikle kuzey ve iyi tanımlanmamış "küresel güney" arasında artan kutuplaşmadan mustarip olduğu bir dönemde, BM'de kilit rolü üstlenen dünya liderlerinin yıllık genel kurul toplantısına katılmaması, bu çalışmanın katma değeri hakkında bir şeyler söylüyor.

Rusya ve Batı arasındaki gerilimin ötesinde, Rusya-Ukrayna savaşı da güneyden özellikle Afrika'dan pek çok ülkenin "Avrupa'nın savaşı" olarak gördükleri bir konuda "kuzeyin yanında yer alma" fikrine sıcak bakmadıklarını gösterdi. Bu ülkelerden çok azı Rusya'ya karşı yaptırım uygulamayı kabul etti.

G-20 VE BRICS'İN MEYDAN OKUMASI

BM'nin küresel yönetişim aracı olarak merkezi konumu, 9-10 Eylül tarihlerinde Yeni Delhi'de toplanan G-20 ya da 22-24 Ağustos tarihlerinde Johannesburg'da toplanan BRICS gibi geçici diplomatik forumların artan önemine paralel olarak sorgulanıyor. BM'ye olan güven pek çok devlet için sarsılmış durumda. Bu devletler için daha sınırlı organizasyonlar mevcut ihtiyaçlara daha uygun görünüyor.

Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika'dan oluşan ve kısa süre önce 6 yeni üyeyle genişleyen BRICS, Batı liderliğindeki kurallara dayalı uluslararası düzenin üstünlüğüne görünürde karşı çıkabilecek bir yapı olarak ortaya çıkıyor. Ancak Çin ve Hindistan'ın aynı anda mevcut olduğu ve etkin olduğu bu yapının kendi içindeki uyumu da belirsizliğini koruyor.

Gerçek şu ki küresel yönetişim genel olarak kötü durumda. Ancak BM'nin karşı karşıya olduğu yapısal zorluklar çok aceleci sonuçlara varılmasına yol açmamalı. Devletler, BM'nin çözüm sunamadığı pek çok konuda mücadele ediyor ve ayrışıyor. Bununla birlikte uluslararası ilişkilerin mevcut durumu, BM'nin etkisinin azaltılmasından ziyade artırılmasının daha gerekli olduğunu gözler önüne seriyor.

Bu haftaki üst düzey tartışmalar 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi'nin ve 17 SKH'nin uygulanmasına adanmış bir toplantıyı içerecek ve bu toplantıdan yeni bir siyasi rehberlik ortaya çıkacaktır. Küresel güney için bu, kuzey ile Rusya-Ukrayna savaşından daha büyük bir sorun. Kuzey burada güneye yönelik yardım vaatlerini yerine getirmemekle ve kuzey ülkelerinin 2 yüzyıllık gaz emisyonlarını telafi etmek için küresel güneye katı tedbirler dayatmaya çalışmakla suçlanıyor. Bu tartışma süreçleri şüphesiz zorlu olacak. Ancak SKH'lerin orta vadede ivme kazanması gerekiyor. Bu tür görüşmeler için halihazırda BM'ye karşı da bir alternatif bulunmuyor.

Volodimir Zelenskiy de New York'a gitmişken oradaki meslektaşlarıyla buluşacak ve onları kendi davası etrafında toplamaya çalışacak ve Rusya'nın da daimi üye olarak yer aldığı BMGK'ye de katılacaktır. Zelenskiy'nin konuşması sırasında muhtemelen hiçbir Rus temsilci konseye katılmayacak, ancak BMGK diplomatik forum rolünü oynayacak.

BM, çeşitli organları aracılığıyla diplomatik temaslara olanak tanıyan ve işlem maliyetlerini azaltan çok taraflı bir çerçeve görevi görürken, geçici organlar veya kısıtlı organizasyonlar, devletler arası etkileşime ve sosyalleşmeye sadece sınırlı seviyede izin verebilir. BM'den hızlı bir düzeltme ya da sihirli bir çözüm beklenmemeli.

BM uzun vadeli bir oyun oynuyor ve tüm kusurlarına karşın muhtemelen yeri doldurulamaz bir forum imkanı sunuyor.

[Thierry Tardy, Jacques Delors Enstitüsü'nde yardımcı araştırmacı ve College of Europe'da misafir profesördür.]

Not: Yazarın görüşleri kendi fikri olup Aydınlık Gazetesi'nin fikirlerini yansıtmayabilir.

Sonraki Haber